ölenle ölünmüyor

574 34 29
                                    

" şimdi Talhacım bu senin takım arkadaşın Arda varya be-"

"Talhacım derken?"

" Of Arda bir sus! sıra sana da gelecek bekle sen."

" Neyse devam ediyorum. Talha, arda benim sevgilim."

Kafamı kaldırdığımda Ağzı açık bir şekilde bize bakan bir Talha beklemiyordum açıkçası. Dediklerimi idrak etmeye çalışıyordu herhalde.

" Şimdi Arda bu senin takım arkadaşın olan Talha da benim kuzenim."

Bu sefer dediklerime şok olan ardaydı. Tabi doğal olarak benle Talha arasında bir şey var sanıyordu.
Talha üstündeki şoku atıp konuştu.

" Vay be benim salak kuzenim, salak arkadaşımla sevgili."

" Ayıp oluyor ama sevgilime salak falan diyorsun."

Arda kendisine de salak denilmesine rağmen bana salak denilmesine kızıyordu. Gözüme şuan o kadar tatlı geldi ki yanaklarını sıkasım geldi. Ama aklıma gelen şeyle bu fikirden anında vazgeçtim.

" Arda, Yalakalığı kes! Şimdii gel gelelim şu konuya hani senin hiç vaktin yoktu, hani çok yorgun oluyordun, Hani bana yazacak vaktin bile yoktu. bakıyorum da ben dışında her şeye vaktin var."

" Yoktu zaten, sadece bugün boştum ve onda da sana yazdım ama bakmadın. Şu salak kuzenin de beni zorla buraya getirdi."

" İnanamıyorum kuzenime yazacak vaktin yokmuydu yalancı aynı antrenmanı görüyoruz."

Konuşan Talha'dan bakışlarımı çekip kaşlarım çatık bir şekilde ardaya baktım. Kendini savunmak ister gibi hemen konuşmaya başladı. Fakat ben konuşmasına fırsat vermeden elimin altında olan kumu avuçlayıp Arda'nın suratına attım. Sanırım kör olmuştu.

" Laaan! Kör oldum, Görmüyorum. Şu gencecik yaşımda benden ne istedin zalımın kızı?"

Gözüne giren kumla ayakta deli danalar gibi dolaşınca biz kahkahalara boğulduk.

" Talha! Yardım etsene bu kızlar vicdansız çıktı."

Talha onun bu haline dayanamayıp gözüne üflemeye başladı. Tabi arda hiç rahat durmadığı için  Talha tarafından kafasına bir şaplak yedi

" Rahat dur oğlum. burda sana yardım etmeye çalışıyorum."

Yarım saat süren göz temizleme operasyonundan sonra oturup konuşmaya devam ettik en son arda kendini savunacaktı. Ordan devam ettik.

" Ya! Dinlemeden kör ediyordun beni az önce zalim kız. Tamam belki haksızım ama yani beni kör etmene değer miydi?

" Arda! Anlattın anlattın valla bu sefer kumu ağzına sokarım."

" Ay iyi be anlatıyorum sonra sende vicdan azabı çek?"

" Arda! "

" Sinirlenme aşkım anlatıyorum."

Sonra Talha'ya dönerek sinirle konuşmaya başladı.

" Siz dağıldıktan sonra ben bireysel antrenmana devam ediyordum bir kere. Şimdi boş konuşup sevgilimle aramı bozma döverim seni. Zaten kendisi beni öldürmeye çok hevesli."

Hemen ardanın yanına oturup ona sırnaştım.

" Aşkııım! Ben hiç seni öldürür müyüm? Sadece şaka yaptım yoksa seni çok seviyorum biliyorsun."

" Aynen aynen gördük az önce, Allah'tan şahitlerim var. Neysee sen onu bunu boşver de sen Antalya'ya geldin ama bana söylemedin hatta ben seni club'ta görmesem hiç söylemeyecektin galiba.

" Yok Ardacığım ben sana sürpriz yapacaktım şu bahsettiğim varya o işte. Hatta ırmakla akşam üzeri yanına gelecektik dimi ırmak."

Irmak hemen beni onayladı.

" He valla öyle olacaktı fakat club'ta karşılaştık."

Arda başıyla ırmağı onaylayıp Talha'ya dönerek konuşmaya başladı.

