"Halil nerde?" Bavulumu içeriye taşırken Kerem uykulu bir şekilde kapıya yaslanmış ayakta uyukluyordu.Sanki, yedi sülalesi düğün etmiş halaycı başı kendisiymiş gibi yorulmuştu.
Oysaki iki kıvırmış ve gurur manler olarak zeybek oynamıştı o kadar.
"Halil Hollanda'ya gitti" Bavulumu zor zahmet içeriye almış bel ağrım ile doğrulmuştum.
"Kapıyı tuttuğun için teşekkür ederim Kerem çok yardımcı oldun"
Gülümseyip kapıyı kapattı.
İçerisi sabahın verdiği serinlik ile ve güneşin yeni yeni gösterdiği gün ışınlarıyla doluydu.
Ona dönüp yarı uyanık gözleriyle bana bakan Kerem'e bir Juliet edasıyla seslendim.
"Ve dedim ki niye bir hafta sevgilimin evinde kalmıyorum?"
"Evi birbirine katıp biraz da sevgilimin evini karıştırayım desene şuna"
Gülümsedim. "Aynnen"
"O zaman hoşgeldinnn" kollarını bana sardığında bende ona sarıldım.
Bir dakika boyunca sarıldıktan sonra onun uyuduğunu fark edip hemen onu dürttüm.
"Kahvaltını yaptın mı?"Dediğimde bana baktı.
"Hayır" hala uykusu vardı eminim beni ikişerli ikişerli görüyordu.
Elimi iki yapıp ona gösterdim.
"Bu kaç?" Ellerimi tutup öptü.
"İki sen ve ben" yaaa amaaa hayırrrrrğ ben böyle bişi demedim.
Dibine kadar utanmıştım hemen çaktırmadan mutfağa geçme kararı aldım.
"Mutfakkk savaşları come to baby" utandığımı anlayıp peşimden geldi.
"Napacaksın mutfağımı?"
Birşey söylemeden mutfağa geçtim ve kolları sıvadım 'madem geldik mekana hadi bakalım yasinnn'
En sevdiğim kahvaltılık olan sucuklu yumurta yapacaktım.
Allah'ım çok marifetliyim.
Dünden bu yana her günüm hatta her saniyem, olaylı geçtiği için ben çoktan başlamıştım olayları anlatmaya.
O da masaya oturup, ellerini yüzüne dayayıp beni dinlemeye koyuldu.
Hem ona yemek yapıyor hemde buraya gelme sebebimi önce nedenleriyle birlikte sonra kimi seçtiğimi ona kısaca anlatmıştım.
Üç kere onu uyandırıp kendine getirmeyi es geçersek.
Masada ki hâli masum bir çocuğa benziyordu. "Üzüldüm peki ayrılacaklar mı dedenle babaannen?"
"Sanmıyorum" Keremin bu konu hakkında fazla uzatmamasını isterken onun da sadece omuzlarını silkip geçmesi içimi rahatlatmıştı.
Come to Solaklar familes.
"Yemek hazır" dediğimde bana garipçe baktı.
Kerem sucuklu yumurtaya ile bakışma yaşarken bende ikisine gururla bakıyordum.
İkisininde kütür kütür yiyebilirdim.
Aseelll. Kendine gellllll!!!!!!!
Kendime gelince Kerem'e baktım.
"Kerem niye öyle bakıyo uzaylı yemeği gibi?" Çaydanlıktan çayı bardağa koyup önüne uzattım.
"Al çay bardaĞĞĞını çayını güzelce iç" kendi kendime gülerken o ise bana baktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gri Eşofman √ | Kerem Aktürkoğlu
Fanfiction"Pıçak jilet neşter, kopuyoz genjler" Gönül ister ki Aslı olup Kerem'e yar olayım ama benim adım Asel. (benim adım cafer) Çocukluk aşkım olan sarı kafayla saçma bir şekilde ayrılıp sonra yine kaderiniz bir cilvesiyle tekrar birleşmemizin mucizey...