Felix 'ten
Hyunjin ile evden çıkmıştık. "Önce onlara hediye almalıyız Jinnie~" dedim aegyo yapar ses tonumla. O da yanağımı sıktı ve "Neden ki? Kime hediye alacağız?" dedi. Bense gülümseyip "Bugün Minho Hyung, Jisung 'a çıkma teklifi edicek! Bende onların en yakın arkadaşı olarak onlara hediye almak istiyorum." dedim.
O da kaşlarını çatarak "Onlar zaten sevgili değil miydi? Ben öyle sanmıştım, konuşmaları hareketleri falan." dedi. Bende dudak büzerek kafamı olumsuz anlamda salladım ve "Maalesef. Aslında Minho Hyung 'un dediğine göre ikisi birkaç kez yakın temasta bulunmuşlar ancak bilirsin Jisung biraz utanmış ve Minho Hyung 'dan bir süre kaçmış. Bu nedenle Minho Hyung dayanamayıp ona çıkma teklifi etmeye karar verdi." dedim üzgün şekilde.
O da anladığını belirten bir şekilde kafasını salladı ve "Peki hediyeyi nerden almayı planlıyorsun Yongbokie~" dedi kafamı okşayarak. Bense "Aslında Jisung peluş şeyleri çok sever. Oyuncak falan, Minho Hyung 'da Jisung 'un seveceği her şeyi sever o yüzden peluş oyuncak almak iyi olur diye düşünmüştüm." dedim planımı anlatmak için. O da kafasını salladı ve "Buralarda bir oyuncakçı görmüştüm, oradan alabiliriz istersen?" dedi. Bende kafamı salladım.
"O zaman atla bakalım arabaya!" dediğinde mutlulukla arabaya binip kemerimi taktım. O da aynı adımları izledikten sonra arbayı çalıştırdı ve bahsettiği mağzaya sürdü arabayı. Geldiğimizde gördüğüm oyuncaklarla aklımı başımdan almıştı. BURASI RESMEN BİR CENNETTİ! Gözüme çarpan peluşlarla gülümsedim bunlar tıpkı Minho Hyung ve Jisung 'a benziyordu.
Jisung 'a zaten hep sincap derdim Minho Hyung da tavşana benziyor. Onlara kesinlikle bunları alıcam! Gözüme çarpan şeyle gülümsedim tamda bu peluşlara göre gelinlik ve damatlık vardı. Bu dördünü kesinlikle almalıyımmm! Hepsini ödeyip oyuncakçıdan çıktım. Hyunjin bana garip bakıyordu, sanırım gelinlik ve damatlığa anlam veremedi...
Birlikte arabaya binip kafeye gidecekken Minho Hyung beni aradı
-Felix kafeye geldik biz, sen neredesin?
-3 dakkaya ordayız Hyung. Sen yeniden konum at bana.
- Tamam... Yolladım.
-Görüşürüzzz
-Görüşürüzzz!
telefonu kapadım ve Hyunjin 'e konumu attım. Arabada sincaba gelinliği, tavşana da damatlığı giydirdim. Kafeye gittiğimizde Jİsung hemen bize el salladı, gülümseyip yanlarına oturduk. Jisung birkaç kez beni ve Hyunjin 'i poşetin içindekileri sorarak darlasa da ikimizde cevap vermemiştik. Bunun üzerine küsmüş gibi yapsa da 4 dakika sonra yeniden konuşmaya devam etti... Jisung da böyleydi işte, eğer sevdiği biriyse küs kalamazdı, kıramazdı insanları.
Minho Hyung söz arasında "Jisung biliyor musun ortaokulda verdiğim ve bu yaşımda hala bu karardan mutlu olduğum tek karar seninle arkadaş olmamdı, seni tanıdığım için çok mutluyum. Her anımda benimleydin; mutlu olduğumda, üzgün olduğumda, öfkeli ya da hasta olduğumda... Bende hep yanında olmaya çalıştım, umarım başarılı olmuşumdur. Ama ben artık seninle tam anlamıyla bir aşk ilişkisi içinde olmak istiyorum. Bundan çekindiğini ve korktuğunu biliyorum ama sen bana güvenirsin, ben yanında olduğum için korkmana gerek yok. Bu yüzden sevgilim olur musun Sincabım?" diyerek konuşmaya başladı.
Jisung 'un gözleri dolmuştu, hızlıca kafasını sallayıp ayağa kalktı ve Minho Hyung 'un boynuna sarıldı, Minho Hyung da tıpkı Jisung gibi kalkıp beline sarıldı ve kafasını boynuna gömüp kokuyu içine çekti. Çok mutluydum çünkü uzun zamandır ikisinin birbirine kavuşması en büyük dileyimdi... Jisung ağlayınca Minho Hyung 'um -öz abemmmm- Jisung 'un göz yaşlarını sildi.
"Heyyy! Ben ağla diye etmedim bu teklifi, mutlu ol diye yaptım. Eğer ağlayacaksan geri alırım." dedi. Jisung hızlıca kafasını olumsuz anlamda sallayıp "Hayırr!" dedi. Minho Hyung sırıtıp "Aferim benim Sincabım 'a" dedi. Bense gülümseyip "Bizim size bir hediyemiz var!" dedim. Tepkilerini ölesiye merak ediyordum.
Poşeti elime aldım ve içindeki peluşları çıkardım. Jisung çok tatlı bulduğunu belirten bakışlar atarkenn, Minho Hyung ise anlamadığını belirten bakışlar atıyordu. "Bu sincap Jisung için uke olduğundan gelinlik giyiyor. Bu tavşanda biricik Hyung 'um için o da hasssss seme olduğu için damatlık giydirdim." dedim açıklama amacıyla. Jisung hemen eline alıp "BUNLAR ÇOK ŞİRİN LİXİE~ sence de çok tatlı değil mi Minho?" dedi. Minho Hyung ise "Sen beğendiysen tatlıdır tabii hayatım..." dedi. Jisung utangaç bir şekilde başını eğdi.
"Üf kalkalım hadi. Ben sevgilimle baş başa kalmak istiyorum." dedi Minho Hyung. Hyunjin de "Hadi Yongbokie~~ kalkalım artık. Hem Chan Hyung seni merak etmiştir." dedi. "İyi çifte kumruları yalnız bırakalım bari..." dedim ve çıktık. Minho Hyung ve Jisug da Minho Hyung 'un evine gittiler.
Hyunjin de beni eve bıraktı ve evine gitti. Anahtarımla kapıyı açtığımda Chan Hyung 'un telefonda konuştuğunu gördüm.
VEEEE YB MİZ GELDİİİİİİ MİNSUNG CANDIR YAAAAA
anlık okuyucu: BU CHANMİN YA DA MİNSUNG FİCİ DEĞİL KENDİNE GELLLL
Ya ama ne yapabilirim bende böyle yazıyorum işte!
Bölüm yaklaşık 700 kelimede çok oldu. Sanırım rekorum 800 dü. Ama bu bölüm de bayağı uzun oldu, bence iyi oldu ya bölüm, yani çerezlik gibi...
Oylar ⭐
Yorumlar ⬆
HADİ BEN KAÇAR GÖRÜŞÜRÜZZZZ
HYUNLİXLE KALIN, HOŞCA KALINN

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Daddy! HYUNLİX
FanficFelix gece sarhoş olup okuduğu güzel sanatlar üniversitesinden resim bölümünki hoşlandığı Hyunjin'e mesaj atar. Sonra ki gün ise ne yaptığını hatırlamaz... #SemeHyun 🥇