0.6

651 33 23
                                    

rahatlık birazda olsa vardı ama hala gergindim,gavi,pedri ve benim moralimizi yükseltmeye çalışıyordu en azından,en kötü duruşa sahip olan bendim şuan ama pedri'nin de canı sıkkındı,kim bilir aidan neler saçmaladı ona

"biraz gülün ama,ağlayacağım bende,lenora?,pedri?"

pedri sahte bir gülümsemeyle koltuktan kalkıp mutfağa doğru gitmişti,pedri'nin salondan gitmesiyle gavi'nin suratı asılmıştı

"o arkadaşını çok fena yapacağım lenora,arkadaşım için"demesiyle hızlıca oturduğum koltuğun diğer ucuna attı kendini,yavaşça koltuğun kenarına geçip başımı geriye doğru attım,burda olmamı hala sorguluyordum,tamamen bir saçmalıktı

kapı çalmaya başladığında benimle aynı anda gavi'de hızlıca ayağa kalkmıştı,yanımdan geçerken kollarımdan tutup korkmama gerek olmadığını söylemişti,tabi ya,korkmama hiç gerek yoktu

gavi yavaşça gidip kapıyı açtığında verdiği o derinden nefesi uzağımda olsa bile farketmiştim,"geç frenkie"diyip kapıyı kapattığında bende derin bir nefes verdim,frenkie çaprazımdaki koltuğa oturduğunda hızlıca koltuktan kalktım ve banyoya doğru adımladım,daha fazla insanların beni sulu göz olarak tanımasını istemem

yüzüme bir kaç avuç su çarpıp aynadan kendime baktım,makyajımı akıtmıştım,gözlerimin koyu renk olduğunu çok geç farketmiştim,korkunç görünüyordum

son kez kendime bakıp banyodan çıktım,kahvaltı edip gidecektim burdan

➖➖➖➖

"lara,iyi misin"

"hayır lenora,işe tekrar döndüm,lanet olsun adam sana dava açacakmış,nerdesin"sesi berbat geliyordu,ağlamaktan sesi kısılmış gibiydi

"bıraktığın gibi"

"iyi,o ikisinide al ve buraya gel,adam dava açacak sana,yok neymiş onun kazancını engellemişsin,satışını falan"dediğinde koltuktan kalkıp ceketimi giymeye başladım,"bu işi kendim onunla çözeceğim lara"

"saçmalama lenora,dava diyorum,bir kaç dolara açmayacak sana davayı"derin bir nefes verip düşünmeye çalıştım,iyi ki gavi,pedri ve frenkie mutfaktaydı,kahvaltıyı toplamaya çalışıyorlardı

"kazançtan kastı içtikleri bir kaç şarap şişesi ve gelecek yemek ise tek derdi öderim ben lara,cebimdeki son kuruşuda verir öderim,sen rahat ol,sıkıntı yapma,bir şey olursa hemen beni ara"diyip telefonu kapattım ve çantama koydum

"nereye gidiyorsun"arkamı döndüğümde kollarını göğsünde bağlamış gavi'yi ve arkasında,kapının hizasında duran pedri ve frenkie'yi görmemle afallamıştım

"iş yerime,anahtara bakmaya gideceğim,ordadır belki diye"dememle hemen gavi'de ceketini eline alıp giymeye başlamıştı,"çok iyi olur,bunlarla bulaşık yıkamak hiç eğlenceli değil"

"gerek yok gavi,ordaysa direkt eve giderim daha iyi,sen kal burda"diyip dış kapıdan dışarı çıktım,çok mu kolay ikna etmiştim,o kadar

gavi'den

"yalan söylüyor"dememle pedri ve frenkie anlamadıklarını belirten bir şekilde bakmaya başlamışlardı,"lara denen kızla ne konuştuklarını duydum,sanırım lenora'ya dava açılacak"

"iyi de neden?"diye sorduğunda gözlerimi frenkie'ye çevirip,"bilmiyorum ama öğrenmeliyim,en azından dünkü yemek içinse bunu bizim halletmemiz gerek"dememle ikiside başlarını,'evet,haklısın' anlamında sallayıp ceketlerini giymeye başlamışlardı

"nasıl yapıcaz,lenora'dan sonra mı gidicez yoksa onu yolda mı yakalayacağız"dediğinde telefonumu cebime atıp pedri'ye döndüm,"kapıda onu beklemeye ne dersin"

➖➖➖➖

lenora'dan

"lara,hala işte misin"

"geliyor musun,tanrım bu adam seni bana sormaktan yorulmadı,cevap vermekten yoruldum"

"ne derdi var bakalım ne istiyor"diyip sokağın köşesini döndüğümde tanıdık bir arabayla karşılaşmıştım,koyu yeşil mini cooper,pedri'nin arabasıydı

"şaka yapıyorsunuz değil mi?"derken kapının önündeki üç erkeğe sırayla baktım,karşılama töreni mi yapıcaktıkta haberim yoktu

gavi yavaşça öne doğru geldiğinde bende yanlarına doğru hızlıca adımladım,içeri girmem gerekiyordu,hiç birinin sadakasınada ihtiyacım yoktu,kendim karşılardım iyi kötü

"bizim yüzümüzden bunun bedelini senin çekmeni istemiyoruz"

"ne yani,parayla her şeyi satın alabileceğini mi sanıyorsun gavi,işten kovuldum zaten en aşağılık şekilde,şimdi buraya geldiysem sorumlusu benim,gelmenizi istemiyorum"derken gavi'nin biraz gerisinde duran frenkie ve pedri'ye baktım

"bu işi kendim halledeceğim"diyip hızlıca içeri girdim,ne laftan anlamayan insanlardı ama,

içeri girdiğim gibi lara'nın sevindiğini ve derin bir nefes verdiğini farketmiştim,

"tanrıya şükür lenora"diyip hızlıca bana sarılmıştı,"o nerde"diye sorduğumda gözüyle odasını işaret etmişti

derin bir nefes alıp,duruşumu düzelttiğim sırada kolumdan tutulup geriye çekilmesiyle atacağım adımı atamamıştım,"lenora,işi dahada kötüleştirirsin"

"onun problemi benimle,lütfen karışmayın"diyip önüme döndüğümde tekrar pedri beni kendine döndürmüştü,"lenora hadi"dediğinde lara'da pedri'ye arka çıkmıştı,ne oluyordu bunlara

frenkie,gavi'nin yanından geçip yanıma geldiğinde,"en büyüğünüz olarak ben bi adamın derdini anlayayım"diyip odaya yöneldiğinde kolumu pedri'nin elinin arasından kurtarıp frenkie'nin önünde durdum

"siz bi bana bıraksanız ya,ne olcaksa sorumlusu benim"diyip frenkie'nin konuşmasına izin vermeden hızlıca odaya girdim,

"sana dava açmadan iyi oldu geldiğin"demesiyle masanın üstüne bi kağıt bırakmıştı

"bu bana olan borcun,tam iki ay süren var ödemek için"demesiyle yavaşça masaya yaklaşıp kağıtta yazan miktara baktım,yirmi beş bin dolar mı

"şaka yapıyorsun herhalde,bu kadar zararda değilsin zaten"

"sana dava açarsam daha fazla ödeyeceğini biliyorsundur umarım"keşke dava açsa en azından kazanma ihtimalim olurdu

"ben bu kadarını ödeyemem,bi param yok kenarda"dememle gülmeye başlamıştı,"evin var ama lenora,satarsın onu,beni nasıl bir zarara uğrattığını görmeni isterim"

şerefsiz herif...

"ya da bana parasız bir şekilde çalışırsın,özel işlerimi yaparsın,silerim borcunu"demesiyle gözlerim sinirden dolmuştu,bu adamın suratına bakmak bile midemi bulandırıyordu

"iğrenç bi adamsın,diğerlerine ne dedin bilmiyorum ama ben böyle yapmayacağım bunu bil"diyip arkamı döndüğümde ıslık çalmıştı,"aslında çok işime gelirdi,diğerlerinden daha iyisin"

öğürmemek için zor dururken hızlıca masanın üstündeki kağıdı alıp odadan çıktım,

kapıdan çıktığım gibi kapının tam önünde duran frenkie'ye çarpacağım sırada kollarımdan tutup beni engellemişti,suratıma soran bakışlarla bakıyordu,sahte bi gülümseme takınıp,"her şeyi hallettim,sorun yok,gerek kalmadı hiç bir şeye"diyip yanından uzaklaşırken gülümsemem aniden yok olmuştu ama o sırada gavi ile göz göze gelmem berbattı

el jueves por la noche | pablo martín páez gaviraHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin