Emin sabah erkenden kalkmış yanındaki kadının güzelliğine bakıyordu. Sessizce onu seyretti bir süre sonra yavaşça Songül'ü uyandırmadan yataktan kalkıp mutfağa geçti. Songül mışıl mışıl uyurken oda mutfakta poğaça yapmak için kolları sıvadı. Dolaptan malzemeleri çıkardı ve kuru malzemeleri bir kaba alıp karıştırmaya başladı. Poğaçaları fırın tepsisine dizip fırına attıktan sonra dolaptaki diğer kahvaltılıklarıda çıkartıp masaya yerleştirdi. Fırından gelen sıcak poğaçanın kokusuyla birlikte Songül gözlerini açtı. Yataktan kalkıp Emin'in gömleklerinden birini giydi ve mutfağın kapısına gelip onun için kahvaltı hazırlayan sevgilisini seyretti. Emin dalmış bir şekilde ekmekleri doğrarken Songül arkasından gelip sarıldı sevgilisine;
Songül: Günaydın sevgilim.Emin elindeki bıçağı kesme tahtasının üzerine bırakıp arkasına döndü ve kollarını songül'ün beline sardı;
Emin: Günaydın güzelim.
Songül: Saat kaç olmuş ya niye uyandırmadın beraber hazırlardık kahvaltıyı.
Emin: Bugün ben hazırlamak istedim senin için.
Songül: Ellerine sağlık aşkım çok güzel bir koku geliyor fırında ne var?
Emin: Sana bir poğaça sözüm vardı hatırlarsan onu yaptım.
Songül: Benim için mi yaptın?
Emin: Evet.
Songül: Teşekkür ederim deyip yanağından öptü Emin'i.
Emin: Geçelim mi masaya?
Beraber kahvaltı edip sohbet ettiler. Sofrayı topladıktan sonra Songül mutfağa geçip raftan menengiç kavanozunu aldı. Emin içerde otururken ona kahve yapmak istedi. Dolaptan bir tava alıp bir ölçek kavurmaya başladı. Tavada menengiçleri kavururken emin aldığı kokuyla hemen mutfağa geldi;Emin: Songül napıyon sen?
Songül: Menengiç yapıyorum sana sen seviyorsun diye.
Emin: Bunlar kavrulmamış ki yanmış.
Songül: E ben bu kadar kavruluyor sanıyorum.
Emin: Kapat onun altını gel ben sana öğreteyim.
Songül: Tamam o zaman ben diğer tavayı alayım bunu artık kullanamıycaz çünkü😅
Emin: Al tavayı biraz koy kısık ateşte kavurmaya başla 5-10 dakika.
Kavurduktan sonra raftaki havanı alıp tavadaki menengiç tohumlarını içine boşalttı. Songül yavaş yavaş havanda tohumları ezerken Emin Songül'ün arkasına gelip elini tuttu nasıl ezeceğini göstermek için. Songül yanağındaki nefesi hissedince arkasını döndü karşısındaki adama karşı dirayetini korumakta çok başarısızdı aralarında bir nefeslik mesafe kalmışken telefonun çalmasıyla uzaklaşabilmişlerdi. Emin telefonu açmak için salona giderken Songül de kendini toparlayıp menengiçleri dövmeye devam etti;
Emin telefon ile konuştuktan sonra mutfağa geri döndü;Songül: Kim aramış hayatım?
Emin: Najat Kırdar.
Songül: Ne! Ne istiyormuş niye aramış seni?
Emin: Sakin ol sevgilim kötü birşey yok ama bizimle daha yakından tanışmak istiyormuş. Yarın akşam bize yemeğe gelecek.
Songül: Ee napıcaz şimdi yarın gelince buraya mı geliyor?
Emin: Yok bu ev olmaz başka bir eve çağırıcaz. Unuttun mu bizim çok büyük bir şirketimiz var ve çok zenginiz yani adam gelse demiycek mi niye 2+1 dairede oturuyor bunlar diye?
Songül: Haklısın napıcaz bir ev tutalım o zaman yarın için. Hem konuşuruz ağzından laf alırız belki yemekte.
Emin: Aynen öyle ben başsavcı ile görüşüp durumu bildireyim bir ev ayarlayalım bugün sonrada fotoğraf çektirmeye gideriz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşkın Devrimi
RomanceAşkın devrimi❣️ Birbirinden habersiz hayatın getirdikleri sayesinde karşılaşan iki insan ve büyük aşkları❤️