1. BÖLÜM- KİMCHU ŞİRKETİ

796 40 17
                                    

Dünya'nın En Ünlü ve En Büyük Holding'i... KimChu Holding.

25 yaşındayım. Liseli zamanlarım akıcı ve güzel geçmiş, 20 yaşımdan sonra beş yılımı bu holdinge vermiştim. Zordu, eğitimler, dershaneler, özel hocalar, özel dersler... Hepsi bir kabus gibiydi benim için. Tabii zor olsa bile güzel sonu olacakti illa ki.

Tam tamına on sekiz katlı Holding'in tam karşısındaydım. Sandığımdan da büyük ve genişti. İki ay önce bu Holding için seçilmiş ve çalışmaya başlamak için zaman verilmişti bana. İki aydır düzenimi ve planlarımı holdinge başlayacağım için değiştirmiş ve yepyeni bir hayat kurmuştum kendime. Ailemi kendi ülkemde yani Kore'de bırakmış, Amerika'ya gelmiştim. Çalıştığım şu beş senede hep Kore'de çalışmıştım aslında. Beş yıl boyunca yeteneklerim ve zekam baya gelişmişti. Onları da bunlar etkiliyordu.

Ailem hediye olarak Amerika'da benim için küçük ama güzel bir ev almıştı. Öncelerden arabam vardı fakat çalıştığım bilgisayar dükkanından oldukça param olmuştu ve arabamı yenilemiştim. Bir yerlerden bir kaç borcum olsa da bu şirketten kazandıklarımla onları da kapatacağımı düşünüyordum. Çünkü, şirketin maaşı oldukça yüksekti.

Ayrıca Patronun Asistanı olduğum için daha fazla maaş alacaktım. Bu benim için çok iyiydi. Bu yüzden artan paralarımı saklayıp güzel bir malikane almak istiyorum.

Yaşamak için değil aslında. Neden istediğimi bile bilmiyorum. Eğer bir şey olursa satarım diye düşünüyorum. Hem yanımda durur, daha çok alanlara girersem bu malikane benim işime çok yarar.

Siyah topuklu ayakkabılarımın çıkardığı seslerle şirkete doğru yürümeye başladım. Otopark ve etraf lüks arabalarla doluydu ve arabaların bir kaçı şirketin olması lazımdı. Ben patronun asistanı olduğum için benim arabam özel bir yere çekilmişti. Arabamda burada ki arabalar gibi lükstü tabii. Yenilemem iyi olmuştu.

Siyah dalgalı açık bıraktığım saçlarım, siyah diz üstü omuzları açık dar elbisem, siyah topukları ince bota benzer ayakkabılarım ile oldukça çekici duruyordum. Hem yeni olduğum için hemde üstümdekiler yüzünden insanlar gözlerini benden alamıyordu ve bu sevinmeme neden oluyordu.

Şirket kapısının tam önüne geldim. Gümüş kaplamalı parıldayan ve ben pahalıyım diye bağıran kapının yanında iki tane özel koruma vardı. Ben kapıya yaklaştığımda korumalar saygıyla eğildi.

"Hoşgeldiniz Bayan Kim. Bu sizin özel kimliğiniz." Soldaki koruma altın kaplamalı kimliği bana uzattığında yavaşça kimliği elinden alıp bakmaya başladım. Kimliğin güzelliğine aşık olmuştum.

Korumalara benim için kapıyı açıp önümden çekildiler. Partonun asistanına böyle davranıyorlarsa, patrona nasıl davranıyorlardı acaba?

Gümüş kaplamalı kocaman kapının ardından geçtim. Şirket, aşırı büyüktü. Bilmem kaç tane odalar, çık çık bitmeyen kocaman merdivenler, ortalıkta gezinen korumalar ve bir alt patronların asistanları, çalışanların çalıştığı kocaman ofis, yemekleri baya pahalı olan ama en büyük patronun asistanı olduğum için bana bedava olan büyük kantin ve diğerleri... Bu şirkette kaybolacağım kesindi. Bu yüzden yanıma bir koruma almalıydım.

Topuklu ayakkabılarımın sesiyle bazı gözler bana döndü. Sonra hepsi bana döndü ve bakmaya başladılar. Buraya gelmeden önce Patronun sağ kolu olan Park Jimin ile görüşmüş, şirketle alakalı bazı şeyleri öğrenmiştim. Tabii bu görüşme tam beş günümü almıştı. Bu beş günün üç saatini Park Jimin ile konuşmaya ayırmıştım.

Burada ki her asistan önemli değildir aslında. Üst katmanlara göre değişirdi. Mesela, siz B6 Patronun asistanıysanız, B5 patronun asistanı sizden daha önemlidir. Buradaki patronların sıralaması da böyle. Mesela Patron Lee Jingyon'un düzeyi A3'tür. Bu düzeylemeler B10'dan başlayıp A1'e kadar gider. Birbirinden her üstün patron birbirine saygı duymalıdır. Aynı asistanlar gibi.

I Walk To My Assistant / JenSooHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin