0.1

2K 66 15
                                    

sabah uyandığım gibi yataktan kalkıp hemen koşar adımlarla banyoya gittim ve yüzümü yıkadım,yalnız olmak çok zor,ilk kez geldiğin bir ülkede yalnız olmak daha zor,tabi ki hiç arkadaşınız yoksa daha daha zor

hemen günlük,abartısız bir kıyafet giyip yerden topuklu ayakkabılarımı aldım ve evden çıktım,iş için topuklu ayakkabı giymek dünyanın en saçma ve zor şeyiydi,getir götür işi yapıyorsam rahatlık en önemli şeydi ama diken üstünde yürüyordum resmen

bugün işler daha yorucu olacağını whatsapp grubundan yazmışlardı,büyük bir organizasyon varmış falan,nefret ediyorum iş yemeğine gelen topluluklardan,olan garsonlara alıyordu,ek ücret bile almıyorduk,en az yirmi kişiye aynı anda üç garsonun yetişmesi imkansızdı,umarım akşam vardiyasına kalmam,hem sabahtan gidip geceye kadar çalışmak berbat olurdu

➖➖➖➖

iş yerine geldiğimde kimse etrafta yoktu bile,hiç oyalanmadan personel odasına gittim ve dolabımın kilidini açıp çantamı koydum

iş kıyafetini bugün giymeyecekmişiz,daha özel bir kıyafet getireceklermiş,ayrıyetten akşam vardiyasına kalıyorum,ne güzel ama,

bazen bu işten istifa etsem kimsenin umrunda olmam diye düşünüyorum,baristalık falan ya da kafede çalışsam daha kolay olurdu,tabi burda bir buçuk senedir çalışınca ister istemez buranın güvenli elemanı olmuştum

işimde becerikliydim,en azından benden kötüleride vardı,benden iyisi sayılıydı,ama komilerle aynı parayı alıyordum,işte adalet

➖➖➖➖

restoranın günlük işleri falan derken saat altıya geliyordu,bir saat sonra dükkanı kapatıp masaları birleştirecektik,hala kimlerin geldiğini öğrenememiştim,sanırım büyük şirket sahipleri hisse alımı konuşması için burda oturacaklardı,evinizde konuşsanıza bu mevzuları...

"lenora,kıyafetler geldi,oldukça şıklar,hiç böyle bir şey görmemiştim"demişti arkamda elinde kumaşa sarılı elbiselerle duran lara,hemen arkamı dönüp elindeki elbiselerden birini alıp teşekkür ettim,soyunma odasından çıktığında hemen elbiseyi kumaş poşetinden çıkardım

"siktir,sanki galaya gidiyoruz"

elbise kadife,siyah,uzun kollu,uzun boyunlu ve kısa bir elbiseydi,bir o kadar kapalıyken bir o kadar kısaydı,gelen kişiler sanırım sıradan da değillerdi,yani o bahsettiğim şirket sahipleri falan,milyarderler falan mı gelecekti yoksa

lara hemen tekrardan odaya girdiğinde kapıyı kapatıp bana dönmüştü,"barcelona oyuncuları ve teknik direktörü geliyormuş,xavi keşke babacığım olsa"dediğinde kaşlarımı çatarak lara'ya bakmaya başladım ama kendime engel olamadan gülmeye başladım,"xavi dediğin adam baban yaşında neredeyse"

"umrumda mı,adam zengin,ordaki oyunculardan biride olur,lewandowski nasıl"dediğinde göz devirip eşyalarımı çantama koymaya devam ettim,"neden kendi yaşında veya yakın birini gözüne kestirmiyorsun,hem lewandowski evli,iğrençsin"

"frenkie de jong veya pedri'ye ne dersin"dediğinde oflayıp çantamın üzerinde durduğu koltuğa oturdum,"bence arıyorsan gavi tam senin yaşında,çok uygun"dediğimde göz devirme sırası lara'daydı

"on altı gibi duruyor,on sekiz olduğuna kimliğini göstermeden inanmam"dediğinde başımı geriye atıp gülmeye başladım,"neden kendinden yirmi yaş büyük şirket sahiplerine göz dikmek yerine futbolculara ve teknik direktöre diktin"dedim gülerek,beklemediği yerdendi

"çünkü buraya gelen şirket sahiplerinin hepsi göbekliler,çok yaşlı duruyorlar,gerçekten öyle,ama futbolcular fit,genç gösteriyorlar"göz devirmekten yorulmuştum

"elbise çok seksi göstermemiş mi beni,sence frenkie beğenir mi lenora"dediğinde lara'nın suratına ifadesizce baktığımda oflayıp odadan çıkmıştı,sanki beğenir mi dediği kişiyle bir ilişkisi vardı,kızım çocuk daha seni ilk kez görcek,belki görmeyecek bile

ana salona girdiğimde dört masa birleştirilmişti ve yirmi tane sandalye vardı,bir futbol kulübü gelecek olsa bu kadar az olmazdı belkide,yedeklerden bir kaçı evlatlık herhalde,istenmemişler

masanın yan tarafındaki dolabın önünde lara ile muhabbet ediyorduk,o sırada restorantın sahibi,patronumuz gelip bize bir kaç uyarı ve racon kestikten sonra gelenleri karşılamaya gitmişti,işte neymiş,hata falan yaparsak kovuluruz falan işte,bide en tecrübelilerden biri olduğum için hata olmaması,kusursuz olması gerekiyormuş,ne saçma ama

o sırada bir sürü gelenlerde vardı ama karşılamaya bizi verecek halleri yoktu ya,restoran sahipleri köpek olmuşlar,bu akşamki gelecek parayı düşünüyorlardır kesin

bize doğru gelen xavi'yi gördüğümde tüm normallikle başımı sallayarak onu selamladım,lara'nın aklındaki o fikirleri öğrenmeseydim kendimi sakinleştirmek bu kadar zor olmayacaktı

"lavabo nerdedir acaba hanımefendiler,yerini gösterebilir misiniz"diye bana bakarak sorduğunda hemen lara'nın kolundan tutup hafifçe öne doğru ittirdim

yalnız başıma ana salonda kaldığımda bir kaç gözün üstümde olduğunu hissediyordum,belkide güçlerim vardı,hislerimde doğruydum çünkü,lewandowski,pedri,de jong ve gavi bana bakıyorlardı ama başımı kaldırmamla birbirlerine dönmüşlerdi,garson bir kızdan ne istersin ki

el jueves por la noche | pablo martín páez gaviraHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin