7|Lise yıllarım

69 8 7
                                    


Merhabalar bu bölüm tamamen flashback olacak 😚

///

Flashback 24 Eylül 2020
(Jungkook'un ağzından)

Biraz önce çıktığımız dersten sonra moralim tamamen bozulmuştu. Yaptığımız sınavda düşük bir not almıştım beklentilerimin aşağısında bir not ve bu beni hayal kırıklığına uğratmıştı Jimin bunu umursamayıp tam önünde duran Felix ile dedikoduya dalmıştı.

"Ya kız ben sana demedim mi dedim ama sen ne yaptın kaptın Hyunjin'i koştur hafızım koştur"

Sınıfta yüksek bir ses vardı bu yüzden yanımda dedikoduya dalan arkadaşlarımda bağırmak zorunda kalıyordu tamamen baş ağrıtıcıydı. Biraz kafa dinlemek iyi olur diye düşündüğümden Jimin'e haber verip lavaboya gitmeye karar verdim

"Jimin siz devam edin ben geleceğim" sözlerimi kafasıyla onaylamış ve hemen odağını vermişti Felix'e dedikodudan başka işleri yoktu.

Sınıftan çıktığım an derin bir nefes alarak merdivenlere yöneldim, adımlarımı hızlandırdım zilin çalması yakındı merdivenlerden ikişer üçer atlayıp tam karşıda duran lavaboya koşar adımlarla girdim. Kirli duran aynada kurumuş yüzüme biraz su çarptım.

"Gerizekalının tekiyim"

"Kendini bilmen ne güzel"

Arkamdan gelen dalgacı tonda sese doğru başımı çevirdim. Dağınık saçları kendini havalı göstermek için giydiği deri ceketi ve zincir kolyesi, onun yanında ezik kalan okul eşofmanlı ben.

Şu an bakıştığım kişi ise bana lise yıllarımı zindan eden Kang Jihoon.
Uğraştığım projeme su döküp sıfır almamı sağlayan, ibne gibi gözüküyormuşum diye uzattığım saçlarımı bozuk bozuk kesen ve her sinirlendiğinde beni sıkıştırıp yumruklayan.

"Lütfen bugün şu anda bulaşma bana Jihoon" kısık sesle dedim. Hemen yanında ki kapıyı kapatıp üzerime doğru yürüdü. Sert bir şekilde yutkunup  ondan kaçmak amacıyla geri bir adım attım

"Senin inadına gitmeyi seviyorum Jungkook" dedi. Sinirle soludum. Ellerini cebinden çıkardı ve çenemi tutup kendine doğrulttu. En rahatsız ettiğim kısımda buydu benimle flörtleşir gibi eğlenmesi.

"Hem bayağıdır yoktum, özlemişsindir dedim be yavrum" dedi. Yüzümü ekşitip karşımda sırıtan surata baktım. O kadar güçsüzdüm ki ona karşı gelemiyordum bile.

Yakamdan tuttuğu gibi beni yere atıp sırtüstü düşmemi sağladı, zangır zangır titreyen ayaklarımla vücudumu kaldırıp yavaşça geriye doğru sürükledim. Karşımda ki beden ise tuvalet kabininde ki hortumu alıp bana uzattı.

"Kötü kokuyorsun" dedi. Musluğu yavaşça çevirip suyun hızla akmasını sağlarken soğuk suyun vücuduma gelmesiyle titredim.

Tanrı aşkına ilkokulda mıydık!?

"Tamam yeter çok soğuk!" Bağırdım. Ciddi yüz ifadesiyle beni izliyor ve bir şey yapmıyordu bu yaptıkları hiç bir şey olmadığı için korkuyla diyeceklerini bekliyordum.

"Aç ağzını" dedi. Şu an tuttuğu pis hortum resmen insanların içine ettiği hortumu ağzıma sokacaktı.

"Hayır hayır lütfen istemiyorum" ağlamaklı ses tonuyla konuştum.

DİSASTER|TAEKOOKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin