#23

1.5K 83 38
                                    

Önüme gelen bardak ile başımı kaldırıp tebessüm ettim.

Bardağı alıp suyumu yudum yudum içtim. Benden bir söz bekleyen meraklı çift göz suyumu bitirmemi bekliyorlardı.

"Bir şey yok iyiyim" kızım ölsen de iyiyim demek zorunda mıydın?

"Hadi ama!! Pijaman ve elinde bavulun sokakta hüngür hüngür ağlıyordun?"

Kaşlarımı çatıp cevap verdim. "Birde abart istersen Feriha?"

"HasbinAllah" dedi Berke. Bu arada üzerimi değiştirmiş normal kıyafetlerimi giymiştim.

Etrafı biraz inceleyip onlara döndüm;

"Kafe ortak mı?"

Berke sıkıldığını belli ederek nefesini dışarıya üfledi.

"Napacaksın acaba Asel ortağa mi gireceksin?" Dediğinde güldüm.

Yok cnm almim.

"Kızım noldu anlatsana!" Diye bir anda çıkışınca  ödüm bir yerime kaçmıştı.

"Ne bağırıyorsun sağır mı var karşında?"

"Sağır yok ama anlamamazlıktan gelen biriisi var!"

Tam cevap verecektim ki dikkatimi kapının önünde lüks bir araç çekmişti.

Amine ablanın annesi olabilirdi.

"Sana diyorum noldu?" Dışardaki kadın etrafına bakıp telefonunu çıkardı.

Az sonra benim telefonum çalmıştı. Kayıt edilmeyen bir numaraydı telefonu açıp karşıdan cevap gelmesini bekledim.

"Asel kızım ben geldim ama seni göremedim!"

"Kafedeyim ben hemen geliyorum sizi gördüm efendim" hemen ayağa kalkıp bavulumu da alıp kapıya doğru giderken arkamdakilere döndüm.

"Teşekkür ederim yardımlarınız için asla unutmam" Berke hala ne olduğunu merak etse de artık söyleyemeyeceğimi anlamıştı.

"Nasıl biliyorsan öyle yap. Ama asla mutlu olmadığın bir şey zorla yapma!" Ona tebessüm edip el sallayıp dışarda beni bekleyen aracıma doğru yürüdüm.

Kadın beni görünce gülümseyip yanıma geldi.

"Asel?" Çekinerek ona baktım. Ellerimde ki teri pantolonuma silmiştim.

"Kusura bakmayın ama isminizi bilmediğim için size nasıl hitap edeceğimi bilmiyorum?"

Kadın asil bir gülüş atarak bana baktı.

"Gülter abla diyebilirsin?" Bizim mahalle aynı yaşta bir kadın vardı ben kadına babaanne dememek için zor tutarken kadına abla demem şoku.

"Hay hay nasıl isterseniz?"

Gülümseyip arabasını gösterdi. Önce bavulumu bagaj'a sokup sonra kendimi arka koltuğa bıraktım.

Gülter abla ise beni yorgun gördüğü için pek de bir şey söylememişti.

Sessizliğin verdiği rahatlık gözlerimin ince bir sızı içinde olduğunu başımın ise şiddetli bir ağrıda olduğunu ancak fark etmiştim.

Gözlerimi kapatıp bunun bir rüya olduğunu istemiştim.

Rüya olsun rüya olsun rüya olsun.

Gözlerimi açıp şiddetli baş ağrım yine baş göştermişti.

Gözlerim biraz olsun uyuduğum için ağrısı geçmişti. Hala nerde olduğumu algılayamamıştım.

Yine uyumuştum.

Gri Eşofman √ | Kerem AktürkoğluHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin