My Mother's Friend (GXG) +18

DAVET VE ARKADAŞLIK MI?

50k okunmaya ulaştık. Bunun için teşekkürler. Yemi bölümler geliyor finale yaklaşıyoruz ama çok da yakın olmadığını diyebilirim. İyi okumalar. 50k♡

 Güneş camdan içeriye doğru giriyordu. Her yerim ağrımış bir şekilde kalkıyordum. Uyanınca olan sersemlik vardı. Ona bakıyordum . Mary’e koltukta yatıyordu. Sabaha kadar çalışmıştık.
 

Pencereyi açarken dışarıya bakıyordum. Sadece biraz nefes almaya ihtiyacım vardı. Olan biteni anlamak için nefes almaya…
 Dışarıyı izledikten sonra Mary’e seslendim.
“Sabah oldu Mary.”
 Mary seslenmem ile kalkmadı. Ona bakıyordum. Siyah saçları  sanki onda dünyanın bütün ışıklarını üstüne çekmiş gibi durmasını sağlıyordu. Yüzüne bakıyordum . Tekrar seslenmek istedim belki de istemedim bilmiyorum. 8 yıldır görmediğim o yüzü  görmek istiyordum belki de.

 O anda yeşil gözler açıldı . Gözlerim şok olmuş bir şekilde ona bakıyordu. Gözlerimi kaçırdım. Pencereye doğru yöneldim.

 “Günaydın Melis Hanım.Benden önce kalkmışsınız anlaşılan.” Dedi Mary bunu derken imalı bir şekilde diyordu.

“Evet havalandırıyordum odayı bende”

O anda kapı çaldı . “Melis hanım içeride misiniz?” ses Doğaya aitti.
 “İçerideyim kapıyı açar mısın. Kilitli kalmış.”
Kapıya doğru yönelip bunu demiştim.
 Kapıdan ses kesilmişti.Mary de üstünü düzeltiyordu.  Birkaç dakika sonra topuklu sesleri geldi geldi. Kapı açıldı . Doğa bana bakıyordu sonra Mary’i gördü.

 “Sizde mi buradaydınız.” Diyip gülümsedi Doğa.
 “Dünden beri burada kilitliyiz Doğa.güvenlik nasıl bunu yapabilir?” bir anda sinirlenmiştim .
 “Ben konuşurum Melis Hanım.” Dedi doğa sakince.
“Bugün burada olmayacağım halim fena eve gidiyorum ben.” Dedim Mary e de bakıyordum.
Mary” o halde ben de çıkıyım.”Dedi .
 Onunla daha konuşmadan ofisten çıktım. Otoparka doğru ilerliyordum. Arabama geçtikten sonra eve doğru yola çıktım.

 Ağrı hala üstümdeydi. “Koltukta ben yatmalıydım , o niye yattı ki” diye söylenmeye başladım kendi kendime .
 “Melis yapma sakın bunu kendine sakın yapma sonu nasıl olunacak biliyorsun uzak dur ondan” kendime bunu kabullendirmeye çalıştım tekrar .

 Eve gittiğimde Andre’yi gördüm. “Melis sen nerelerdesin?”
 “Sen gitmedin mi? Andre gidecektin.”
“Seni aradık açmadın Asya tek mi kalıcak.”
“Tamam pardon.Geldim işte git Andre lütfen.”
“Tamam hazırlanıyorum , gideceğim ama o çocuk babasız olmayacak Melis. Kabullensen iyi olur.”
Andre bunu dedikten sonra hazırladığı valizi alıp çıktı.

  Çok yorgundum yukarıya çıkıp duşa girdim. Asya’nın odasındaki çocuk kamerasını banyoya koymuştum, uyanırsa ses gelir diye.

 Duşta bile hep o aklıma geliyordu. Mary.
Dün gece olan yakınlığımız geliyordu. Bana 1 ay önce sorsalar böyle bir şey olabileceği aklıma bile gelmezken onunla aynı ofiste çalışıyordum.
 Duştan çıktıktan sonra Asya’nın bakıcısı geldi.
Asya’yı kreşe götürcekti .  Asya kreşten gelene kadar uyumayı planlıyordum.  Başımı yastığa koydum ve anında uyudum.

  6 saat sonra

 “Anne, anne”
“Asya gel uyuyor anne bak.”
 Gözlerimi açmamla Asya’yı gördüm . Yatağıma çıkmış bana sesleniyordu . Gülümsedim.
“Annecim”
“Anne bak ne yaptım.”
 “Elinde bir kağıt vardı , boyanmıştı.”
“Çok güzel olmuş annecim.”
“Evet bak”
Asya’yı kucağıma aldım öpüyordum .
 Aşağı inelim mi ? Dedim kağıdı bırakmıyordu. Aşağı indik. Yemek hazırlayacaktım. Asya’nın bakıcısına “gidebilirsin istersen”dedim. Hazırlanıp gitti.