Daddy! HYUNLİX

Bölüm 8: Hyunglar ve Pastalar

Hyunjin 'den

Biz Felix ile birlikte kendimizi oyuna kaptırmışken kapıdan anahtar sesleri gelmiş ve tüm dikkatimizi oyunu durdurup oraya yönlenmemizi sağlamıştı. Sarışın bir adam içeri girmişti. Sanırım bu 'Chan Hyung'du... Gelir gelmez "Felix yemeğini yedin mi canım?" dedi. "canım" mı? Hani hyung'du bu adam utanmasa sevgilim deyip üstüne atlayacaktı resmen! Aman neyse! Bana ne ki?!  Sonuçta istediklerini yapabilirler...

"Hayır Hyung. Misafirimiz ve seni bekledik..." dedi Felix gülümseyerek. "Misafirimiz burada sanırım, başka kimi bekliyorsun ki?" dedi sarışın. "Ah bir misafir daha var Hyung. Bu arada bu Hyunjin." dedi bana bakıp içtenlikle gülümseyerek sonra "Hyunjin bu da biricik hyung'um Chan Hyung!" dedi ikimize heycanla bakarak.

Chan Hyung (!) bana elini uzatıp, "Memnun oldum." dedi. Bende uzattığı elini sıkarak karşılık verme amacıyla, "Bende" dedim. "Eeee Hyunjin abini arasana, gelmedi hala." dedi Felix. "Ah evet doğru. Konumu da atmıştım halbu ki, 20 - 25 dk önce işten çıkmış olması gerekirdi. Neden gelmedi ki." dedim Felix 'e karşılık olarak. Oda "Tamam o zaman. Hyung sen git duşunu al, üstünü değiştir. Hyunjin sen abini ara. Bende yemek hazırlayım." Chan Hyung ve ben eş zamanlı olarak "Tamam." dedik. 

O üs kata çıktı, bende abimin -önceden kaydettiğim- numarasına tıkladım. Çok geçmeden açtı;

- Alo, abi?

- Efendim Hyunjin?

- Niye gelmedin daha?

-  Otobüs bir türlü gelmedi.

- Gerizekkalı herif senin araban var.

- Hava güzeldi işe yürüyerek gideyim dedim. Kusura bakma her gün iş çıkışı anasının amında bir yere gitmediğim için arabayı pas geçmişim!

- Öf iyi be. Otobüse binince ara beni.

- TaMaM aNnE!

- Bak çok boş yapıyorsun. Yapma sikerler.

- Tamam Hyunjin, en seme sensin.

- Evet, öyleyim.

- Siktir git kapatıyorum!

- Bende seni çok seviyorum abimmmmm

- Salak!

-Telefonu kapadım-

Felix amerikan mutfaktan görünen salondan bakılınca görünen kısımdan kafasını uzattı ve "Eeee abin geliyor muymuş?" dedi. "Ah evet. Otobüs bekliyormuş." dedim gülümseyerek. O ise hafif şaşkınlık hafifde aklına bir şey dank etmiş gibi bakıp hemen "Buna gerek yok. Chan Hyung onu arabayla alabilir." dedi. 

Tam reddedicekken merdivenlerden bir ses "Biri benden mi bahsediyor?" dedi. OHA! Bu adam ne ara duş alıp üstünü değiştirmiş amk!? Süper gücü mü var acaba? Kafamı o yöne çevirince Felix heyecanla konuşmaya başladı "Ah evet hyung. Yardımına ihtiyacım var, Hyunjin 'in abisini buraya getirebilir misiniz?" dedi ardından ise gülümsedi. "Ah tabii.  Hiç sorun değil. Konumu varsa hemen gidebilirim." dediğinde başka şansım yokmuş gibiydi... Bende numarasını alıp Seungmin abimden istediğim konumu Chan Hyung 'a attım. O da evden çıktı....   

Bende Felix 'e yemeği hazırlamakta biraz yardım ettikten sonra masayı hazırlamaya başladım. Bir kaç dakika sonrasında zil çaldı Felix benden kapıya bakmamı rica etmişti, bende bakmıştım. Abim ve Chan Hyung içeri girdi. Seungmin Hyung kafasını eğmiş olmasına rağmen kızardığı anlaşılıyordu, Chan Hyung ise sadece gülümsüyordu. Fazla umursamadan yemek masasına oturdum herkes ile birlikte.