% 22

302 28 14
                                    

"Felix ne demek sevgili olduk."

"Sevgili değillermiş daha dedi ya amk"

"Ben teşhisi koydum abi net şizofren falan"

Elimi yüzüme çaprarak ofladım. "Beni götünüzle mi dinliyosunuz cidden." Seungmin diğerlerini susturmayı başarmıştı.

"Ben bir kaç aydır anonim hesaptan birisiyle konuşuyordum. Size söylemedim evet çünkü ben de tanımıyodum işte baya bi konuştuk ben dün o kişinin Hyunjin olduğunu öğrendim.. BENDEN HOŞLANDIĞINI SÖYLEDİ ŞAKA GİB-"

Ani yükselişimle San hızla ağzımı kapatarak kafama vurdu. "Salak okuldayız dikkat et." Göz devirdim.

"Siktir be olaya gel resmen filmlerde ki gibi"

Jisung inanmakta güçlük çekse de Wooyoung uydurduğumu düşünmeye devam ediyordu, güldüm.

"Sen şimdi çocuğun yanında nasıl davranacaksın? Elin götüne falan kaçar senin saçma şeyler yaparsın.

Beni bu kadar iyi tanımalarına gerek var mıydı.. sanmıyorum.

"Birazdan zil çalıcak ve heyecandan kalbim çıkacak gibi hissediyorum."

Hyunjin beş dakikaya burada olurdu ve sanki ilk defa yüzünü görecekmiş gibi hissetmeye başlamıştım, bu beni daha da heyecanlatıyordu. Zil çaldığında sırama oturarak gelmesini bekledim.

"Çıkma teklifi etmedi mi yani şimdi?"

Minho arkamdan konuşurken kafamı sıraya yasladım. "Duygularını açık bir şekilde ifade etmiş çıkma teklifine gerek var mı sizce?" Jisung konuştuğunda San ve Wooyoung ona yam bakış attı ve Minho konuştu.

"Çıkma teklifi almak istemez miydin, sence gereksiz bir şey mi?" Üzgün bir ses tonuyla söylemiş gibiydi yüzünün neden düştüğünü anlamamıştık. Aslında Jisung haklı gibiydi ama bir ilişkide çıkma teklifi alınmazsa bu ilişki sayılır mıydı? İki tarafta birbirinden hoşlanıyorsa sevgili olmak için her türlü birisinin itiraf etmesi gerekiyordu.

Elimi kalbime götürerek yapamayacağımı hissettim. Hyunjin'i görmek bana yaramayabilirdi. Sıradan kalkıp kapıdan dışarıya doğru koşarken o sırada Hyunjin girmiş beni koşarken gördüğünde şaşırmıştı.

"Hey Feli-" Bir şey demesini beklemeden koşarak uzaklaştım. Revire girdiğim gibi bayan Kim gözlerini kocaman açarak yanıma geldi. Kapıyı kapatarak yaslandım ve oturdum.

"Felix iyi misin?!"

Hastalığımın en kötü sorunu da buydu.Ne zaman heyecanlansam ya da ani duygu değişimi yaşasam gözlerim kararıyo, bayılacak gibi oluyordum. Gözlerim kararırken bayan Kim bana bir bardak su ve ilaç uzattı. "Bunu iç düzeleceksin" tüm vücudum titriyordu ilacı içemeyeceğimi anlamış, kendisi içirmişti.

"Gel şuraya yat geçen gün bayıldığını duydum. İlaçlarını içmiyor musun?"

"İ-içiyorum."

"Annenle sorun yaşıyor musun?"

Kafamı hayır anlamında salladım. Eskisinden çok daha iyi anlaşıyoruz şahsen ben de şaşırıyorum.

"Pekâlâ o zaman neye stres oldun? Yoksa yine şu çocuk mu rahatsız etti seni?"

Yine...

"Evet ama öyle rahatsız etti ki" dedim istemsizce elimi kalbime götürerek. Düşündükçe nabzım artıyordu.

"Ah bir saniye yoksa aşık mı oldun ona?" Diyerek sırıttı.

"Evet"

"Felix böyle şeyler gayet normal ama dikkat etmen gerekiyor. Belki bir gün ben de tanışırım ha?" Gülümseyerek kafa salladım.

Zaten tanışmıştı ama şimdi kafa karıştırmaya gerek yoktu. "Bayan Kim ben bu halde asla onu göremem. Kalbim çıkacak gibi hissediyorum eskisi gibi bakamıyorum yüzüne."

Her gördüğümde beni sevdiğini söyleyişi gelir aklıma. Aklımı kaybederim, yanında ne söyleyeceğimi bilemem.

"Anlıyorum biraz burada kalabilirsin Felix. Ama sonsuza kadar kaçamazsın."

Derin bir nefes alarak kafamla onayladım. "Kaçamam biliyorum ama ben kabullenene kadar burada kalsam?"

"Olur ama sanırım bir ziyaretçin var." Gözleriyle kapıyı işaret ettiğinde 'kim' diye sormuştum.

"Görünüşe bakılırsa Hwang Hyunjin seni merak etmiş.."

"Ne!?" Hızla elimle ağzımı kapatarak perdeyi çektim. Yatağa girerek örtüyü üzerime kadar çektim ve arkamı döndüm.

Kim olduğumu belki anlamazdı.

"Felix benden mi kaçıyorsun?" Duyduğum sesle şimdiden kızardığımı hissettim. Ses çıkartmazsam ben olduğumu anlamazdı.

"Daha ne kadar naz yapıcaksın? Çabucak uyanmalısın çünkü güzel bebeğimi görmek istiyorum." Hiçte naz yapmıyorum!

Yanıma oturduğunda yavaşça örtüyü çekti. "Hastayım." diyerek örtüyü geri çektim.

Hyunjin davranışlarıma gülmüştü.

"Pekâlâ utanıyor musun? Küçük bir bebek gibisin."

Tamam pes daha fazla utanmanın faydası yok Felix. İlk defa sevgilin oluyormuş gibi yapma. Ama bu Hwang Hyunjin.

Kendi kendime düşünürken çelişki içerisinde ağlamk istiyordum neden böyle davranıyorum ben.

Yatakta doğrularak Hyunjin'e baktım. "Günaydın sevgilim."

"Sanırım buna alışamayacağım."

..

Felix kendine gel.

tüm fici baştan sona tekrar okudum.. Bazen unutkan olmak zor bisi olabiliyo😸

Château Lafite || HyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin