"gavi,gavi..."kısık bir sesle art arda koluna vuruyordum,o kadar ses çıkartıyordu ki yan koltukta uyuyan beni bile uyandırmıştı
korkarak gözlerini açıp koltukta doğrulduğunda derin derin nefes alıp vermeye başlamıştı,"kabus görüyordun sanırım,sen iyi misin"diyip koltuğun ucuna oturdum,
koltuğa bağdaş yapıp oturduğunda tam karşısında bağdaş kurdum,başını aşağı eğdiğinde ağladığını farketmiştim,daha gün ışığı eve girmiyordu ama ağladığını anlamıştım,
dizinin üstünde duran elinin üstüne elimi koydum ve yavaşça okşamaya başladım,"kabus anlatmak pek iyi değildir ama böyle olman daha kötü,su falan ister misin"dediğimde elimin altından elini kurtarıp dizlerine kendine çekmişti,bacaklarına kollarıyla sarıldığında alnını dizine gömmüştü
"hep ailemin başına bir şey geldiğini görüyorum,bu berbat bir şey,farklı şehirde oldukları için sanırım onları özlüyorum"dedikten sonra başını kaldırıp suratıma bakarak,"sanırım dediğin kadar olgun değilim"
"bunun olgunlukla alakası yok,duygusal olabilirsin,seni çok iyi anlıyorum,aileni özlemen çok normal"dediğimde dizimin üstünde duran elimi iki elinin arasına almıştı,"sende mi ailenden uzaktasın"
"çok uzaktayım,o kadar uzak ki bir mesafesi bile yok"düşünürken bile gözümden bir yaş akmıştı,neden bunu daha yeni tanıştığım bir insanla konuşuyordum,neden şuan karşılıklı ağlaşıyorduk
"çok üzgünüm,yaşadığım şey seninkinin yanında hiç bir şey,o durumda olsam senin kadar güçlü kalamazdım"demesiyle koltukta düzgün bir oturuşa geçip bacaklarını koltuktan aşağı sallandırmıştı
"yokluklarına alışılıyor ama asla özlemleri bitmez,eminim ki bitmiyordur"
gavi yavaşça yanıma doğru kayıp kolunu omzuma atmıştı,başımı omzuna yasladığımda derin bir nefes aldım,bu hoştu,
sabah saat altıda kapının çalmasını ikimizde beklemiyorduk,hemen oturduğum yerden kalkıp kapıya bakarken gavi'ye döndüm,"frenkie'dir,merak etme"diyip ayağa kalktığında kapıya doğru yaklaşmıştı
kapının deliğinden bakıp bana döndüğünde sırtını kapıya yaslamıştı,"pedri'nin arkadaşı sanırım,ben ilk kez görüyorum,onu uyandırayım"diyip yanımdan geçip merdivenleri çıkmaya başlamıştı
gavi odaya girip kapıyı kapattığında hızlıca dış kapının önüne gidip delikten baktım,"siktir"
derin bir nefes alıp kapıyı çok az açtım,açmamla birlikte kapıyı ittirip aralığı büyütmüştü,"sen ne arıyorsun burda lenora,evine gidiyorum kapıyı açmıyorsun"
"hemen gitmen gerek senin burdan,hadi aidan,ne olur burayı unut,sabah geleceğim"dediğimde hızlıca kolumdan tutmuştu,dışarı doğru beni çekerken elimle kapının pervazından destek alarak içerde kalmaya çalıştım
"burdan hemen git aidan,açıklayacağım yarın"
"neyi açıklayacaksın sen,sonra bide konumunu kapatıyorsun,görmedim mi sanıyorsun"
"aidan kolumu bırak"diyip kolumu,elinin arasından kurtardırdığımda gözlerinin içine bakarak,"nolur git aidan"derken gözlerim dolmaya başlamıştı,ama sinirdendi,şuan daha dün tanıştığım insanların evindeyken erkek arkadaşımın buraya gelmesiydi tüm olay
