"aman tanrım!"diye ani bir bağırmayla lara bana sımsıkı sarılmıştı,özlemiştik birbirimizi,en zor günlerimizde birbirimize destek çıkmıştık
lara'dan yavaşça ayrıldığımda vini'de lara ile selamlaşıp eve girmiştik,evim hala duruyordu tabiki,satmayı düşünmemiştim
belkide satmamamdan belliydi buraya tekrar dönme isteğim
"iki aydır şu eve ayak basmıyorum"demesiyle kaşlarım havalanmış bir şekilde lara'ya dönmüştüm,en son onu görüntülü aradığımda pedri ile evimdeydi
"ya,öyle mi lara"dememle zar zor toplayıp evet demişti
"evin çok tatlı lenora..."derken vini'nin gözleri etrafta geziniyordu,her yeri inceliyordu
vini yavaşça yanıma gelip kolunu omzuma attığında başımı göğsüne yasladım,mutluyduk belkide
yarın maçı vardı,burda kalamazdı,kulüple kalması daha doğru olurdu
➖➖➖➖
vini'yi zar zor ikna edip kulübünün yanına göndermiştim,yarın öğleden sonra beni evden almaya gelecekti
"sırf buraya dönmemek için burayla ve burda olan herkesle bağlantıyı kestin lenora,biliyorum çok zor,yeni bir hayat kurmak istedin ama sen buraya aitsin"dediğinde gözlerimi tavana diktim,asla kendi suratıma söyleyemediğim şeylerdi bunlar
gerçeklerdi ama asla suratıma vuramadığım gerçekler
"haklısın,madrid bana soğuk geldi,çünkü oraya ait değilim,ama burdan uzaklaşmam gerek,kötü anılarım var"
"güzel anıların daha fazla lenora,ben burdayım,pedri burda,gavi burda..."
her seferinde gavi'nin lafını ediyordu,onun sevgilisi vardı,bitmeliydi artık bu muhabbet
"gavi'nin artık sözünü etmeni istemiyorum lara,olan bir şey yok,iki hafta bana sadece arkadaş oldu,sadece iki hafta ve bitti,ötesi yok"
belkide ötesinin olmasını çok istemiştim ama bazı engeller vardı
kız arkadaşı,erkek arkadaşım,mesafeler...
➖➖➖➖
"lara,lara hadi uyuma burda,eve gitmelisin"
"beş dakika daha nolur"
"sabah seni nasıl götürcem peki akıllı kız"diyip burnunu sıktığımda elime vurup burnunu tutmaya başlamıştı
pedri ile sevgililerdi,yani pedri'yi arayıp lara'yı eve götürmesini söylebilirdim,
hala numarası duruyorsa tabi...
masanın üstünde duran telefonumu elime alıp rehberde dolaşmaya başladım,en başından beri cidden pedri'nin numarasını almamış mıydım,
neden aldığımı sanıyordum ki...
sadece gavi'nin numarası vardı,lara'nın telefonu kilitliydi ve açamıyordum,ama burda kalmaması gerekiyordu
gergin bir şekilde gavi'nin isminin üstüne bastığımda telefonunu aramaya başlamıştım,iki ay geçmişti
bir süre sonra telefon açılmıştı,o süre o kadar uzun gelmişti ki tam kapatacağım sırada telefonumu açmıştı
"lenora?"
"pedri,yanında mı?"diye zar zor yutkunup cümlemi bitirdiğimde derin bir nefes verdim
bir kaç saniye sonra enerjimi yükseltebilecek bir tonda ses gelmişti telefonun hoparlörüne,pedri gece gece çok enerjikti
"naber lenora,baya zaman oldu nasılsın?"
"iyiyim,lara şuan evimde sızdı ve evine götüremiyorum,onu sen bırakabilir misin?"dememle karşı taraftan gülme sesi geldiğini duymuştum
"her yerde uyumayı çok seviyor,kanepeni esir aldı,değil mi?"demesiyle bende gülmüştüm
"tamam geliyoruz biz,on dakikaya ordayım,dayan"diyip telefonu kapatmıştı,tanrım 'geliyoruz' demişti,gavi ile geliyolardı,zaten gavi ile gelecekti çünkü telefon gavi'nindi
hem buraya geliyor diye gavi'yi yolda indirecek hali yoktu ya
➖➖➖➖➖
kapım çaldığında gerginliğim tüm vücudumu esir almıştı
yavaşça kapının önüne gidip kapıyı açtığımda pedri ve gavi'yi yan yana görmüştüm
pedri,gavi'den uzaklaşıp yanımdan geçip lara'nın yanına geldiğinde gavi ile karşı karşıya kalmıştık
sanki bir sürü şey söylemek istercesine birbirimize bakıyorduk
hayallerimi ertelememem için o parayı ödedikten sonra bana gitmemi söylemişti,şimdiyse sanki barselona'dan gitmemi istemiyor gibiydi
"merhaba lenora..."diyerek aramızdaki ilk konuşmayı o başlatmıştı ama ne diyeceğimi bilmiyordum
"geleceğini düşünmüyordum"dediğinde başımı pedri ve lara'nın olduğu tarafa çevirdiğimde gözlerimin dolmasını saklamaya çalışıyordum
lara'nın dediği doğruydu,ona karşı bir şey hissediyordum ve bu iki ayda bu hislerim yok olur sanarken bir anda barselona'ya gelmiştim ve bu hisler patlak vermişti ve ona hiç sarılmamışım gibi sarılmak istiyordum
"bir kaç gün sonra gideceğim..."dediğimde pedri,lara'yı kucağına alıp yanıma geldiğinde kapıdan geçebilmek için bana bakmıştı
kapıdan geçmesi için önünden çıktığımda kapıdan çıkmıştı pedri,gavi pedri'nin arkasından bakıp tekrar bana döndüğünde bakışlarında oldukça anlam yatıyor gibiydi
"umarım sonra görüşürüz lenora..."diyip arkasını döneceği sırada ani gelen bir özgüvenle kollarımı boynuna sarmıştım,o da kollarını sımsıkı belime sardığında sanki kavuşmuş gibiydik
ben madrid'e gitmeseydim gavi'nin benden hoşlandığı belliydi,benimde ondan hoşlandığım kesindi
madrid'e gitmemem için tek sebebi gavi yapabilirdi,sadece 'gitme' deseydi ben gitmezdim
"beni daha ne kadar cezalandıracaksın lenora..."dediğinde anlayamamıştım,onu cezalandırmak mı?
yavaşça kollarımı boynundan çektiğimde o da ellerini belimden çekmişti
"cezalandırmak mı?"
"beni iki aylığına cezalandırdın,tam iki haftadır tanışıyor olmamıza rağmen sana karşı duygularım oluştu,ne kadar engellemeye çalışsam bile oluştu lenora"derken tüm duygularını bana açıklamıştı,itiraf etmişti
"kendi yolumuza bakmalıyız gavi..."dediğimde elimi tutmaya başlamıştı,"benim yolum sensin lenora..."dediği sıra gözümden bir yaş akmıştı
vini' ile bir ilişkimiz olmasaydı şuan gavi'yi öpebilirdim,onunda tabi kız arkadaşı olmasaydı,
belkide birbirimizi unutmak için hayatımıza yeni kişiler almıştık
"geç oldu gavi..."derken artık gitmesi gerektiğini söylüyordum,bu kadar aksiyon bir gün için yeterdi
fazla itiraflı bir gün oluyordu...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
el jueves por la noche | pablo martín páez gavira
Storie d'amore"elinin bir şarap kadehine çarpmasıyla neleri değiştirdiğinin farkında mısın" "iyi ki elim çarpmış..." 16/04/23 11/07/23