a/n: yorum yapip oy verin lutfen
" Jisuuung ! Hazır mısın ?"
Minho sırt çantası ve orta boylu valizi ile kapıdan Jisung'a seslendi.
"Bir dakikaya geliyorum Min !"
Minho Jisung'u beklerken kapıları ve pencereleri tekrardan kontrol etti. Küçük olan koşarak aşağıya indiğinde yeni boyattığı sarı saçları dağılmıştı. Minho karşısındaki çocuğa gülüp dağılan saçlarını okşadı.
"Çıkabiliriz."
Jisung sevgilisini onaylayıp peşinden gitti. İkili arabaya binip yola koyulmuştu. Jisung oldukça gergindi, yarım saat sonra Incheon da olacaklardı. Minho onu teselli etmiş olsa da hala oldukça stresliydi. Yıllardır ailesini görmemişti. Annesi halasını ziyaret edip aradığında Jisung kurduğu tüm düzenin yerle bir olduğunu düşünmüştü. Onları Seul'deyken ziyaret etmek yerine kendi evlerine gitmek istemişti. İçten içe evini özlemişti, orada arkadaşları ve Minho'suyla anıları vardı.
Jisung bacağını okşayan elle kafasını sallayıp Minho'ya çevirmişti başını.
"Sakin ol, bacağını salladığında odaklanamıyorum."
Kızıl saçlı olan sevgilisinin elini kendisine yaklaştırıp öptü.
"İyi olacaksın bebeğim."
Jisung fark etmeden salladığı ayaklarını birbirine bastırıp derin bir nefes aldı.
"Haklısın."
İkili yarım saatlik yolculuğun sonunda kalacakları otele gelmişlerdi. Oda anahtarlarını alıp ödemeyi yaptıktan sonra ikisi için de kısa bir tatil resmi olarak başlamıştı. Minho odaya girer girmez yatağa atmıştı kendini. Jisung onun bu hallerine gülerken kapıyı kapatıp yanına uzandı.
"Ne yapmak istersin bu iki günde ?"
"Hmm, Muuido Adası'na gidip yemek yiyebiliriz, Cheongnaho Gölü'ne gidebiliriz, sana yazın buraya geldiğimde neler yaptığımı gösterebilirim. Gimpo'ya taşınmadan önce burayı hep daha çok seveceğimi düşünürdüm."
Minho Jisung'un heyecanlı oluşuna gülümseyip sarı saçlarını öptü.
"Sonra noldu ?"
"Gimpo bana seni verdi."
Kızıl saçlı olan gülümsedi.
"Ne istersen onu yapalım madem. Saat iki oluyor, annen kaçta gelmemizi söylemişti ?"
Jisung parmaklarıyla oynayarak cevapladı Minho'yu.
"Dört."
Minho sevgilisine gülüp tek kaşını kaldırarak yüzünü Jisung'a yaklaştırdı.
"Benim de geleceğimi biliyorlar, değil mi Hanji ?"
Jisung dudaklarını ısırıp gözlerini kaçırınca Minho kendini tutamayıp kahkaha atmıştı.
"Ji ! İnsanlara kalp krizi geçirteceksin."
Jisung yataktan kalkıp odanın içinde dolaşmaya başladı.
"Ama söyleyemezdim ki. Ne diyecektim ? Beni salak olduğum için attınız ya hani, ben ayrıca gayim ve hayatımın tümünü erkek arkadaşımla geçirdim mi ?"
Minho kaşlarını çatıp Jisung'a baktı.
"Sen salak değilsin Jisung."
Jisung iç çekip geri yatağa oturdu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
unqualified || minsung
Fanfiction"Lütfen yine tiyatroda yaptığın gibi becer beni Lee Know. Bunu istiyorum. Buna ihtiyacım var." [yetişkin içerik]