Kafamı kurcalayan bir sürü soru vardı ama bunları bir kenara attım. Bir kaç dakika konuşmaya devam ettik ve yarına buluşma ayarladık.
Heyecandan nasıl uyuyacağımı bile bilmiyordum..
03.08.2022
Alarmın sesi ile uyandım. O kadar heyecanlıydım ki normalde gözümü açıp yarım saat yatakta oturarak etrafı seyrederdim ama bugün onunla buluşucaktım.. Kendimi hemen yataktan attım. Bugün çok güzel gözükmem gerekiyordu.
Belki bugün görünmezmişim gibi hissettirmezdi.
Özenle hazırlandım ve giyindim. Yemek yemek için mutfağa gitmiştim ki
Telefonum çalıyordu. Arayan oydu
'nerdesin'
''evdeyim''
'10 dakika sonra evde olma. Ona göre çık'
''emredersin''Çoğunuzun da büyük ihtimalle istediği gibi buluşunca bu çocuğuydu boğabilirim.
Yemek bile yiyememiştim. Ayakkabılarımı giydim ve evden çıkmadan son kez aynadan kendime baktım.
Kendimi tatmin ettiğime göre bu görüntümden o da tatmin olur herhalde.
Güzeldim.
Evden çıktım. Yol boyunca şarkı dinleyerek yürüdüm.
Ağustos ayının sıcağında yarım saat yol yürüyerek onun yanına gidiyorum. Gerçekten erimiş gibi hissediyorum.
Tekrar aradı beni. Nerde olduğunu söyledi. Yanına doğru yürümeye başladım.
Ve işte karşımda duruyordu.Her zamanki gibi uzun dağınık saçları beyaz ve belirgin hatları olan yüzüne o kadar yakışıyordu ki..
Yürüdük..
Yürüdük..
Ve yürüdük..İşte şimdi karşı karşıya duruyorduk. İlk defa bu kadar yakındık.
Sarılırız veya el sıkışırız diye düşünmüşken.
'nasılsın' diye sordu ve yürümeye devam etti.
''iyiyim sağol''Ben senin nasıl olduğunu sormicam gör bakalım gününü dağınık saç.
Hala yürüyorduk. Oturucak hiç bir yer yoktu dışarıda. Gerçekten sıcaktan erimek üzereydim ve aşırı yorulmuşum.
Sigara içmeyin arkadaşlar.
Dayanamadım ve kendimi çimlere attım.
Buz gibi hafif nemli çimler o kadar rahattı ki ama o oturmak yerine çimlere doğru eğildi. Suratına baktım ve
''neden oturmuyorsun salak mısın''
Yine ciddi ciddi suratıma bakıyordu
'oturamam ben çimlere, batıyorlar bacaklarıma'
Söylediği şey karşısında ciddi kalamayıp gülmüştüm.Tuttum elinden ve onu aşşağı doğru çektim. Dengesi bozulduğu için çimlere düştü.
''ee batıyor mu?''
Diyerek güldüm.Ona bana sorduğu arkadaşı olan ve zeynebin hoşlandığı çocuk olan enesle aramızda geçen olayı anlattım. Konudan konuya geçmiştik. Gülmekten konuşamıyorduk bazen. Bazen modumuz düşüyordu dertleşiyorduk. Bazen anılarımızı anlatıyorduk.
Böyle böyle derken en sonunda susmuştuk.
Kafamı kaldırdığım an şok olmuştum.Oha! Cidden oha. Hava kararmıştı. Kaç saattir burda oturarak sohbet ediyorduk?
Efe de bunu fark etmişti ve baya şaşırmıştı.
Aralıksız 6 saattir sohbet ediyorduk. Zamanın nasıl geçtiğini bile anlamamıştık.
Bu durum aslında beni çok mutlu etmişti.Oturduğumuz yerden kalktık ve ona manzaralı çok güzel bir yer bildiğimi söyledim. Oraya doğru yürüdük. Yol boyunca sohbet etmeye devam ettik.
Sonunda gelmiştik getirdiğim yeri çok beğenmişti. Tam oturmuştuk ki...
Tanrım.. İşte tam şu an alabilirsin canımı. Gerçekten şu an tam sırası. Yoksa ben kalp krizi geçirip ölücem..
Uzandı ve kafasını dizime koydu. Öylece donakalmıştım.
Bacaklarım nolur titremeyin.
O kadar gerilmiştim ki titriyordum. Tam o sırada bana seslendi. Tüm utangaçlığımı ve gerginliğimi bi kenara attım ve ona odaklandım.
'Sara sana birşey anlatıcam'Vazgeçtim ne utangaçlığımı ne de gerginliğimi bi kenara atamıyorum. Bu söylediği cümle yüzünden daha da gerilmiş durumdayım.
''tabi dinliyorum''
Hiç gerginlikten nefes almayı unuttuğunuz olmuş muydu? İşte şu an tam olarak bunu yaşıyorum. Lütfen sara ne anlatıcağını öğrenmeden kendini boğarak öldürme.
'ırmak-'
Ne ırmak mı? zeynebin yanında gördüğüm kız..
'bana senin hakkında bir kaç şey anlatmıştı. Tabi anlattığı şeylerin benim için artık bi önemi yok çünkü hiç biri doğru değilmiş'
Ne?
''ırmağı tanımıyorum.''
'nasıl tanımıyorsun? Beraber geldiniz beraber döndünüz.'
''zeynep çocukluk arkadaşım ve onun doğum gününe gelmiştim. Irmak da onun arkadaşıymış. Tanışmıyoruz.''
Ve asıl soruyu sormam gerekiyordu.
''ne anlattı benim hakkımda?''
Ve sessizlik oluştu. Söyleyip söylememek arasında gidip geliyor gibiydi ki..
'sara.. ırmak o gün beni yanına çağırdı siz otururken. Şurdaki kız senden hoşlanmış galiba diyerek seni gösterdi. Ve senin hakkında kötü şeyler söyledi. Kötü şey derken.. Orosbu olduğunu seninle sevgili olmamam gerektiğini konuşucaksam takılmak için uygun birisi olduğunu.. Bende sana ırmağın o lafları yüzünden o şekilde baktım ciddi ilişki istemediğimi söyledim ve mesajlarda o şekilde muamele gösterdim.'
Birbiriminiz adı dışında hiç bir şey bilmiyorduk... Nasıl hakkımda böyle şeyler söyleyebildi?
Gözlerim dolmuştu. Ağlamak üzereydim ki tam o sırada elimi tuttu.
'ama ırmağın anlattığı gibi bi kız değilsin sara. Bugün anladım bunu. Anlattıklarından, bakışlarından, hareketlerinden, utanmandan, benimle sohbet edip dertleşmenden. Sen öyle bi kız değilsin sara.'
Ağlıyordum.
Ama bir yandan mutluydum. Evet gerçekten çok mutluydum. Bu konuyu kapatmıştık ve bana artık kötü davranmıyordu. İyice samimileşmiştik ve sohbet ediyorduk.Kafasını yan tarafa doğru çevirmiş etrafı izliyordu. Tam o sırada yanağına bir öpücük kondurmak istedim gözlerimi kapatıp yavaşça eğildim.
Bu hissettiğim..
Dudaklarım yanaklarında değildi.
Dudaklarım dudaklarındaydı.