Kavga

111 16 2
                                    

Eve girdiklerinde Kiyoomi sessizliğini koruyordu. Atsumu gergindi, eve gelmişlerdi ne konuşacaklardı ki? Kiyoomi banyoya girdi ellerini yıkamak için, çıktığında odasında yatağın üstünde oturan Atsumu'nun karşısında kollarını birbirine bağlayarak durdu. "Kim o kız?"

Atsumu yutkunup konuştu.
"Üniversiteden bir kız, aynı bölümdeyiz pek samimi değiliz."

Kiyoomi yalan söylediğini biliyordu. Atsumu'nun nerede olduğunu öğrenmek için önce arkadaşlarının yanına gitmişti bir kafede oturuyorlardı. Onun nerede olduğunu sorunca hepsinin yüzü düşmüştü Kiyoomi neden somurttuklarını sorduğunda ona her şeyi anlatmışlardı. Onu bir aydır kızın teki için boşaldığını öğrenmişti, kızın Atsumu'dan hoşlandığını öğrenmişti, Atsumu'nun bugün o kızla buluşacağını. Kiyoomi lafı dolandırmayı sevmezdi.

"Bir aydır benimle doğru düzgün konuşmuyorsun,sana nedenini sorduğumda geçiştiriyorsun, Hyogo'ya gelmek istediğimde çok sert bir şekilde reddediyorsun, birkaç ay önce gelmemi istemiyor muydun sen?" Kiyoomi konuşurken simsiyah gözlerini kısılıyordu hafifçe. Atsumu yutkunup konuştu;

"Sadece son bir aydır fazla yoğunum, iş arıyorum." Kiyoomi kaşlarını çattı. Yine aynı sebep. Kendini tutamayarak bağırdı.

"Koskoca bir buçuk aydır mı? Evine gelirken beş tane part-time işçi arayan mekân gördük!" Atsumu da kaşlarını çatmıştı onu daha önce hiç bu kadar sinirli görmemişti.

"Yeni asılmış,yoktu önceden." Kendisinden emin bir şekilde cevap verdi. Kiyoomi gözlerini kapatıp sakinleşmeye çalıştı bir dakikalığına. Şu anda Atsumu onu aldatıyor muydu yoksa o kızla aralarında başka bir şey mi vardı bilmiyordu, belirsizlik onu endişelendiriyordu. Atsumu'ya güveniyordu ama güveninin boşa çıkmasından korkuyordu.

"Tamam onu anlıyorum. Neden Hyogo'ya geleceğim dediğimde çok sert çıkıştın?"

"6 saatlik yolu çekmeni istemedim, neden geldiğin için zaman geçirmek yerine böyle sorular soruyorsun?!"

"Sen bana çıkma teklifi etmek için yola çıkarken altı saatlik yolu düşünmüyordun." Dedi Kiyoomi alayla. Atsumu daha fazla dayanamayıp ayağa fırladı.

"Ne istiyorsun ayrılmak mı? Sen de ayrılmak için mi altı saatlik yolu geldin?" Kiyoomi daha fazla dayanamayıp bağırmaya başladı.

"Siktiğimin kızı yüzünden saysan bir buçuk ayda maksimum üç kere konuştuk! O kaşarın senden hoşlandığını kör olsa koklayarak anlar. Sana gelip bir de itiraf ediyor. Ne yapmaya çalışıyorsun sen Atsumu?"  Atsumu şaşırdı, kim ona bunları söyleyebilirdi? Osamu. Atsumu sessiz kaldı.

"Eğer seni buraya geldiğimde onunla bir kafede görmeseydim oturup seninle bunları insan gibi konuşacaktım ama nerede! Atsumu anca kaşarın tekiyle kafede oturup gülüşsün." Kiyoomi derin nefesler alıp sakinleşmeye çalıştı.

Bir süre ikisi konuşmadı. Atsumu şaşkınlıktan,Kiyoomi sinirden. Odadaki sandalyeyi Atsumu'nun önüne çekip oturdu.

"Açıkla. Her şeyin bu kadar basit olduğunu düşünmüyorum. Açıkla Miya." Atsumu gözlerini ona seslendiği adı duyunca Kiyoomi'ye çevirdi. Ellerini birleştirdi.

"Özür dilerim her şeyi anlatacağım her şey yanlış anlaşma lütfen sakin ol." Kiyoomi sessizliğini bozmadı.

"Bir aydır peşimde. Kimseye kaba davranma huyum yoktur. İstesem de davranamam. Sürekli peşimde olup buluşma davet edince ilk başlarda Osamu'yla buluşacağımı söylüyordum, bu yalanı bir süre sonra yememeye başladı.'' Yutkunup devam etti.

"İstemeye istemeye buluşmalara gittim, gidince çok kalıyordum çünkü ısrar ediyordu. Gece üçte eve geldiğimi biliyorum onun yüzünden." Söylediği şey Kiyoomi'nin beynine kan sıçrattı.

"Kızın teki yüzünden gece üçe kadar eve dönüyorsun. Ben senin hayatına bu kadar burnumu sokmuyorum." Atsumu gözlerini mahçupça kapatıp açtı.

"Haklısın özür dilerim."

"Devam et."

"Daha sonra bunlar sıkılaşmaya başlayınca onu uyardım. Gözümün önünde sen benden nefret ediyorsun diye ağladı ortalığı birbirine kattı. Sonra benden hoşlandığını itiraf etti. Aradan iki hafta geçtikten sonra onu kafeye çağırdım. Tam bugün onunla bir daha görüşmek istemediğimi söyleyecektim..." Kiyoomi sinirle ayağa fırladı.

"İstediğin zaman çok kırıcı ve zorba olabiliyorsun. Elin kızına neden olmadın!?" Atsumu da sinirlenmişti,o da bağırmaya başladı.

"Kadınları tersleyemediğimi biliyorsun!"

"Bu bir savunma ya da bahane değil. Siktir git Atsumu." Kiyoomi kapıdan tam çıkacakken Atsumu onu kolundan yakalayıp dudaklarını kendi dudaklarıyla örttü. Ellerini siyah saçlı oğlanın yanaklarına koyup öpüşünü derinleştirdi. Kiyoomi ona ne kadar kırgın olsa ya karşılık veremeden edemedi. Onlar savaşırken sevişenlerdendiler. Kiyoomi elini Atsumu'nun koluna attı durması için. Atsumu dudaklarını onun boynuna getirdi ve öpmeye başladı. Kiyoomi direnmeyi kesip elini onun ensesine atıp yüzünü kendine çevirdi ve öncesinden daha derin bir şekilde öpüşmeye başladılar. Atsumu geri geri geri giderken dizlerinin arkasında sert yatağı hissetmesiyle birlikte yatağa düşmesi bir oldu. Kiyoomi az önceki kavgalarını unutup bir anda yatağa yapışan Atsumu'ya gülmeye başladı. Atsumu sinirle kaşlarını çatmışken az önce ayrılma tehlikesi geçirdikleri sevgilisinin boynuna ellerini dolayıp onu kendine çekti.

Kiyoomi Atsumu'nun boynunu öperek ve emerek izler bırakmaya başladı. Atsumu kollarını kaldırıp tişörtünü çıkardığında Kiyoomi'nin önüne hafif esmer tenini sergiliyordu. Kiyoomi köprücük kemiğine yaklaşıp önce ufak öpücükler bıraktı. Daha sonra sanki az önceki kavganın hıncını almak istermiş gibi sertçe ısırdı. Atsumu kendini tutamayıp inledi. Kiyoomi ağzına gelen metal tadıyla sırıtıp ısırığı yeri yaladı ve kendi tişörtünü çıkardı. O tişörtünü çıkarırken Atsumu da üstündeki tüm kıyafetlerden kurtulmuş çıplak bir şekilde sevgilisini bekliyordu. Atsumu Kiyoomi'nin Yunan tanrısı vücudunu gördüğünde neredeyse ağzının suyu akacaktı. Kiyoomi Atsumu'yu öperken elini onun penisine atıp ileri-geri hareketler yapmaya başladı. Atsumu ani gelen dokunuşla kafasını geriye atıp inledi. "Şimdi de az önceki kadar gergin misin Atsu?" Atsumu bir elinin tersini gözüne atıp nefes nefeseyken konuştu. " Sok şunu adi piç." Kiyoomi duyduğu cevapla gülümseyip kemerini çözmeye başladı. Elini kalçasına atıp yavaşça genişletmeye başladı, bir yandan da Atsumu tırnaklarını onum sırtına geçiriyordu.

"Sok şunu" diyerek altına kıvrandı Atsumu. "Canın acıyacak." Atsumu sesini yükseltti. "Sok şunu!" Kiyoomi derin nefes aldı. "Ne bok yiyosan ye." Beklemediği bir anda gelen içini doldurma hissiyle Atsumu baskın bir acıyla inleyip ağlayacak kıvama gelip pembe dudaklarında bir kaç hıçkırıp kaçırdı. Kiyoomi yatıştırıcı sesiyle onu rahatlatıp, saçlarını okşayıp boyuna öpücükler bırakıyordu. ''Sana canın acıyacak demedim mi?'' Atsumu'nun mızmızlanmaya başlaması onu kıkırdattı. Bir süre daha alışmasını bekledikten sonra yavaşça hareket etmeye başladı. Atsumu bu hareketle inleyip tırnaklarını sırtına geçirdi. ''Hareket etme!'' Kiyoomi söylediğini görmezden gelip hareket etmeye devam etti.  Atsumu'nun alıştığını düşündüğü zaman ise sertçe hareket etmeye başladı. İkisi de sabaha kadar tenlerinin ve nefeslerinin birbirine dokunmasıyla terlemeden sevişti.

Sabah Kiyoomi sessizce duş alıp giyinerek evi ve Hyogo'yu terk etti.



sadece hyogoyu mu terk ettin saksu

kafaniz karisti sonraki bolume halletcez raad olun 

İlgimi çektin | sakuatsuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin