#29

742 46 34
                                    

Büyük gür kahkahası artık sinirlerimi bozuyor ve beynimde yankı yapıyordu.

"Halil yeter artık!" Taylan ayakta bir o yana bir bu yana gidiyorken başım da dönmeye başlamıştı.

"Ebu Cehilin askerleri gibi gitmişsiniz oğlum adam kız verir mi sizce?"

"Ne varmış halimizde!" Halil cevap vermek üzereyken onun sözünü kestim.

"Böyle saçmalık mı olur! Niye önce arkadaşlar gider kiii" Diye çemkirdiğimde İrfan abim bana hak vermişti.

"Bencede bir yuva kurulması gerekiyorsa önce ailenin gitmesi gerek!"

"Abi Allah'tan Gözde'nin ailesi öyle bir şey yapmadı yoksa sen sıçardın! Varya evin önünden geçirmezlerdi seni"

"Hele önce seni görselerdi hiç vermezlerdi! Üstüne üstlük ülkeye bile sokmazlardı!" Dediğinde kırılmıştım.

"Çok kırocosun!" İrfan abim bana bakıp güldü.

Sonra Halil elinde kahve bardağını masaya koyup mükemmel atasözlerinden birini söyledi.

"Ne demiş atatıclarımız ev alma arkadaş al?"

"Sallama lan Morutan bile senden iyi biliyordur atasözünü"

Halil, önce gülüp sonra Oğulcana cevap verdi.

"Ne bileyim oğlum ben sayısalcıydım?"

"Sayısalcı mı sen mi?" Barış Halile garip ve şaşkınca bakıyordu.

"Evet moruk noldu?"

"Lan daha geçende topları sayamadın amk daha ne konuşuyon!"

"Yanlışın var saydım!" Kendinden emin bir şekilde konuşan Halil, hala onu ciddiye almayan Barış.

"Aynen kanka 69'dan sonra 80 geliyordu!"

"Kafam karıştı o ara! Sürekli tepemde Arizona kertenkelesi gibi gülerken gayet ciddi kalıp sayımı yaptım sonuçta!"

"Şu boş muhabbettinizi keser misiniz?"

Sarıyordu be.

Herkes susmuş onların boş muhabbetini dinliyorduk.

Tabi biz artık cenabet beşli olarak tarihe geçmiş altına da imzayı çakmıştık.

Adam bizim sıfatımızdan hayırsız olduğumuzu anlayınca evden kovma çabasına girmiş. Yaklaşık bir saat içinde bizi eve postalamıstı.

Üstüne üstlük Morutanın salonun orta yerinde cebinden limon tuzu çıkarması tamamen ironiydi.

Neden limon tuzu derseniz olayı yanlış anlayıp tuz yerine limon tuzu koymuştu.

Nazardan korumak için, inanın kim söyledi bilmiyorum ama artık umrumda da değildi.

Melisanın babası da batıl inançlara inanmadığı için bizi kapıdan kovması bir hayli kolay olmuştu.

Bu olaydan en mutlu olan Keremdi.

Koltukta rahat ve sakin oturması etrafa adeta gülücük saçması ortamdaki gergin havayı bir nebze olsun yumuşatmak istiyordu.

"Hangi beyin yoksulu Morutanın cebine tuz koydu?" Taylan burnundan soluyarak sorduğu sorudan sonra sinirlenmek bana da farz kılınmıştı.

"Sence tek neden Morutanın cebine tuz koymasıyla alakalı mi sanıyorsun? Konu tamamen farklı değil mi sence?"

Morutan sessizce köşesinde oturmuş Taylan'a bakıyordu.

Kıyamam ulan sana yedirir miyim ben seni!

Gri Eşofman √ | Kerem AktürkoğluHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin