8 Şubat 2023
13:18Bir kaç ayak sesi ve çekiç sesleri duyana kadar.. beni buluyorlar mıydı, yoksa yine halisulasyon muydu?
Elimden gelebildiğince bağırdım "Ben yaşıyorum..!"
Hareketlenmelerim ve sayıklamalarımın ardından bir rüyadan daha uyandım göz kapaklarımın kenarlarında ki kurumuş çapaklar ve tozlu kirpiklerim zifiri karanlıkta nasıl bir durumdayım bile kavrayamıyordum öleceğimi hissediyor ve nefeslerimi sıklaştırmaya çalışıyordum
Ayağım kangren olmasından da çok korkuyordum hemencicik çıkıp ayağıma bakmak istiyordum
Neden bir anda böyle oldu ki düne kadar nasıl mutluydum anlatamam. Jimin ile Yoongi ilk kez konuşmuştu o zaman, ertesi gün okullar açılıyordu. Psikolog olacaktım, Jimin ile de kampüste ağlarken karşılaşmıştık. O zamanlar salaktım ve ilk senemdi, tabi
Sonra bir şekilde çok yakın olmuştuk. Yoongi ise Jimin'in platonik olduğu ve süt kedi lakabını taktığı başımıza binbir türlü bela açtıran kişiydi.Hatta bir keresinde Yoongi'nin mavi gözlü kızıl saçlı esmer tenli birinden hoşlandığını duyduğumuz için Jimin'e bir kaç değişiklik yapmıştık, Bayağı değişiklik Jimin afrikalı olmuştu..
Kızıl saçlı mavi gözlü afrikalı..
Anılarım şiddetle yüzüme vurmaya her dakika devam ediyordu Jimin'im umarım iyidir.
Açlık kokan kurumuş nefeslerim dar alana yayılıyordu. Aydınlığım ve gökyüzüm belkide özlemişti beni.. balkonda ki kızıl orkidem dedemden kalan son hatıra emanetimi koruyamadım. Küçük balkonum ve çizim defterim hatta ders kitaplarım benimle birlikte buraya hapsolmuşlardı.
Gerçekten kimse gayret göstermiyor muydu? Zaman kavramım yok olmuş durumda üşüyorum.. ben küçük pufumu ve yumuşak kanepemi istiyordum, eğer herkesim ölürse yaşamak yakışmasın bana.
Ah kafam günlerdir zonkluyordu kafama darbe alıp bayıldığım kesindi çünkü yatağımda yatarken üzerime çöken tavanı hatırlıyorum, deprem o kadar şiddetliydi ki sanki ayağa kalksam dengemi koruyamaz mışım gibiydi.
Enkazın altındayken defalarca deprem oldu, elbet korkuyordum üstüme biraz daha kolon düşmesi acı verici olurdu.
Birde burada kalırken bazı şeyleri keşfetmiştim mesela ben bayağıdır burada sıkışıktım açtım susuzdum üşüyordum ince kıyafetimin bazı yerleri yırtılmıştı fakat sadece üşütmüşüm ve de müzik benim hayatımmış burada kaldığım süre boyunca kendimce mırıldandığım şarkılarka gökyüzünü hayal ediyordum.Korkunç bir şey değil miydi sizce gökyüzüne hasret kalmak?
Yıldızlarım, her gece ağladığımda ben buradayım dercesine bağıran yıldızlar şu an yoklardı, yıldızlar karanlıkta çıkıyorsa neden şu an yanımda değillerdi?
Koskoca enkazın altında korna ve düdük sesleri duyarak umutlanıyordum kimse ses vermiyordu bana, ya da ben duyamıyordum. Hiç bir yıldız ışık vermiyordu belki de onlarda yok olmuştu?
Ölüm nasıldı, tamamen karanlığa hapsolup yıldız mı oluyorduk yoksa bir kuş olup her yere uçabiliyor muyduk?
Ölüm korkunç değildi sadece kötü insanlar korkardı ölümden..Ben babamın dediği gibi çocuk adamdım, çocuk gibi saf derdi ama ben herkesin içinde ufakta olsa kötülük var diye düşünürüm.
Mesela kurtulmam için kim benim yerimde olmaya dua ederdi bence kimse, herkeste var kötü bencillik ve bitmeyen yaşam cimriliği..
Gözlerim yine doldu muhtemelen gözlerim kıpkırmızı kalmıştı, bazenleri kolonlardan aşınan parçacıklar tam gözüme giriyordu başımı sadece küçük bir santim çevirebiliyordum
![](https://img.wattpad.com/cover/334076223-288-k927765.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DİSASTER|TAEKOOK
FanficTw|Cringe‼️ uyandığı zaman bir enkazın altında olduğunu fark eden Jeon Jungkook o enkazın altında aç susuz haftalardan sonra dünyayı yeniden keşfedecekti "Bir gün o gün ışığını göreceksin küçüğüm, söz veriyorum" ❗️Yaş Farkı❗️