.

27 1 2
                                    

Revire girdiklerinde Zhongli ilk önce peçete aldı ve turuncu saçlı çocuğu kolundan tutarak revideki yatağa oturttu. Çocuğun hala başka yöne baktığını fark ettiğinde çenesinden tutup kendine çevirdi hızla.

"Affettiğime şükretsen iyi olur hem zaten özür diledim ya!" Evet. Kavga ettiklerinde Zhongli'nin onu ittiği sıra Tartaglia kafasını tahtaya çarpmış ve kanatmıştı. Kahve saçlı oğlan da kanı gördüğünde hastaneye gitmeyi teklif etmişti ama aldığı tek cevap trip olmuştu.

"Eğer gerçekten üzgünsen 2.kuralı kaldır." Çenesindeki elden kurtulup başka yöne döndüğünde Zhongli onun amacını çoktan anlamıştı. "Deminden beri tutturuyorsun tamam bakarız! Şimdi düzgün dur da kanı temizleyeyim..." Tartaglia sanki kafası yarık değilmiş gibi gülümseyerek kafasını eğdi ve ona yardım etmesine izin verdi.

Zhongli kanı iyice temizledikten sonra dikkatlice batikon sürdü. Bunu yaparken üflemeye dikkat etmişti çünkü turuncu kafalı çocuğun çıkardığı seslerden yaranın yandığı çok belli oluyordu. En sonda bandajla bölgeyi kapattı. Yara ensesine yakın olduğu için bandajlamak çok zor olmamış, boynundan geçirip bağladığında malzemeleri yerine koymaya başlamıştı.

"Zhongli peki şimdi ne olacak?" Zhongli soruyu tamamen yanlış anladığını fark etmedi ve kızardığını gizlemek için işi bittiği halde hala dolaba bir şeyler yerleştiriyor gibi yaparak konuştu. "Ne demek ne olacak-?" Yutkunarak sorduğunda Tartaglia tamamen sakin şekilde cevaplamıştı. "Yani şu Tao pisliğini napacağız? Yaptıklarını ödememesi sinirimi bozuyor."

Kahve saçlı çocuk bunu duyduğunda derin bir nefes aldı ve kıraracak kadar sert şekilde dolabı kapatıp arkasını döndü. Yanlış anladığı soruyu kafasından atmaya çalışarak gözlerini kapadı ve düşündü. Bu kızı ne olurda üzebilirdi veya Zhongli'yi öldürmeye çalıştığını kanıtlayabilirlerdi?

"Buldum. Onu kendi silahıyla vuracağız."

Tartaglia sorgulayarak kafasını eğdi ve ona bakmaya başladı. Kısa süre sonra gözleri büyüdü ve gülümsemeye başladı.

-1 hafta sonra-

Kahve, uzun saçlı kız her zamanki gibi saçlarını ikiye bölüp toplamıştı. Herşeyden habersiz hoplaya zıplaya kafeteryaya gitti. Anında yalaka bir şekilde mavi kafalı çocukların yanına gidip bir tanesinin koluna yapıştı. "Naber Chongyun? Xingqiu ile yemek yiyorsunuz anlaşılan. Size katılabilir miyim?" Yüzüne her zamanki sahte gülümsemeyi taktı. Sanki daha önceden onlar hakkında postlar atmamış gibi. Ama yanlış olan bir şeyler vardı.

Çocuk anında kolunu Hu Tao'dan kurtardı ve Xingqiu'nun yanına geçti. Kaşları çatıktı ama konuşmamayı seçti ve Xingqiu öne atıldı. "Hiçbirşey yapmamışsın gibi davranmakta gerçekten de çok iyisin. Senin hakkında tek iyi şey bu sanırım." Kız bir şey söyleyemeden yanından gittiler.

"Bu da neydi?? Her neyse o aptallara ihtiyacım yok. Eğer aptal mandalina kafa sayfayı kapatmasaydı intikamımı alırdım."  Sinirle o masadan uzaklaştı ve bir süre sonra Xiangling, Yanfei, Yun jin ve Xinyan'ın olduğu masayı gördü. "Selam kızlar!" Hemen yanlarına gitti ama cevap olarak kızgın ve buruk bakışlar aldı. Xinyan hem yere bakan Yanfei'nin omzundan tutuyor hem de kaşları çatık şekilde Hu Tao'ya bakıyordu.

"Umarım mutlusundur." Dedi öfkesine hakim olmaha çalışarak ama Xiangling bir anda atıldı. "Şimdi gerçekten anlıyorum! İnsanların sana güvenerek söylediği herşeyi itiraf sayfasında görmemizin nedeni şimdi açığa çıktı. Hadi her şeyi geçtim biraz utanman olsa. O sayfadaki herşeyi sen atmamışsın gibi. Bizi küçük düşüren şeyler paylaşmamışsın gibi hala gülebiliyorsun." Hu Tao ne olduğunu anlamıştı. Ama nasıl olduğunu anlayamıyordu. Titremeye başladı ve gözleri kocaman açıldı."

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jan 28 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Yeah, my boyfriend's pretty cool...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin