Ayağa kalktığım gibi kapı açıldı, Alev salona girmişti ve mutfağa doğru "Abla çikolata var mı?" diye bağırmıştı.
Onu toplam iki veya üç kere görmüştüm, kızıl saçları ve evde yalnızken giyindiği "rahat" kıyafetleri içinde çok güzeldi. Onu görür görmez korkudan yerime oturmuştum, neyse ki beni fark etmedi.
Büşra mutfağın kapısından çikolatasını verdi, odasına tam geri dönerken beni gördü. Birşey söylemediği için o bana ben ona bakıyordum. İlk tuhaf sessizliği bozan oydu."Sen Ayaz olmalısın." dedi. Bakışları çok baskındı, onu daha önce gördüğümde de öyleydi ama şimdi benimle konuşuyordu.
"Evet ben Ayaz Sıla'nın abisiyim." dedim.Tuhaf sessizlik tekrar başladı. Ben ona o bana bakıyordu.
Tekrar oluşan o sessizliği o bozdu ve "Neye bakıyorsun sen?" demişti.Alev aslında, okulu bitirdikten sonra çoğu insan gibi atanamamış ve işsiz kalmıştı.
Ablasıyla kalıyordu ve sanırım evdeyken rahat giyindiğini daha önce söylemiştim.
"Özür dilerim fakat soru sordun ve cevapladım. Önümde dikilen sensin. " dedim.
Alev yanıma oturdu. "Özür dileme..." dedi."Bak kusura bakma, sadece kötü bir gün geçiriyorum. Sana öyle çıkışmak istemedim." dedi.
"Şey- önemli değil." dedim ve ellerimi birleştirdim.Sıra bendeydi, bu sessizliği bozmazsam kafayı yiyeceğim.
"Sıla'ya sen bakıyorsun değil mi? Teşekkür ederim, benim için bu yaptığın çok mahçup edici. Nede olsa, annem bile bu çocuğa bakmazken senin bunu yapman. Para kabul edersen istersen sana ödeme yapabilirim." dedim.
Elimi tuttu, kaşlarını hafif çattı ve "Salakmısın?" dedi.
Kendi tecrübelerimce salak değildim fakat bu soru iki saniyeliğine bile olsa beni salak etmişti fakat ne demek istediğini anlamıştım. "Yaptığın şeyi insanlar para ödettirerek yapıyor, eğer cidden öyle birşey istersen sana para ödeyebilirim" dedim.
Bana baktı, elini yanağıma koydu ve "Çok tatlısın fakat bunu senden istemem" dedi.Mutfak kapısı açıldı, Büşra'nın bir elinde çay diğer elinde kuru pasta vardı. Değişik bir bakış atarak "Ne yapıyorsunuz siz?" dedi.
Ses tonundan ciddilik ve sinir akıyordu, yanlış birşey yapmamıştık fakat durumumuz yanlış anlaşılmaya müsaitti.
Alev "Hiçbir şey. " dedi. Büşra bir anlığına kızmıştı herhalde. "Sen burdaysan Sıla'ya kim bakıyor?" dedi. Alev kaşlarını çattı ve "Tamam ablaaa. " dedi ve içeri Sıla'nın yanına gitti.Büşra yanıma oturdu, sanki trip atarmışcasına "Ne yapıyordunuz siz?" dedi.
(Öncelikle bahsetmem gereken bir husus var. Mizah dediğimiz olay her şekilde yapılır. Herşeyin mizahı olmaz diyen bir insan gördüğünüzde, ona hak vermek yerinde biraz düşünün. Aslında herşeyin mizahı olabileceğinin farkına varın. Bu hayatta herşeyin mizahı olur. Önemli olan mizahı kimin yaptığıdır.)
Ortamı yumuşatmak için "Herhalde kardeşin benden çok hoşlandı. Ne diyebilirim ki bu yakışıklılık benim için bile fazla." dedim.
Plan işe yaradı, gülmekle gülmemek arasında kalan bir kadın vardı karşımda.
"Keser misin şunu." dedi sırıtarak.
"Çok çekici bir insan olduğum için özür dilerim. " dedim gülerek."Aramızda yanlış birşey olmadı, sadece sen yanlış anladın" dedim.
Sanki yalan söylüyormuşum da inanmamış gibi kaşlarını kaldırıp kafasını hafifçe eğdi.
"Neden kıskandın yoksa sende mi bana aşık oldun" dedim.Şansımı çok zorluyordum, bu kadına aşığım fakat çok cesaret isteyecek bir cümle kurdum. Değişik bir bakış attı. "Ben senin öğretmeninim farkındasın değil mi?" dedi.
Vücudum buz kesti, sanki ortamın içine sıçmışım gibi bir his var içimde fakat ya devam ettirirsem?Yanına biraz daha yaklaştım ve "Sonuçta ikimizde insanız. İnsan insana aşık olmaz mı?" diye sordum.
Gözlerime uzun uzun baktı.
"Ayaz sen benim öğrencimsin." dedi.
Gerçekten ciddiye mi aldı?
Cidden bunu dedi mi o?
Ya hislerimiz karşılıklıysa?Salak olmuştum, ciddiye alması ve neden bana aşık olmaması gerektiğini söylemesi bana birşeyler hissettiğinin göstergesi değil mi?
Aşık olduğum kadın gerçektende bana bir şeyler hissediyormu?Öğrenmenin tek yolu var.
Cesaretimi tekrar toplayabilirsem eğer, ona karşı bir adım atacağım.Yavaşça ona doğru yaklaştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ayazda Bir Gece
Romance"Büşra daha çok ışıldıyor, sanki her görüşüm de daha da güzelleşiyor ve bana karşı daha şefkatliydi. Acaba şuan o mutfağa girsem ne olurdu? Arkasından sarılsam ve oda bana karşılık verse? Bunları düşünür düşünmez heyecan bastı, öz güvenli davranıp o...