odanın kapısı açıldığında başımı hafifçe çevirmemle pedri ve gavi'yi merdivenlerden inerken görmüştüm,hızlıca onlarla daha fazla göz göze gelmemek için önümde duran aidan'a baktım,kaşlarını çatarak bana bakarken pedri omuzlarımdan tutup yavaşça kapıdan uzaklaştırmıştı beni
gavi karşıma geçip bakışlarıyla kapıya gelenin kim olduğunu soruyordu,ona neydi ki
"kime bakmıştınız?"diye pedri,aidan ile konuşmaya başladığında gavi'nin karşısında başımı eğdim,sabah sabah rahatsız ediliyorlardı,benim yüzümden
"lenora benim kız arkadaşım,asıl siz kimsinizde benim sevgilim sizin evinizden çıkıyor"diye aidan,pedri'ye karşı ciddi konuşmaya başladığında gavi yavaşça çenemden tutup başımı dikleştirmişti,hızlıca elimin tersiyle göz yaşlarımı silip gavi'nin yanından geçtim ve masanın üstünde duran çantamı koluma taktım
gavi'nin tekrar yanından geçecekken kolumdan tutup beni durdurmuştu,"gerçekten gidecek misin"gidecek bir yerim yoktu,evimin anahtarı kayıptı,şuan aidan ile gitmek istemiyordum,gerçekten
"mecburum,numaram sende var,anahtarımı bulursanız beni ararsın"diyip yanından geçip kapının önüne geldim,"özür dilerim pedri"dediğimde hemen kolumdan tutup beni durdurmuştu,"anahtarın yok,eve nasıl gireceksin"
"benim evime gelecek"diye sert bir tavırla konuşmuştu aidan,pedri'ye doğru bir adım attığında pedri'de aynı şekilde ona doğru bir adım atmıştı,
hızlıca evden çıkıp aidan'ın kolundan tutarak kapıdan uzaklaştırdım,arkamdan kapı hala kapanmamıştı,aidan sertçe kolumdan tutup beni peşinde sürüklemeye başlamıştı
"o çocuklar kim öyle,kim onlar lenora!"diye bağırdığında yerimde titremiştim,"evimin anahtarını düşürmüştüm,onlarda evlerinde kalmam için teklif ettiler"
"ikisiyle birlikte mi bana boynuz taktın cidden,tamam ayrılmak istiyodun..."dediğinde yanımdaki adamdan daha çok tiksinmeye başlamıştım,kolumu elinin arasından kurtarmam çok zordu,
boşta kalan elimle sertçe suratına tokat attığımda koşarak yanından uzaklaşmaya başladım,son çaremdi bu,ondan kurtulmak için son çareydi
koşarken nefes nefese kalmıştım,ağlarken bu iş daha zordu,etraf bulanıklaşıyordu,midem bulanıyordu,ağlarken hep midem bulanmıştı
koşarken yakınımda başka adım seslerinide duyuyordum,peşimden aidan'ın geldiğini düşünüp adımlarımı hızlandırırken kolumdan sımsıkı tutulmasıyla kendimi yere bırakmıştım,belkide ayağım takılmıştı
benimle birlikte dizlerinin üstüne çöktüğünde rüzgardan önüme gelen saçlarımı arkaya doğru atıp hemen başımı omzuna yaslamıştı,kollarıyla sımsıkı bedenime sarıldığında kim olduğunu anlamıştım
gözlerimi açıp baktığımda pedri ve aidan yan yana ayakta duruyorlardı,pedri ile göz göze geldiğimde gülümseyip başka yere dönmüştü,
şuan gavi bana sımsıkı sarılıyordu...
ellerimi kollarının altından geçirip sırtına koyduğumda bir elini başımın arkasına koymuştu,"gitmemen gerektiğini söylemiştim sana"dediğinde gülerek yavaşça gavi'den ayrıldım,"elbet gitmem gerekiyordu"
"gitmen için gereken zaman şuan değil"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
el jueves por la noche | pablo martín páez gavira
Romance"elinin bir şarap kadehine çarpmasıyla neleri değiştirdiğinin farkında mısın" "iyi ki elim çarpmış..." 16/04/23 11/07/23