GERÇEKTEN UNUTTUN MU MARY'İ?

610 41 8
                                    

Geçmiş bölümden hatırlatma
Hediyeyi aldığımda heyecanla arkamı döndüm. Birine çarpmıştım. "Pardo..." tamamlayamamıştım. "Mary" 
...
Anne şapkam kayıyor takay mısın?

♤♤♤

 O an da bana seslenen Asya’ya bakarken bir yandan gözüm Mary i yokluyordu. Yüz ifadesinde değişiklik yoktu ama içinden bir şeyler geçtiğini tahmin edebiliyorum . İfadeleri bile hiç değişmemişti.
 Beren uzun süren sessizliği bozdu. “Asya gel bak ileride oyuncaklar var” Asya hemen nerede diyerek Berenin elini tutup gitmişti.
Ardından Mary “Bende gideyim” dedi ama bunu derken hala suratıma bakıyordu.
Arkasını döndüğünde “Mary” diye seslendim.
Kalp atışlarım sessimi bile etkiliyor gibiydi . Titreyerek çıkmıştı sesim.
Mary tekrar bana döndü . Bunu demem doğru muydu bilmiyorum ama ağzımda bir anda çıktı
“Seni gördüğüme sevindim Mary.”
“Bende” dedi ve gözden görünmeyecek kadar uzaklaştı.

  Kalbim o kadar hızlı atıyordu ki hala kendime gelememiştim. Beren yanıma geldi. “Melis ! İyi misin?”
Bir şey demeden kafamı salladım . İleride oynayan Asya’yı gördüm ve yanına gittim . Elimde hala hediye paketi duruyordu. Asya al bak dediğimde gülümseyerek hediyeyi aldı ve açmaya çalışıyordu.
“Melis gidelim istersen ?” Dedi Beren
“ gerek yok Beren “

Yılbaşına dakikalar kalmıştı . Asya ile ilgileniyor dans eden insanlara bakıyordum . Aklıma o an geliyordu . Mary e çarptığım  an . Tekrar tekrar yavaş çekimde ilerliyordu.
“Beren yeni yıla girdikten sonra Asya’yı eve götürür müsün?
“Sen ne olacaksın?”
“Burada daha kalmak istiyorum.”
“Melis bizimle gelsen daha iyi olucak”
“Beren tek kalmam gerek sadece , Asya’nın yanında içmek istemiyorum.”
“Nasıl döneceksin?”dedi
“Taksi çağırırım”
“Götürürüm.” Dedi ve sıcak bir şekilde gülümsedi ardından yanağıma sertçe öpücük bıraktı Beren .
                                 …
 Yılbaşına geri sayım başlamıştı . Asya kucağımda üç beş bildiği sayıyı sürekli tekrarlıyordu
 On , dokuz , beş, bir , on , dokuz….
Ona bakıp gülümsüyorken yeni yıl olmuştu.
Havai fişek sesleri geliyordu . Herkes eğleniyor gibiydi.
 Dakikalarca şarkılar çaldı , söylendi . Asya’nın gözleri kapanıyordu . Beren “artık gidelim biz Asya da uykusu gelmiş.” Dedi Asya yarı uyuklayan şekilde berenin kucağına bıraktım.
“Teşekkür ederim Beren”
“Ben senin en yakın arkadaşınım lafı olmaz Melis.”
Beren ile Asya yavaş yavaş giderken barmanden viski söylüyordum . “Fazla getir.”
Barman getirdiğinden fondik yapmak başımın hafif dönmesine sebep oluyordu.
“İç şunu unut Melis , iç şunu Unut.”
Bir tane daha diktim. Burada bulanan insanlar gitgide azalıyordu.
İçerken aklıma bir şeyler geliyordu.

“Seni seviyorum Melis.” “Bende seni çok seviyorum Mary.” Ardından ufak ufak öpüşmelerimiz.

Bir tane daha dediğimde barman tereddütte getirdi. Toplasan on insan kalmıştı ve şarkı kesilmişti. Burası sabaha kadar açık olan bir yer değildi.

 Başım hafif  dönerken .

Mary tarafından
 Ona bakıyordum . Kaçıncı shot olduğunu sayamamıştım. Bakışlarımı ondan ayırmıyorum. Yanımda duran Arkadaşlarımı dinliyor gibi yapıyor , bakışlarımı ondan eksik etmiyordum.
Barman den bir tane daha istedi. Barman artık vermek istemiyordu .
 Tepki gösteriyordu. Yana döndüğünde gözünde yaş olduğunu gördüm. Kalbim daha hızlanmıştı . Dayanamıyordum artık görmeye .
Biri seslendi. “Mary dinliyor musun?”
“Dinliyorum evet”  ardıdan barman tekrardan verdi. Sendeliyor gibiydi otururken de.
 Dayanamadım , öyle görmeye hatta görmeye dayanamadım .
“Mary baksana…” derken Ali Aldırış etmeden koşturarak gidiyordum .
   Ona yaklaştıkça yavaşladım. Tam içecekken elinden aldım.
“Artık daha fazla içme Melis.”
Beni gördüğü an gözlerini büyütmüş bana şok olmuş gibi bakıyordu. Bir süre baktı .gözümdeki yaşlar belirgindi ve Aradaki gerginlik ,çekim  her neyse belli ediyordu. Shot bardağını bıraktı. Daha fazla bir şey demeye enerjim kalmamıştı. Başka bir şey demeden hızlı adımlar ile bardan çıktım . Arabaya bindim ve hızlıca sürdüm. Boşluğa sürüyordum .

                                                                  ♤♤♤

Melis tarafından

“Melis masa hazır hadi kalk.”
Seslenen Berendi. Güneş gözümde patlıyor gibiydi . Yanımdaki gözlüğü taktım.
Beren odaya girdi, gülümsedi.
“Sanatçılara mı özeniyorsun.”  Sonra elimi tuttu “hadi ilk önce yemek ye kendine gel , annenle Asya dışarı da anlatacaksın bana.”
Beren zorla elimi çekerek beni aşağıya indirdi.
Baş ağrısıyla bir şeyler yemeye çalışıyor ve Berenin sorularına maruz kalıyordum .
“Artık bir şey yapacak mısın, unutamadın mı “
“Saçmalama Beren ne yapabilirim , geçti bitti.”diye bütün soruları cevaplıyordum .
Kahvaltı bittikten sonra duş almaya yukarı çıkmıştım . O sırada Asya ile annemin geldiğini duydum .  Yavaş yavaş duşu alırken sakinleşir ve kendime geliyordum .

 “Melis telefonun çalıyor” annem defalarca Bunu dedikten sonra odaya daldı . Bornozla onu karşılamıştım.
“Kadir bey arıyor”
“Kadir beyle işim bitcek, az kaldı” diye söyleniyordum . Hala bana haber vermeden yeni dergi için  ortak bulmasına sinirliydim.
Telefonu açtım.

Kadir:günaydın Melis Hanım
Melis: günaydın Kadir bey
Kadir: şirketin yeni ortağı bugün seninle görüşmek istiyor
Melis: Ben iz..
Kadir: sana özel helikopter yollatıcam İstanbul’a gelirsin bu işin olması gerek
Melis: Kadir bey keşke bana sorsaydınız müsait miyim diye?
Kadir: yeni ortak biraz emrivaki yapıyor . Alışman gerekli , neyse helikopteri yollatırım
Melis: ben zAten İstanbul’dayım yeri konum atın
Kadir : atıyorum İyi günler

Direk kapadım . Yeni ortak yeni şeyler yetmiyormuş gibi bir de patronummuş gibi emir veriyordu. Üstünlük kurmam gerekti.
Hazırlanıp çıkacaktım. Makyajımı yaptım ve sade bir elbise giydim bir o kadar da iddialı duruyordu.
Aşağı indiğimde Asya annemin kucağında uyuyordu. Onu uyandırmadan öptüm ve çıktım.

….
Lüks bir restauranta gelmiştim.
Görevli
“Rezervasyonunuz var mı hanımefendi “
“Melis Arslan”
“Arkadaşımız yeri gösterecek.”
Yavaş adımlarla oraya giderken mekanı inceliyordum .
Yeri gösterdi ve oturdum. Ortağı bekliyordum.
Garson bir şeyler ister misiniz diye sorduğu sırada arkadan tanıdık bir ses pardon dedi.
Garson çekildiğinde onu görmüştüm.
Mary .
Donakalmış ona bakıyordum. Aynı tepkiyi onda da hissettim. “Nasıl olur” içimden söyleniyordum . Yanındaki samimiyetsiz gülüşler atan Kadir Bey .
“Şirketimizin yeni ortağı Mary hanım Amerika’dan geldi kendisi”
 Ortam gerilmişti. Bir şey söylemeye cesaret edemiyordum . Elini uzattı ve elimi sıktı .
8 yıl sonraki ilk temastı

My Mother's Friend (GXG) +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin