"Çıkmamızın üzerinden yaklaşık 1 ay geçmesine karşın Kankuro ve Sasori benimle pek anlaşamıyor gibi..." diyerek söylendi Shikamaru sevgilisine karşı. Temari Shikamaru'nun sitemkâr sesine gülmeden edemedi.
"Evlenip gitmem için can atarken böyle yapmalarını ben de garipsemiyor değilim... Fakat hayatıma onlar dışında bir erkek, hele de kalbime aşkıyla giren bir erkek dahil olunca kıskandılar belli ki."
Shikamaru'nun yanaklarının bariz bir şekilde kızardığını gördüğünde gülümsedi. Normalde öyle pek aşk meşk işleriyle ilgisi olmasa ve böyle şeyleri zahmetli bulsa bile konu zahmetli kadınına döndüğü zaman işler 180 derece değişiyordu. Temari elini yanağına koyarken gülümsemesi genişledi. Senin gibi güzel seven birini unuttuğum için özür dilerim, ağlak bebek.
"Yaaa kızardın mı sen?"
"Yooo yanlış görmüşsündür."
"Sen bana baya baya âşıksın ha ağlak bebek?." Temari alaycı bir sesle söylerken Shikamaru gözlerini kıstı:
"Bunu bana geçmişteki kendini deli gibi kıskanan kişi mi söylüyor? Sen de bana baya baya âşık gibisin ha zahmetli kadın?"
"Bir dakika o sayılmıyor o zaman geçmişteki kendimin kendim olduğunu bilmediğimden kendimi kendimden kıskanmıştım."
"Kıskanmadığını söylüyordun geçen güne kadar ve şu an kıskandığını kabulleniyorsun?" Shikamaru bulduğu açığa hamle yaparken söyledi. Temari Shikamaru'ya kırdığı potla ilk bir dondu. Normalde çoğu kişinin önemsemeyeceği bir şeydi belki 'kıskandım' deyip geçerdi, fakat Temari inadım inattı işte.
"N-Neyse boş verelim biz bu konuyu yarından konuşalım." Konuyu değiştirmeye çalıştı ki zaten Shikamaru da 'aman konu değişmesin' deyip uğraşacak türden biri değildi, o yüzden açtığı konudan devam etti:
"Konservatuarı bitirdin ve buradaki stajın da yavaş yavaş sona ermeye başladı hatta erdi desek yeridir sırf ben salmıyorum diye gitmiyorsun şu an-"
"Açık sözlülük için sağ ol..." diye mırıldandı Shikamaru ancak Temari ona lafını böldüğü için öldürücü bakışlar attığında dut yemiş bülbül kesildi.
"Fakat stüdyo yani şirket de seni bırakmak istemiyor. Stajdan çıkıp benim gibi bir personel hâline gelmeni sağlayacaklar, tabii eğer yapacakları sınavı geçebilirsen."
Shikamaru gözlerini devirmeden edemedi: "Haydaa yine mi sınav?"
"Eh, imtihanla sınanmadığımız zaman yok be ağlak bebek. Hayat dediğin de bir sınav değil mi sonuçta?..- ÖhÖm neyse felsefe dersinden pek hoşlanmam. Konumuza dönelim. 3 bölümden oluşuyor; ilk bölümde hem müzik kulağın hem de genel kültürünle alakalı herhangi bir şarkının herhangi bir dizeğini veya birkaç notasını çalarak hangisi olduğunu bilmeni isteyecekler."
"Bu gerçekten boş karın ağrısı."
"Bence de pek gerek yok ama çaktırma. Ben şanslıydım bana mehter marşı gelmişti hemen bilmiştim. 2. Bölümde şarkının başını çalacaklar ve senden devamını çalmanı isteyecekler-"
"O kadar şarkı bildiğimi sanmıyorum. Evdeki zamanımı genelde uyuyarak geçiriyorum çünkü." Yalan söyleyecek hâli yoktu ya, her şarkıyı da bilemezdi yani. Temari güvence verir bir şekilde elini tuttu:
"Şarkıları adın soyadın gibi bileceğin şekilde seçiyorlar- bir konservatuar öğrencisinin- o yüzden lütfen kendini acındırma bana burada. Son olarak da ses, sesini dinleyecekler; bana neredeyse her gün yaptığını orada onlara yapacaksın. Enstrüman ve şarkı seçiminde serbestsin. Ve jüri olmasam da seni seyretmek için orada olacağım ancak buna gram ihtiyacın yok, mükemmel bir şekilde yapacağına eminim."