" Peki Talha sen bu iki manyağı nasıl buldun?"

Arda club'taki olayı görmemişti. Başımı Talha'ya çevirip kaş göz işaretiyle anlatmamasını söylüyordum ama nafile, anlatmaya başlamıştı bile.

" Şimdi ben bir içeri girdim bir de ne göreyim iki tane adam bunların yanındaydı. İlk başta tam çıkaramadım sonra baktım bir tanesi Sude'nin üzerine doğru yürüyo-"

"Neee! Lan nerde o it, Sude sana bir şey yaptı mı? Niye yardıma gitmedin Talha?

Arda aniden ayağa kalkıp delirmişti ağzımı açıp bir şey olmadığını söylecektim ki tekrar konuşmaya başladı. En sonunda Talha Arda'yı susturup konuştu.

" Lan bir sus salak bir dinle de anlatayım. İşte ben bunu görünce tam kalabalıkta ilerliyordum ki baktım ırmak elindeki bardağı herifin kafasında kırdı. Sonra da adam bayıldı. Diğeri de ırmağa doğru yönelecekti ki herifi mundar ettim.

Arda kalkıp ırmakla tokalaştı.

" Helal lan helal valla sana, bir numaralı baldızımsın bundan böyle."

Sonra Talha'ya yönelip onunla da tokalaştı.

" Sende canım kankamsın. Şimdi nerde o itler biraz da ben döveyim.

Bu haline gülüp onu yerine oturttum. Sonra akşama kadar o sahilde oturup konuştuk, oyunlar oynadık, hatta bir ara halay bile çektik ve son olarak denize girdik hemde direkt kıyafetlerle, şimdi de evin kapısının önündeydik. Üstlerimiz ıslak olduğu için nasıl teyzeme görünmeden içeri girebiliriz diye tartışıyorduk. arda yolda bizden ayrılıp kaldığı yere gitmişti. Kapının önündeki sessizliği Talha bozdu.

" Eee var mı fikri olan, nasıl anneme görünmeden içeri gireceğiz."

" Bende anahtar var ama yakalanırsak teyzem bizi gebertir. "

Benim dediklerinden sonra ırmakta konuşmaya başladı.

" Bence denemeye değer."

En sonunda anlaştık. anahtarla sessizce kapıyı açıp, parmak uçlarımızla yürüyerek odalarımıza çıkacaktık ki aniden odaya gitmek için geçmek zorunda olduğumuz holün ışığı yandı.
Sakince arkamızı döndük ve bum teyzem elinde terlikle bizi bekliyordu.

Teyzem sakince bize doğru yürüdü. Tam karşımızda durup hepimizi tek tek süzdü. En sonunda konuşmaya başladı.

" Hayırdır benim görmediğim yağmur mu yağdı, yoksa siz akşam akşam denizemi girdiniz? Şimdi odalarınıza çıkmanıza 3 saniye var yoksa odaya çıkacak ayaklarınız kalmayacak."

Biz birbirimizle bakışırken teyzem saymaya başladı.

" 1! "

Aniden topuklamaya başladık.

" 2! "

Hemen ırmağı tutup merdivene doğru çekiştirdim.

" 3! "

" AAAAAĞĞ "

Ve biz kendimizi odamıza attık fakat Talha için aynı şeyi söyleyemeyeceğim çünkü teyzemin en etkili terliği hedefini bulmuştu birde üstü de ıslaktı Allah bilir o terlik nasıl canını yakmıştır. Talha'nın sesi tüm evi inletmişti.

" Yazık oldu iyi bir insandı Allah günahlarını affetsin."

Irmağın canı yanmış gibi yüzünü buruşturmuştu. Sonra bana dönerek konuştu.

" Niye öyle dedin ki bir terlikten ölmez ya."

" Onun şuan ölü olduğuna eminim belki fiziken değil ama ruhen çoktan ölmüştür. Neyse ölenle ölünmüyor, gel şu ıslak kıyafetlerden kurtulalım."

En son ırmakla kendimizi yatağa attık. Bugün daha fazla şey kaldıramazdım. Gözlerim uykuya yenilmeden önce son hatırladığım sokaktan geçen polis arabasının siren sesiydi.







Sevdiğim Allah Belanı Versin |Arda Güler|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin