Sınıftan içeri girecektim ki yolumun kesilmesiyle durdum. "Çekil" diyerek boş gözlerle bakındım
"sana da günaydın ibne" göz devirerek ittirmeye çalıştım. Lanet olsun çok ağır kıpırdamıyordu bile. "Eee bugünkü menümüzde kim var? Bugün yine kimin altına girmeyi planlıyorsun ibne Lee"
"Ananın Hyunjin. Bugün moralim yerinde değil zaten, çekil şurdan bir de senle uğraşamam" sinirli bir tavırla söylediğimde ciddiyetimi anlamış çekilmişti.
"Sonra görüşeceğiz ibne" diye gülümseyerek gitti. Tam bir pezevenk işte
sınıfa yerleşip kafamı sıraya gömdüm. Sabah sabah annemle tartışmıştım gülmeye çalışsam da yüzümde ki hiçbir mimik hareket etmiyordu.
Sıra arkadaşımın geldiğini hissedip yığıldığım sırada kafamı kaldırmadan kendi tarafıma geçtim. "Felix iyi gibi görünmüyorsun revire gitmeye ne dersin?" ders başlamıştı kafamı hala sıradan kaldırmamıştım.
Sıra arkadaşım Jisung konuştuğunda sessizce "iyiyim" dedim. Tekrar bana eğilip konuştu "emin misin?"
cevap vermediğimde ayağı kalkmıştı "hocam Felix kendini iyi hissetmiyor revire gidebilir miyiz?"
"evladım felix turp gibi bir şey olmaz ona" kafamı kaldırıp ayağa kalktım. Herkes bize bakıyordu Hyunjin dahil
"Ee a şey evladım sen bir götür istersen Felix'i" Choi hoca çok katı bir öğretmendir, öğrencileri ders esnasında tuvalete bile salmazdı. Ne vardı ki halimde
Sınıftan çıkıp revire doğru yol aldık. Doğru düzgün yürüyemiyordum bile "Felix tutun bana yere düşüceksin şimdi" uzattığı kolundan tutunarak omzunun altına girdim. Etrafı bulanık görmeye başlıyor tüm vücudum titremeye başlamıştı.
"Hey hey hey kendine gel Felix iyisin bak bana sakın bayılma tamam mı "
dediği şeyleri zar zor duyuyorken revire hızla girerek yatağa yatırılmıştım. "Nesi var hemşire hanım"
"Ah Felixcim yine mi" konuşulanları zar zor anlıyordum. Odaklanmak çok güç geliyordu
"Yine mi derken hemşire hanım daha net olun"
"hiperglisemini yükselm- yani şekeri çok yükselmiş"
"nasıl yani?"
"Yakın bir arkadaşı değil misin biliyor olman gerekiyordu. Felixte psikolojik şeker hastalığı var... Yani yorgunluk, vücutta titreme, odaklanma, ciltte kuruluk ve kilo kaybına sorun açabiliyor. Maalesef ki Felixte bu hastalık ileri seviye de mevcut"
"Ne ciddi olamazsınız Felix hayatımda gördüğüm en pozitif insan"
"doğru öyledir Felix fakat bu duyguları içinde yaşadığı için görmüyor olabilirsiniz. Belli ki anlatmak istememiş size. Anlayacağınız o ki en ufak şey de morali bozulabilir veya yorgun hissettiğini gördüğünüz an ilacını hatırlatmalısınız. Kendisi o an içememe durumu bile olabilir aynı az önceki gibi"
...
Hemşirenin verdiği sakinleştirici nedeniyle uyumuştum. Uyandığımda Jisung'u karşımda ki koltukta uyuya kalmış bir halde buldum. Uyandırmadan sessizce serumu çıkartıp ayağa kalktım, gördüğüm ilk aynanın karşısına geçip yüzüme bakındım. Gözlerim mosmor olmuş rengimin beti benzi atmış ölüye benziyordum
göz altlarıma dokunmaya çalışırken, hala kolumdaki serum yüzünden dirseğimi kırmamla iğne koluma daha çok batmıştı. Acıyla inlediğimde Jisung'u uyandırdığımı fark ettim.
"Uyanmışsın, Felix serumu neden çıkarttın yat şuraya hemen" gülümseyip konuştum "ben iyiyiim bak Choi hocanın da dediği gibi turp gibiyim"
"hıhı gördük orasını"
.
.
.ah be felix be bugünde sana yakıyoruz...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Château Lafite || Hyunlix
Short StoryPinotnoir: Eğer Wooyoung belinden tutmaya devam ederse oraya gelip parmaklarını kıracağım. bbijikseu: Sen kimsin