4. Bölüm

954 54 184
                                    

Songül tam bayılacakken Emin onu tuttu ve kucağına alıp eve girdiler. Songül'ü kanepeye uzandırdı. Seslenerek ayıltmaya çalıştı önce, elini songül'ün yanağına koydu;
Emin: Songül iyi misin?

Songül yavaşça gözlerini araladı. Etrafına bakındı;

Songül: neredeyim, noldu bana?

Emin: Benim evimdesin merak etme. Birden düştün bayıldın anlamadım ne olduğunu. İyi misin, hastaneye gidelim mi?

Songül kanepede doğruldu yavaşça. Yeni yeni hatırladı niye bu hale geldiğini. ;

Songül: İyiyim hastaneye gerek yok.

Emin: Songül kötü birşey mi oldu? Bana anlatabilirsin istersen.

Songül: Emin... normalde kimseye anlatmayacaktım ama buraya gelince sadece seninle konuşmak istedim. Sana anlatmak istedim emin.

Emin: Anlatmak istersen dinlerim. Ama şimdi hazır değilim diyorsan beklerim.

Songül: Bugün bu kırdarlarla ilgili araştırma yapıyordum arşivde.

Emin: Evet onunla ilgili mi?

Songül: Evet. Babam...

Babası ve annesi aklına gelince yutkundu derin bir nefes alıp anlatmaya başladı;

Songül: Kırdar lojistik babamın araştırdığı son dosyaymış. Ailemin ölümüne onlar sebep olmuş olabilir.

Emin: Nasıl yani babanın araştırdığı son dosya? Baban polis miydi?

Songül: Evet organize şubede müdürdü. Ben 12 yaşındayken trafik kazası geçirdiler ve annemi de babamı da o kazada kaybettim ben. Sadece bir trafik kazası değil emin bu. Onlar yakalanmamak için öldürdüler benim ailemi.

Emin: çok üzüldüm senin adına başın sağolsun. Onların yaptığından emin misin peki?

Songül: Öldürdükleri tüm insanlara kaza süsü vermişler. Ayrıca kaza raporunda da bir kasıt söz konusu olduğu yazıyor. Onlar yapmadıysa kim yaptı?

Emin: Sen hiç üzülme sonuna kadar araştıracağız. Eğer onlarsa yakalanmaları ve gerekli cezalarını almaları için elimden geleni yapacağım sana söz veriyorum.

Songül: Teşekkür ederim emin.

Gözünden akan yaşları elinin tersiyle silip Emin'e sarıldı. Ayrılırken emin songül'ün gözünde kalan son yaşıda sildi;

Emin: Bu güzel gözlere ağlamak hiç yakışmıyor komiserim. Fark ettiniz mi bilmiyorum ama emsalsiz bir gülüşünüz var.

Songül bu iltifat karşısında gülümsedi Emin'e. Emin songül'ün gülüşü karşısında mest olmuştu;

Emin: Ha şöyle sen hep gül komiserim.

Songül: Gülene değil güldürene bakacaksın.

Emin: bakak görek o zaman.

Songül: bakak görek.

Emin gözlerini songül'ün dudaklarına indirdi. Bir nefes kadar yaklaşmışlardı. O sırada Esma sabah erkenden yola çıkmış İstanbul'a gelmişti. Önce abisine uğrayıp sürpriz yapacaktı daha sonra songül'e. Çantasından çıkardığı anahtarla sessizce içeri girdi. Eşyalarını kapının önünde bırakıp sürpriz diye bağırarak salona girer.
Emin tam Songül'ü öpecekken birden içeri Esma giriverdi;

Esma: Sürpriiiiz

İkiside aynı anda dönüp Esma'ya baktı. Emin Songül kadar şaşırmasada sinirlenmişti. Tam Songül'e karşı bir adım atacakken Esma girmişti içeri. Songül hala anlam verememişti Esma'nın burda, emin'in evinde olmasına. Tabi aynı şaşkınlık esma'da da vardı. Songül'ü abisinin evinde görmeyi beklemiyordu;

Aşkın DevrimiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin