çaydan nefret edersin neden hyunjin çay içmeni söyledi ?

2.3K 289 121
                                    

Hyunjin

"Jisungie ?"

"Günaydın."

"Sana da günaydın, şu an burada sabah değil ama olsun. Eee nasıl geçiyor bensiz günlerin ? Özledin mi beni ?"

"Bu soruyu benim sormam gerekmiyor mu ?"

"Hmm sanırım, güzel geçiyor benim için günler. Özlüyorum seni, çok hem de ama yapacak çok fazla şey olduğu için yeterince vakit ayıramıyorum sana üzgünüm."

"Önemli değil, beni düşünmen gerekmiyor. Neler yaptın ?"

"Eski tasarımlarımın bazıları üzerinde çalışıyorum, konseptimiz siyah beyaz, geçmişte kalmışlık duygusu üzerinden çalışmalıyız."

"Güzel şeyler yapacağından eminim, ne istersen onu tasarla, eminim harika olacaktır."

"Seni seviyorum Jisung-ah, şimdi kapatmam lazım daha sonra tekrar arayacağım, görüşürüz."

"Görüşürüz."

Jisung Hyunjin ile kısa bir görüntülü aramadan sonra duşa girip üzerine giyebileceği bir kaç rahat kıyafet geçirdi. Minho'dan anahtarı alalı 2 gün oluyordu ama Jisung oraya gitmek için cesaretini ancak şimdi toplayabilmişti. Evden çıkmadan önce yanına bir kaç parça bir şeyler alıp biraz atıştırdıktan sonra Minho'nun evine doğru yürümeye başladı.

Kapıya geldiği zaman aklına doluşan hatıralarla birlikte derin bir nefes aldı ve kafasını iki yana salladı. Anahtarını cebinden çıkarıp kapıyı açtı ve etrafına bakmaya başladı. Minho hiç bişeyin yerini değiştirmemişti, normalde Jisung'un eşyalarını koyduğu yerlerin hepsini boş bırakmıştı. Jisung burukça gülümseyerek ayakkabılarını çıkarıp her zaman koyduğu yere koydu.

Evin girişine bitişik olarak bir kaç merdiven aşağıda oldukça geniş bir salon, salona bağlı olan küçük bir mutfak süslüyordu evin girişini. Minho ve Jisung bu evi tamamen kendileri tasarlayıp yapımına bile yardım etmişlerdi. Mutfak ve salon aynı hizada değildi, Minho yemek yaparken her şeyi görebilmek için aynı odada olmalarına rağmen mutfağın olduğu zemini daha yüksek yapmak istemişti. Tüm evin zemini kahve rengi parkeden, duvarları ise çeşitli renkler veya desenlerden oluşuyordu. Jisung ve Minho'nun eve bağlı olan bir fotoğraf stüdyoları ve seramik atölyeleri vardı. İkisi de genellikle evde çalıştıkları için çalışma alanlarını da buraya yapmışlardı.

Jisung mutfağın hemen solunda kalan ve evin içine dönük kısımları cam olan odanın kapısını açıp içeriye girdi. Yarım bıraktığı her şey tam olarak bıraktığı gibi duruyordu. Eskiz defteri ve Minho ile çektiği bir kaç fotoğraf da hala aynı yerindeydi. Jisung çantasını bırakıp odanın içinde kısa süreli bir yürüyüş yaptıktan sonra dışa dönük kısım olduğu için yaptırdıkları beyaz duvarlara baktı. Jisung'un atölyesi genellikle hep dağınık olur ve boya ile Minho karışımı kokardı.

Jisung zamanının çoğunu atölyesinde veya Minho ile yatak odalarında geçirirdi. Evlerini tasarlarken Minho Jisung'un atölyesini özellikle mutfağın yanına yapıp evin içinde kalan kısımlarını cam yaptırmıştı. Minho Jisung'a kıyasla güne çok erken başlar ve işlerini öğle vaktine kadar bitirip kendine oyalanacak başka şeyler bulurdu. Genellikle mutfak veya salonda olduğundan Jisung'u izleyebilmek için atölyeyi cam yaptırmıştı. Fotoğraf stüdyosu ise evin bodrum katındaydı ve tamamen siyah duvarlarla kaplı karanlık bir odaydı.

Jisung üzerinde kil lekesi ve boyalar olan beyaz duvara baktı. Aklına gelen görüntülerle kafasını hızlıca sallayıp bakışlarını yarım bıraktığı heykele çevirdi. Jisung. Heykel bir kanadı kırılmış bir melek heykeliydi. Jisung genellikle insan heykeli yapacağı zaman kadın heykelleri yapardı çünkü ne istiyorsa onu hayal edip yapabilirdi, erkek heykeli yaptığı zamanlardaysa yalnızca Minho'nun bedenini düşünebildiği için hep onun
anatomisi ile çalışırdı.

unqualified || minsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin