6-Gözyaşıyla Beslediği Her Aşk Ölümü Tadacak...

130 23 145
                                    

Aşk; kitaplarda, filmlerde veya dizilerde genelde hep olumlu duygularla lanse edilen, hiçbir olumsuz duygunun olmadığı aşırı aşırı mükemmel insanı tamamen pozitifliğe yönlendiren bir duygu olarak gösterilirdi. Sözde konusu aşk olan ancak aşk kavramından tamamen uzak yazılar, sahneler ve görüntüler çıktı ortaya.

Aşkta sadece güzel şeyler yoktur ki, yeri geldiğinde bir tüy gibi hafif olur yeri geldiğinde boğazında hiçbir zaman kalkmayan ağır bir yumru oluşturur, yutkunamazsın. Tezatlığın dibini yaşatır aşk insana.

Ayrıca apayrı bir duyguymuş gibi bahsedilir ancak aslında o kadar da ayrı bir duygu değildir; hatta asıl duygulardan oluşan bir karışımdır aşk. Sevgi vardır içinde, şefkat, saygı, fedakarlık, hoşgörü vardır fakat buna karşılık kıskançlık, bencillik, bazen öfke, bazen nefret de vardır içinde. Bu tezatlık acı çektirirdi insana, bu tezatlıkta kaybolup karşındakini kaybetmek acıtırdı. Ancak gerçekten sevdiğin kişi oysa o acıya katlanırdın, sonunda da o güzel duygularınla güzel bağlar kurarak yaşardın.

İnsan aciz bedeninin içinde tek bir ruhla beraber yaşar. Bu bile çok ağır bir imtihandır aslında, o beden o kadar acizdir ki o ruhla başa çıkması gerçekten fazla zordur. Ruhsal bozuklukların çıkmasına neden olan da bu zorluk değil midir zaten?

Fakat biriyle sarsılamaz bir bağ kurduğunda "iki beden tek ruh" tabiri gerçek olur, birbirini seven iki insanın ruhu bir olur. İyi günlerini de paylaşırlar, kötü günlerini de. Acıyı da paylaşırlar, sevgiyi de. Aralarındaki o bağı, ölüm bile koparamaz; sonsuzluğa uzanır.

Aşkın acı tarafını Nara Shikamaru 8 yıl boyunca tatmış, yüreği yana yana o acıyı çekmişti. En uğramayacak ve uğraşamayacak adama bunu yapmak gerçekten zahmetliydi ancak bir şekilde atlatmıştı.

Hayatına yeni(!) biri gelmişti, Temari vardı, buradaydı, yanındaydı. Duygularının şimdi karşılıklı olup olmadığı tartışılırdı ancak o Temari'yi hâlâ ilk günkü gibi seviyordu...

Penasını gitarın tellerinde gezdirdi, akordunu ayarladıktan sonra notaları düzgün çalmaya başladı ve ardından boş odada sesinin yankılanmasına izin verdi:

"Kimileri kaybolur, unutulur hatta sesi bu şehirde
Bir gidenle, bir kalanın bilinir hikâyesi
Kimileri hayattan mutlu sonlar çalar bu şehirde
Kiminin de bizim gibi yarım kalır hikâyesi

Bir hüzün şehri ayırdı bizi
Ve bu son olmayacak
Gözyaşıyla beslediği
Her aşk ölümü tadacak

Ne dualar kurtarır bizi artık ne de zaman
Unutabilmek gerek bazen ağlamadan
Ne yeni bir aşk avutur bizi ne de geçmişin izi
Kabullenmek gerek bazen yenilgiyi

Bir hüzün şehri ayırdı bizi
Ve bu son olmayacak
Gözyaşıyla beslediği
Her aşk ölümü tadacak..."

(maNga-Her Aşk Ölümü Tadacak)

Bu şarkıyı söylerken normalde hep gözyaşı dökerdi fakat şimdi yüzünde umut dolu bir tebessüm vardı. Yarım kalan hikâyelerini tamamlayacaktı.

"Yine senden beklenmeyecek bir şekilde erken gelmişsin, yine eski sevgilinin acısını çekerek şarkı söylüyorsun ve yine şaşırtmayarak gitar çalıyorsun ha ağlak bebek?" Temari, kendi odasını girince gelen şarkı sesiyle önce Shikamaru'nun bitirmesini beklemiş, ardından yanına gelmişti.

"Kısmen doğru ancak artık o kadar da acı çekmiyorum." Diyerek cevapladı Temari'yi. Temari'nin gözleri en başta şaşkınlıkla aralandı fakat sonrasında gülümsedi.

"Eh, senin adına sevindim." Sadece Shikamaru'nun adına mı, orası değişir.

"Neyse boş verelim beni, bugün hangi zahmetli işle meşgul olacağız?"

Fairytale ~ShikaTema~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin