ÖZGÜRLÜĞÜNDEN YOKSUN, TUTSAK

448 39 33
                                    







Miniature ll













"Bazı annelerin çocuklarına anlattığı masallar çocuklarının kâbusu olabiliyordu."

"Korkma. Ben burdayım. Ya da kork ben senin karanlığınım, özgürlüğünü elinden alan."




Özgürlüğünden yoksun, tutsak.






Küçük kız ilerlemeye devam etti. Korku sarmıştı minik bedenini. Elleri titriyordu. Nerde olduğunu bilmiyordu. Annesinin sözünü dinlemeliydi ordan uzaklaşmamalıydı. Soğuk hava üzerindeki kıyafetlerin içinden geçip uzuvlarına işliyordu sanki.

Ellerini montun önünde birleştirdi. Ormana sis çöküyordu. Buraya gelirken uzaktan birkaç kurt görmüştü sessizce ordan uzaklaşmıştı. Minik ayaklarının altında ezilen her dal parçasından gelen sese irkiliyor arkasına bakıyordu sürekli.

Ona göre bu ormanda periler vardı. Her sis çöktüğünde periler ormana geliyor ve bir festival düzenliyordu, sabaha kadar delicesine dans edip eğleniyorlardı. Sabah olduğunda ise yorgunluk hissiyle fakat zerre pişmanlık duymadan evlerine gidiyordu. Sis onları saklamak için olan bir örtüydü. O da bilmiyordu- gerçeği. Annesinin anlattığı bir masaldı bu. Odasının penceresinden görüyordu burayı. Şehrin bazı semtlerinde görünüyordu bu dağ. Bir adı yoktu. Korkusu her yerdeydi. Ona şehrin ötesinde ki dağ diyorlardı sadece.

Küçük kız altı yaşından beri bu dağa gelmek istiyordu. Şimdi onbir yaşındaydı ve hayalini gerçekleştirdiğini düşünüyordu. Altı yaşında ne düşündüyse o oluyor zannediyordu. Biraz daha yürüyecek, biraz daha, biraz daha, biraz daha, biraz daha, biraz daha, biraz daha, biraz daha, biraz daha... Ve orda perilerin yanında olacaktı. "Evet müzik sesini ve kahkahaları duyuyorum!" Dedi. Ama bu hayaliydi. Müzik sesini duymayı bekledi. Ağaç dallarının sesinden başka bir şey duyamadı. Hayal kırıklığı içinde omuzları çöktü. Hayır pes etmeyecekti. Bu sefer var gücüyle koştu. Ayaklarının ne kadar yorulduğunu yeni anladı. Durmadı. Yeri geldi yere düştü. Dizleri kanadı, umursamadı. Koştu perileri görme umuduyla. Birkaç ses duydu fakat bunların balta sesi olabileceğini henüz bilmiyordu. Dans eden perilerin ayaklarının sesi zanneti.

"Evet işte oradalar!" Koştu, koştu, koştu. Açıklık bir alana geldiğini fark edince durdu. Beklediği şeyi göremedi. "Periler, masalar, iplere asılmış parlak yıldızlar, müzik grubu, annemin anlattığı hiçbir şey yok?!" Duyduğu seste artık yoktu. Etrafa bakındı ve bir adam gördü. Adamda ona bakıyordu fakat bu bakışlar masum değildi. Ya da küçük kız bu bakışların anlamını anlamayacak kadar masum ve küçüktü. Evet.

"Merhaba." Dedi kız, adam ona içtenlikle gülümsedi. Elindeki baltayı yere attı.

"Merhaba küçük hanım. Burda ne işin var?" küçük kızın vücudunu arsızca süzdü. Bu mide bulandırıcı görüntü karşısında kız sadece korktu. "Acaba burda annemin anlattığı masallardaki gibi periler var mı?" Ah aptal! Dedi içinden, annenin anlattığı şeyleri bilemez! Adam ilk önce düşündü. Sonra yüzünde iğrenç bir gülümseme oluştu. "Evet. Var." kız kocaman gülümsedi. "Ben onların koruyucusuyum. Onları görmek ister misin?" kız hemen başını salladı. İşte amacına ulaşmıştı, periler buradaydı! "İçeri gel." Dedi adam. Kız adamın peşinden gitti. Adam kulübesine gitti kapıyı açtı ve kızın içeri girmesini bekledi. Kız içeri girdi. Adam kapıyı kapatmadan önce etrafa bakındı. Ardından kimsenin olmadığından emin olunca kapıyı kapattı.












|λψ
















~~Dipnot;~~ Bütün telif hakları saklıdır.
Kurgu özeldir ve tamamen hayal ürünüdür. Herhangi bir çalıntı/benzerlik durumu gördüğünüz anda panoma beklerim.

~~Dipdipnot;~~ Kurguda geçen her yer hayal ürününün bir parçasıdır ve de özel bir kurumun yasalarını ihlal edecek hiçbir suç söz konusu değildir.
~~Dipdipdipnot;~~ Kurgu çalıntı veya bir kitapla zerre bir benzerlik değil, aynı virgülü aynı yerde kullanılmamıştır. Kurgu ve olaylar hayalimin her detayını bulundurmaktadır.


Saygılar,


Sem


☯‹§×π'


Deadspritighost

VຊON | ÖLÜ RUHLAR Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin