İpeğ'in sekreteri önüme elektrikli soba getirdi ayrıca sıcak bir battaniye ve kahve de getirmişti. O da karşımdaki koltuğa oturmaya devam etti.
Sekreterine dönerek:
"Ayfer bu gün olan randevularımı iptal et. sende evine dönebilirsin."
"Peki efendim."
Ayfer merdivenden aşağı indi ve dış kapının kapanma sesi geldi. Bir süre sessizlik ortama hakim oldu. Bende ortamın rahatlığından faydalanıp biraz ferahlamaya çalıştım.
Kahvemi içmeye devam ediyordum. Doktor İpek hâlen bana öcüymüşüm gibi baktığını fark ettim. Yoksa her an onu boğazlayabileceğime ihtimal verecek kadarmı korkuyor.
"Gerçekten bu Şirketi yenmeye ihtimal vermiyorsun değil mi?
Ahkâm kesip bildiği bir kaç şeyi de anlatmaya başladı.
"Bu şirket tahmin ettiğinden çok daha zorlu bir düşman, içinde çok donanımlı insanlar var."
"Öyle mi? Mesela kimi tanırsın şirketten?"
"Örneğin biri vardı. Kas gücü, dövüş becerisi, zeka gibi bir çok özelliğe sahipti ayrıca çok yakışıklıydı."
"İsmi ne acaba? Doğru söylemek gerekirse merak ettim bu kişiyi."
"İsmi yanlış hatırlamıyorsam Şerif'ti."
Tahmin etmiştim.
"Şerif Sarıkaya mı? O öleli baya oldu."
Ağzı açık bana bakıyordu. O küçük dilini yuttu galiba. Bende devam ettim:
"Herkese karşı ön yargı ve küçümseme ile yaklaşan ahmaklardan biriydi Şerif. Sonu kötü oldu. Onla aynı sonu paylaşmak çok rahatsız edici. Öyle değil mi İpek Hanım?"
Şerif'in artık önümde bir engel olacağını düşünmüyordum. Ölmüş diye varsayabiliriz yani.
Söylediklerim onun da zoruna gitmiş olmalı ki sert bir şekilde:
"Bir kere ben ön yargılı bir insan değilim. Ayrıca kimseyi de küçümsemem ve de senden neredeyse 9 yaş büyüğüm bana karşı saygılı davranmalısın!"
"Bu yersiz samimiyetiniz sinirimi bozmaya başladı İpek Hanım en iyisi konumuza geri dönelim."
"Evet galiba sana Nihai klavuzdan bahsedeceğim."
"Dinliyorum."
Biraz durup düşündü.
"Her şeyi Direkt kendisinden dinlemen daha güzel olmazmıydı?"
"Böyle bi' şey mümkünse neden olmasın?"
"Numaranı verde sana konum atayım."
Numaramı verdikten sonra konumu attı. Beyaz At Köşkü gibi biryer görünüyordu. Hemen yola çıkmalıyım. Hava kararmak üzereydi.
"Tuana nerede?"
"Gidince onla konuşursun bu kadar sabırsız olma. Bu arada merak etme ona misafir geleceğini haber ettim."
"Yardımın için teşekkürler İpek Hanım."
"Önemli Değil Şafak."
Oradan ayrılma vaktim gelmişti. Benimle merdivenden aşağı inerek kapıya kadar eşlik etti.
Tam kapıyı açmak için hazırlandım.
"Görüşürüz."
"Elbette görüşecez Şafak."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aptal Deha
Mystery / ThrillerŞafak 7 yaşından itibaren dedesinden yoğun bir eğitim aldı. Onu eğiten dedesinin yapmasını istediklerini reddedip ailesinin yanına döner. Ailesiyle İzmir'e taşınır ve sosyal biri olup sakin ve huzurlu bir hayat yaşamak ister. Ancak isteklerinde baş...