"Anne ben çıkıyorum çok geç kaldım sana emanet biliyorsun" ceketimi hızlıca giyip evden çıktım. Telefona gelen mesajlara bakıyordum , Melis Hanım bugün saat 13.00 da toplantınız var, ardından bir edebiyat kongresi var . Telefonuma bakarken arabaya bindim ve ofise doğru yola çıktım. Çok geçmeden ofise geldim içeriye geçerken ofis dışındaki kafeler dikkatimi çekti. Yılbaşı gelmişti hepsi renkli renkli etrafa sergileniyor gibiydi. Noele hala bayılıyorum diye mırıldandım . Melis hanım , Melis hanım ! Bir misafiriniz var . Şu hanımefendi. O anda otururken gördüğüm kişi Berendi beni görünce heyecanla kalktı . "Melisss seni çok özledimm" Berene sarıldım . "Kızım çok uzun zaman oldu , ne zaman geldin?"
" Bitti oradaki işim İstanbula döndüm oradan seni göreyim diye İzmire kadar geldim. Senin İstanbula döneceğin yok. Gelelim dedik" imalı imalı bakıyor sırıtıyordu. "Hadi gel odama geçelim - Doğa Hanım iki kahve alabilir miyiz?" Beren hala sırıtıyordu. "Bu halini göreceğim aklıma gelmezdi bu alanda ilerlemeyi bırakırsın sandım" dedi Beren "İlerlerledik işte Beren neyse onu bunu boşver bizimkiler nasıl Melih falan." Melih bir kızın peşinde sabahtan akşama kadar boş boş dolanıyordu son gördüğümde değişmedi o aynı kaldı klasik Melih"
Berenle dakikalarca sohbet ettik, toplantımın başlamasına az kalmıştı . Doğa Hanım içeriye girip haber verince Beren ben gidiyorum otele akşam buluşuruz. İş kadınım be " Beren gidiyorken bende toplantı dosyaları ile toplantı odasına geçtim ve toplantı başladı. ♤♤♤♤
Toplantı , konferans derken yorulduğumu iyice hissediyordum. Beren ile buluşmaya halim kalmamıştı. Berene mesaj attım "bize gelsene çok yorgunum eve geçmek istiyorum" "Çok uzak Melis orası dağda yaşıyorsunuz bildiğin sonra görüşürüz" "Yarın sabah senleyim" Kafelere bir süre baktıkta sonra eve doğru yola çıktım. Eve geldiğimde yorgun halimle "Anne uyudu mu ? diye sordum "Uyudu erkenden" "Odama geçiyorum ben yatıcam direk"
Odama geçtiğimde eski fotoğrafların olduğu fotoğraf albümünü çıkardım . Berenle üniversite de olan fotoğraflarımız vardı .
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bir sürü fotoğraf hepsine teker teker bakıyordum , İtalya ya gittiğimde olan fotoğraflar ve o vardı hala albümde duruyordu . Atamamıştım albümü kapatıp ışığı söndürdüm ve derin nefes alıp uyumaya koyuldum.
♤♤♤
Sabah olunca annemler yatıyordu , hazırlanıp Beren ile kahvaltı yapmak için buluşmaya çıktım. Sahilde bir yerlerde buluşacaktık . Yanımda fotoğraf albümü de götürdüm , bakarız diye heyecanlanacağına emindim. Sahildeki kafe de benden önce gitmiş Bereni gördüm. “Günaydın aşkım” dedi sarılıyordu. “Günaydın” Garsondan bir şeyler hazırlanmasını rica ettikten sonra çantamdan albümü çıkardım Melis: bak ne göstericem Beren Beren: bakıyım (Albümü çıkardım) Beren : Melis bu ne ? Melis : fotoğraf albümü
içini açtım ve onunla olan fotoğraflarını göstermeye başladım . Fotoğraflara bakıp konuşuyorduk . Bunun 1 saat sürdüğüne emindim . “Çok özledim o günleri Melis “ dedi Beren “Bende özledim” “Melis sormaya çekiniyorum , neden Mary ile fotoğrafların duruyor ?” “Öylesine kalmış Beren farkında bile değilim” “Öyle olsun , hadi kalkalım uçağım var !” Hesabı istedikten sonra kafeden ayrıldık , Bereni otele bırakıyordum . Arabada şarkı açıp söylerken Beren bir anda “aaa” diye bağırdı “Yılbaşında ne yapıyorsun” dedi “Bir şey oldu sandım Beren” koluna bir tane vurmuştum. “Planım yok Beren” “O zaman İstanbul’a beklerim , Melis bi geri dön özlemedin mi!” “Bakarız Beren” ciddi şekilde söylemiştim .
Berenin Oteline geldik ve onu bırakıp ofise doğru geçtim . Bugün dergi için birkaç imza dışında işim yoktu. Ofise geldiğimde çalışanların konuştuklarını panik halinde olduklarını duydum . Doğa ne oluyor ? diye sordum . “Ortağınız yeni birine görevini vermiş , çalışanlar da biraz endişelenmiş işten çıkarma durumu olabilir diye” dedi Doğa
Sinirlenmiştim bu kararı bensiz nasıl alır . Doğa sözlerine devam etti “yeni ortak biraz sert aksi biriymiş” Doğaya tamam derken gergince odama geçtim . Bunu nasıl habersiz yapar bütün düzen bozulucak diye söyleniyordum . Sakinleşmeye ihtiyacım vardı ofisin karşısında olan parıldayan kafelere geçmek için hızlıca çıktım. Bir kahve söyledim ve sakince düşünmeye başladım , ortağı aramaya karar verdim . Telefonu açtı “Kadir bey Merhaba” “Merhaba Melis hanım” “Lafı uzatmayı sevmiyorum ortaklığı başkasına mı devrettiniz?” “Evet Melis hanım”
“Bunu bana sormadan nasıl yaparsınız Kadir Bey , bütün düzeni alt üst yapıyorsunuz”sinirlice biraz da sesim yüksek konuşuyordum. “Melis hanım devretme işlemleri tamamlandı artık konuşsak da fayda yok , anlaşacağınıza eminim” dedi ve yüzüne telefonu kapadım.
“Salak herif” kahvemi bitirmiştim . Ofise geri dönmek istemedim, bir kahve daha söylerken İstanbul için uçak biletlerine baktım. İstanbul’a 2 kişilik bir bilet aldım yılbaşı için. Sinirimin geçmesi gerek diye söyleniyordum . Annemi aradım “valiz hazırlayabilir misin ?İstanbul’a gidiyoruz”
Yılbaşı günü
Melis hadi çıkmamız gerekli” diyordu Beren bekle hazırlanıyoruz diye bağırdım zar zor duyuyordu beni.
Hava kararmaya başlamıştı , hazırlanmıştık . Noel kutlamaları yapan eski tarzda bir mekana gitmeyi düşünüyorduk. Hazırlandığımızda Beren “çok güzel olmuşsunuz” diyip öpmeye çalışıyordu. Berenin öpmelerinden kurtulup , o mekana gitmek için yola koyulduk. Beren Noel şarkıları diyebileceğimiz şarkılar açıyordu. Bir taraftan camdan bakıyor etrafı incelerken şarkıları da söylemeyi ihmal etmiyordum . “Beren burayı çok özledim” “İstanbul bu özlenmez mi?”
Mekana geldiğimize bir sürü araba gördük ve içeriden şarkı sesleri geliyordu . Uzun zamandan beri buraya gelmemiştik . En az 10 yıl olmuştu. Ergenliğimi , Üniversite zamanlarımı görüyorum burada , etrafı iyice inceledim . Değişen hiçbir şey yoktu. İçeriye geçtik boş bir masaya oturduk . İçki yerine salep söylemiştik malum…
Şarkılar çalıyor bazı çiftler dans ediyor , hatta çocuklar da etraflarında dönüyordu . Çam ağacı altında birkaç hediye kutusu bu kimin olucak yarışması vardı. Berene işaret ederek “Beren bu yarışma hala yapılıyor baksana” Beren elimden çekiştirerek ,hadi katıl kazan hadi” Noel ağacının önüne gitmiştim . Hediye için yapılan yarışmaya katılmak için bekliyordum. Yarışma belli oldu en hızlı fondik yapan kazanır ! İçmek istemiyordum ama hediyeyi almalıydım. Yarışma başladı ve en kısa sürede yapan açıklanması için bekliyorduk. En hızlı yapan kişi Melis Hanım sizsiniz . Hediyeyi uzattı çocuk heyecanıyla alıyordum .
Hediyeyi alıp arkama dönecekken birine çarptım . “Özür dilerim Hanımef…” diyecekken “Mary” dedim , kalbimin atışları çok hızlanmıştı . Bana bakıp “Melis” dediğinde ağzından adımı duymak kalbimin daha çok hızlanmasını sağlamıştı . O en etraf donmuş sadece ikimiz haraket ediyormuş gibiydi . Az bir ses geliyordu “Melis , Melis” bir anda kendimi toparladım Berendi Mary de o da bakıyordu . “Beren merhaba Mary” dedi gergince. Mary selam derken Ardından biri daha geldi . Kolumdan çekiştiriyordu .
“ Annee şapka kayıyo takay mısın ?”
Evet yeni bölüm geldi olgunlaştı karakterlerimiz ve mary ile melis uzun zaman sonra birbirlerini gördüler. Mary şaşıracak mı şoku alabilecek mi yorumları bekliyorum. Devamı için her şey kafamda ilerliyor.. iyi okumalar yb için.