2. RÜZGÂRIN UĞULTUSU

231 40 29
                                    








Kaybetmeye alıştır kendini. Ona ait olmaya hazır ol.




𓂃






Balmorhea · Remembrance









Karanlıktan korkuyorum.

Bir ormanda kaybolmuşsunuz. Koşuyorsunuz ama hiç nefes almadan. Arkanıza bakmadan. Bir şeyden kaçıyorsunuz. Zangır zangır titriyornusuz. Nefes alacak vaktiniz bile yok. Sonra bir yerde duruyorsunuz, yere oturuyorsunuz. Nefes almak istiyorsunuz fakat soluk borunuz kopmuş gibi nefes alamıyorsunuz.

Şu an hissettiğim şeyleri ancak böyle tarif edebilirdim. Alt dudağımı dişledim. Sis ormana daha da yayılmıştı. Bakışlarım ona kaydı çatık kaşlarla onlara bakıyordu. Birkaç adım geriledi. Arkadan kollarını belime doladı. "Ne yapıyorsun?" Cevap vermedi. Başımı kaldırıp ona baktım. Dişlerini sıkıyordu. Gözleri doğruca onların olduğu tarafta bakıyordu. Boynundaki damarlar belirginleşmişti. Gözlerinden tek bir duygu belirtisi yoktu. Bana neden sarılmıştı anlamıyordum. Eli belimi okşamaya başladığında ve diğeri gevşediğinde hızla ellerinden kurtuldum. Cama yaslandım. Karanlıktan asla korkmamıştım ama şu an karanlık bana hiç olmadığı kadar ürkünç geliyordu.

"Ne yaptığını zannediyorsun?" Konuşmadı. Gözlerinde anlam veremediğim bir duygu belirdi. Ellerini başımın iki yanına koydu. "Birkaç gün burda kalmamız gerekebilir." Bir yere öyle bakıyordu ki o bakışların hedefi olsam korkardım. Onun baktığı yere bakmak için arkamı döndüm. Ormana bakıyordu. Karaltıların olduğu yere. Biraz önce orda gördüğüm 5-6 kişi 10-14 kişiden fazlaydı.

Aralarında gördüğüm onlardan farklı kırmızı bir ceketle dikkat çeken adam ağaca yaslanmış gözlerini bana dikmişti. Gerildim. Siyah gömlek, siyah kumaş pantolon, gömleğinin ilk dört düğmesi açık, boynunda birden fazla kolye. Yüzünü görmüyordum. Yüzü ağacın gölgesinde kalıyordu.

Kurtlar o an acı çekiyormuş gibi ulumaya başladı. İrkilerek geri gittim. Sırtım sert göğsüne çarpmıştı. Ellerini yasladığı yerden ayırdı. Bir elini omzuma koydu. Gergin ve korkuyor olduğumu anlamış olmalıydı. "Sakin ol." Dedi rahatlatmak ister gibi fakat ben zerre rahat değildim. Şu an her şeyden korkuyordum. Yutkundum.

Adamlar korkup yere eğildiler. Kırmızı ceketli adam göğsünde birleştirdiği ellerini çözdü ve tedirgin bir şekilde etrafına bakındı. O arkamdan çekildi. Bir yere ilerledi fakat ona bakmadım. Perdeler önümde birleşince ona baktım. Perdeleri minik bir düğmeye basarak kapatmıştı. "Birkaç saat sonra giderler." Tekli koltuğa oturdu. Bacaklarını açtı ve kafasını geriye attı. Kollarını koltuğun kolçasına koydu.

VຊON | ÖLÜ RUHLAR Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin