Merhaba herkese,
Yeni kurgumun ilk bölümü o yüzden biraz heyecanlıyım açıkçası. Öncelikle ilk iki bölümde ana karakterlerin çocukluklarını ve şimdiki zamanını yazacağım o nedenle biraz kısa olabilir önceden haber vereyim.
Öncelikle şunu belirtmek istiyorum, ben bu yola ileri ya kitap olursa diye başladım ve kimseyi okuması içinde zorlamıyorum. Bir insan bir bölümü birkaç günde okur kimi ise tek oturuşta, bizde buradan her insanın bir olmadığını anlarız.
Her neyse sizleri daha fazla tutmadan yeni kurgumun ilk bölümü ile baş başa bırakıyorum umarım seversiniz. Bol bol yorum yapmayı unutmayın olur mu hbddbhs.
5 Şubat 2009
(Arın Armağan'ın Anlatımıyla)
Soğuk kış gecelerinden ve tek sayılardan nefret ederdim. Daha küçük de olsam tıpkı büyüklerin sahip olduğu gibi bir aklım vardı, oysaki yaşım henüz 11'di.
"Seni doğuracağıma kendimi atsaydım keşke!" annemin o çok da hazzetmediğim sesi duyduğumda yorganımı başımın üzerine kadar çeker ve yatağımda küçülebildiğim kadar küçülürdüm. Çünkü annem ne zaman babamla kavga etse eline bana vurabileceği bir şeyler alır ve hakaretler eşliğinde odama girerdi.
Küçücük bedenimle yatağımda, yorganımın altında olabildiğince küçülmüş bir vaziyette o hazin sonumu bekliyordum. Dışarıdan bakıldığı zaman mutlu ve üç kişilik bir aile gibi görünebilirdik ama dediğim gibi dışarıdan.
Annem odama girer girmez hızlıca yorganımı çekip yere fırlattı. Eline baktığımda iri yarı bir sopa vardı, o sopayı hiç vakit kaybetmeden henüz son morarmış yerlerim geçmeden yeni morluklar yaratmak için olan gücüyle vücuduma vurdu.
Her zamanki gibi bir süre sonra sinirini atmıştı, bu da bir sonraki kavgaya kadar vurmayacaktı. Annem odadan çıktıktan sonra diğer çocuklar gibi ağlamadım çünkü annemin beni dövmesinden sonra ilk zamanlar çok ağlardım, ta ki ağlamanın bana bir fayda vermeyeceğini anlayasıya kadar.
Yatağıma oturup bir süre karşımdaki boş duvarı izlemeye başladım. Duvarı izlemekten sıkılınca da odamdaki pencereden dışarıyı seyretmeye başladım, gözlerim bir erkek çocuğuna takılınca hemen okul çantamın içini boşaltıp bana gerekli olacak tüm şeyleri doldurdum. Kıyafetlerimin hepsi bu çantaya sığmadığı için başka bir çanta daha alıp içini doldurmaya devam ettim.
İşim bittiğinde aşağıya tekrar baktım, çocuk hala oradaydı. Bu çocuk Barış'tı, benden sadece iki yaş büyüktü ve ailesi uzun zaman önce vefat etmişti. Mahkeme kararıyla akrabalarına vasiyet çıkmıştı ancak hiçbiri Barış'ı istemeyince küçücük yaşlarda sokaklarda kalmaya başlamıştı.
Hazırladığım çantaları teker teker aşağıya attığımda ikisini de Barış çevik hareketler yardımıyla tuttu ve omuzlarına taktı. Son olarak küçük peluş ayımı attığımda onu da tuttu. Artık sadece evi terk etmek kalmıştı.
Vakit kaybetmeden aşağıya indim ve salona girdim. "Bıktım ikinizden de, evi terk ediyorum. Böylelikle birbirimizden kurtulmuş oluruz ha!" dedim ve hızlıca kapıya doğru koştum, ayakkabılarımı da hızlıca giydiğimde kapının önünde olan ayakkabı ve terliklerimin hepsini kucaklayıp aşağıya indim.
"Sokak hayatına hoş geldin Arın!" dedi Barış onun kaldığı minik tuğladan evine girdiğimizde. Evi tek odalı tuvaleti, yatak odası ve mutfağı aynı yerdeydi. Benim için de birkaç karton ve kumaş parçası toplayıp geldik ve bir yatak hazırladık.
"Eh oldu denilebilir." dedim ve yeni yatağıma yattım. Yatağım mutfağın hemen yanındaydı. Gece bir takım tıkırtı duyunca korkuyla gözlerimi açtım, yan tarafıma baktığımda Barış yoktu. Muhtemelen yiyecek bir şeyler bulmaya gitmiştir diye düşündüm.
Gözlerimi tekrar açıp kapattığımda karşımda iri yarı bir adam duruyordu. Korkuyla yandaki çekmeceyi açıp bıçak aldım. Yattığım yerden kalkıp korkak adımlarla adamın yanına gittim, adam arkasını döner dönmez korkarak bıçağı kalbine sağladım. Adam gözlerimin önünde yere yığıldığında korkudan öleceğimi sanmıştım. Barış geri döndüğünde ikimizde korkak gözlerle bir birbirimize bir de yerde kanlar içinde duran adama bakıyorduk.
11 yaşındaydım,
Masum ve zeki bir kızdım,
Yaşıtlarımdan daha olgun olduğum için ailem beni istemiyordu,
Onlardan kurtulmak için evden kaçıp Barış ile kalmaya karar vermiştim...
11 yaşındaydım,
11 yaşıma kadar masumdum,
11 yaşıma kadar sıcak bir evim vardı,
11 yaşıma kadar cinayet işlememiştim,
Korkmuştum ama neden bu denli mutlu da olmuştum?
Günümüz
Kahvemi yudumlamayı bırakıp yatak odama gittim, giysi dolabımın yanındaki şifreyi girip gizli odaya girdim. Oradaki dolabı açtığımda siyah dar bir t-shirt çıkardım ardından çok da bol olmayan siyah pantolonumu alıp giydim. Siyah deri eldivenlerimi de giyip uzun saçlarımı yukarıdan at kuyruğu yaptım. Yine siyah olan botlarımı da giydikten sonra, deri ceketimi giyip evden çıktım. Ceketimin cebinde her zaman olan not defterimi de kontrol ettikten sonra hazırdım.
Gökdelenin asansörüne binip aşağıya indim, gece saat 01.34 sularıydı. Gözüme önceden kestirdiğim biri vardı, Barış sağ olsun bugünkü kurbanımı da bulabilmiştim. Bir şirketin vasiydi, babasının ölümü yaklaşmıştı ve iki kardeşten en büyüğü olduğu için şirketin başına o geçecekti ancak küçük kardeş bu durumdan rahatsızdı bu yüzden de abisinin öldürülmesini istemişti. Barış ise bu durumu bana detaylı bir şekilde anlatmıştı, yani görevime fazlasıyla hakimdim.
Şirketin önüne varmıştım, kendimi çok görünmeyeceğim bir yere gizledim ve önünde durduğum bu şirketin varisini beklemeye başladım. 5-10 dakika sonra varisin çıktığını gördüm, hızlıca gizlendiğim yerden çıkıp adamı tuttum ve özel mendilimi çıkarıp adama koklattım.
Baygın adamı şirketin arkasında bulunan tenha ve karanlık bir yere kadar sürükledim. Onu tıpkı bir hedef tahtası gibi yerleştirdikten sonra belime gizlediğim silahımı çıkardım. Birkaç adım gerilediğimde adam yavaş yavaş ayılmaya başlıyordu. Gözlerini tamamen açtığında nişan aldım ve gözümü bile kırpmadan tetiğe bastığımda o mükemmel hazzı tekrardan tattım.
Ben Arın Armağan, artık o küçüklüğümdeki ilk cinayetimi işlerken ki korkak kız çocuğu değildim. Ben Arın Armağan, yada nam-ı diğer AA.
Son kez etrafımı kontrol ettikten sonra cebimden not defterimi çıkardım ve her cinayetimde yaptığım gibi bu zavallı adama da o klasik notumu bıraktım.
"5398. Can,
Zavallının hayatı buraya kadarmış..."
~AA
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kan ve Yargı
Novela JuvenilBir seri katil düşünün kimliğini gizlemek için avukat olan bir seri katil, işte size bahsettiğim bu seri katil daha 11 yaşındayken ilk cinayetini işlemiş olan Arın Armağan'dır. Şimdi de bir adam düşünün bir çete lideri ve katil, çetesinin işi illega...