3-Kelimeler, Sokaklar ve Evler, Ne Kadar da Boş Şeyler...

179 28 215
                                    

"Var ya, favori kuzenimsin Shikamaru, sanattan anlayan bir insansın çünkü, şu sarı cadının aksine." Dedi Deidara, eliyle kız kardeşini göstererek.

"Sanki başka kuzenimiz varmış gibi... Hem çiçekçilik gayet güzel bir meslek tamam mı? Açılacak biri olduğunda gaz falan veriyorsun taktik de istiyorlar tabii ben aşk konusunda mükemmel olduğum için." Perçemini yana atarken cevapladı abisini İno. Sonra da heyecanlı gözlerle kuzenine baktı: "Eeeeee?"

"Ne eeee?" Diyerek karşılık verdi Shikamaru, doğal olarak. Ona bir şey sormadığı sürece ne demek istediğini nasıl anlayacaktı yani, gökten vahiy inemeyeceğine göre...

"Staja başlamışsın birkaç hafta önce nasıl gidiyor yani onu soruyorum?" biraz daha cümleyi açarak söyledi İno. Shikamaru'nun yüzünde önce anlayan bir ifade sonra da hafif bir gülümseme oluştuğunda ship damarı patlayacaktı neredeyse.

"Zahmetli." Kısa, net ve şaşırtmayacak bir cevap verdi. İno'nun o heyecanlı bakışları da sönüvermişti. İnsanda azıcık bir duygu belirtisi falan olurdu yani. Gerçi, kim olduğunu bilmese de Shikamaru o kadından sonra duygularını gün yüzüne çıkaramaz olmuştu ama... Her neyse. En azından gülümsemişti, ha?

"Ya hiç ne bileyim böyle biriyle falan yakınlaşmadın mı?"

Shikamaru cevap vermeye yeltenemeden Deidara oradan atıldı. "Sanat yapmaya gidiyor İno. Senin aksine o anlıyor! Sonuçta-"

"Sanat patlamadır!" dedi İno ve Shikamaru aynı anda, seneler boyunca aynı repliği duymanın etkisiyle sıkkın bir tonda. Deidara her ikisine de gururlu abi bakışı attı, gerçekten müthiş sanatseverler yetiştiriyordu...

********************************************************

"Piştt!" Temari, başını masaya koyup gözlerini kapatmış gencin yanına geldi. Hasta mıydı ki acaba? Hasta olmasını, acı çekmesini istemiyordu- sesi çatallaşırsa çalışamaz diye yani.

"Senin yine mi uykun var lan yoksa?"

"Benim hep uykum var ki." Diyerek cevapladı Shikamaru. Yalan da söylemiyordu, uykusunun olmadığı zaman yoktu ki. Derin düşüncelere daldığı gecelerin dışında, elbette...

"Ayrıca akşam 10'da stüdyoya çağırırsan uykulu olmam bir tık normal değil mi?"

"Mantıklı konuşmayı bırak şu an tamam mı? Ayrıca müzik veya kariyer için geliyorsun ki şimdi buradasın." Shikamaru kafasını kaldırıp Temari'nin yeşillerine baktı.

 Sadece senin için buradayım, başka hiçbir şeyin önemi de anlamı da yok, diye geçirdi içinden. Dışından düşünmesini çiftin sevenlerinin hepsi çok isterdi ancak o düşünceleri şimdi dışından söylese okkalı bir tokatla buradan ayrılırdı... Kafasını iki yana sallayıp düşüncelerinden arınmaya çalıştı.

"Birkaç haftadır sürekli nota ve enstrüman üzerine çalıştık bir kere de sen çal da dinleyelim." Deyip gitarı Shikamaru'ya verdiğinde Shikamaru önce bir duraksadı.

"Şimdi mi söyleyeyim?"

"Yok şimdi burada uyuyalım sabah kahvaltıdan sonra söylersin..." Kinayeli bir sesle ve biraz da tehdit eder bir tonda cevapladı Temari. Shikamaru içindeki dayak yeme içgüdüsüyle önce bir yutkundu fakat sonradan akordunu ayarlayıp çalmak için pozisyon aldı, tam ne çalması gerektiğini soracakken Temari sanki ne soracağını önceden biliyormuş gibi konuştu:

"Kendi bestelerinden birini çalmanı istiyorum."

"Ne?" Shikamaru başını iki tarafa salladı. "Bunu yapabileceğimi sanmıyorum." Sen bana öyle güzel bakarak aklımı dağıtırsan ben şarkı sözlerini unuturum.

Fairytale ~ShikaTema~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin