1.bölüm

3.1K 119 7
                                    


Merhaba yeni kurgumla yeniden burdayım keyfili okumalar ❣️

sonunda hayallerim gerçek olmuştu ve mardine adımı mı atmıştım çok heycanlıydım koçar ailesi buraların en büyük aşiretinden biriydi bir senedir buraya gelmek ve ailesine konuk olmak için elimden geleni yapmıştım bir arkadaşımın sayesinde burdaydım sürekli onlardan bahsediyordu koçar ailesinin gelinlerinden ve çektiği acılardan ikisinin de hayat hikayesini yazacaktım kitaplarım vardı tamamen benim kurgum olan kitaplar kitap yazmayı çok seviyordum her fırsat'ta yazmaya çalışıyordum şimdide gerçek bir hayat hikayesi yazmak için buraya gelmiştim ailemden zar zor izin almıştım hatta yalvarmıştım buraya gelmek için tanımadıkları bir aileye konuk olacaktım ve gönülleri razı değildi toplamda on günüm vardı bu on gün içinde onların hayta hikayeleini dinleyip doğuda nasıl bir hayat yaşadıklarını görecektim burası bana çok güzel şeyler katacaktı ben bundan emindim.

sonunda uçaktan inmiş valizimi alıp ilerlemiştim daha kimseyi bile tanımıyordum kim beni karşılayacaktı bilmiyordum dışarıya çıktığımda telefonum çaldı " efendim "diye açtım " elif hanım havalimanın tam öbnünde duruyorum siyah bir arabanın önünde " demişti şuan telefon kulağında genç biri karşımda duruyordu " sizi gördüm geliyorum " hemen diyince oda bana baktı hızla yanıma yaklaşıp valizimi elimden aldı " ben taşırım lütfen zahmet olmasın size " dedim mahçup bir şekilde " olur mu efendim bu benim görevim ben koçar ailesinin şöförüyüm sizi almam için gönderdiler " dedi ve hemen kapımı açtı " memun oldum bende elif " dedim gülümseyerek kafasını salladı ve arabaya bindim ve ardımdan şoför koltuğuna geçti adını söylememişti nasıl hitap edeceğimi bilemiyordum aslında konuşup konuşmamak arasında kaldım.

ertafa bakına bakına gelmiştim taştan evlerin olduğu yere çok güzel görünüyordu heycanlıydı kalbim hızla çarpıyordu beni nasıl bir aile karşılayacaktı bilemiyordum araba durunca heycanım daha da artı " geldik efendim " dedi hızla arabadan indim kapımın onun açmasını istemedim mahçup oluyordum valizimi eline alıp yanıma yaklaştı eliyle buyrun yaptıktan sonra adımı mı koskoca bir konağın içine attım televizyonda göründüğü gibi değil di daha da güzeldi bir ses gelince dikkatimi konaktan çektim " geldi misafirimiz " diye bağırdı bir kız gülümseyerek beni bekleyen aileye baktım gözümdeki gözlüğü ve kafamda ki şapkayı çıkarıp ilerledim herkes ayağa kalktı epeyce yaşlı ve göbekli bir adam beni gülümseyerek karşıladı " hoş geldin elif kızım " dedi yanına yaklaşıp " hoş buldum efendim "diyip yaşlı adamın elini öptüm " ben vedat ağa " dedi gülümseyrek " memun oldum efendim " dedim sonrasında yaşlı ses tonuyla bana gülümseyerek " bende bu evin babaanneleri zelal " dedi yaşlı kadının elinin öptüm çekileceğim sırada bana sımsıkı sarıldı samimiyetiyle sonrası vedat ağanın eşi keje ile tanıştım sonunlada sarıldıktan sonra bu ailenin gelinleri ve çocuklarıyla tanışmaya başladım kadir ve dicle evlilerdi onlarla tanıştıktan sonra çok tatlı bir çifti ardından asıl merak ettiğim aileyle tanıştım dila ve zerda ile onların hayat hikayelerini yazacaktım yanlarında kocaları olan berzanla birde ikisinden de ve berzanda dinleyeceğim koca bir hayat hikayesi.. hepsiyle tanıştıktan sonra kızları zeynep jiyan adar ve mirhanla tanıştım zeynep ve jiyanla hemen hemen aynı yaşlardaydık adar ilede aynı içlerinden en dikkat çeken mirhan olmalıydı şuana kadar gördüğün ve göreceğin en yakışıklısıydı mirhandı diye geçirdim içimden hemen ardından bu aileyle birlikte yaşayan küçük bir aileydi kemal ve karısı dilda hanımdı ve çocukları ayşe rojin ve azad ile birlikte yaşıyordu kemal ve vedat ağa kardeşti bu koca konakta bilikte yaşıyordu.

Vedat ağa " eee haydi bakalım sofraya misafirimizi bu kadar ayakta bekletiğimiz yeter dedi ve onun sesiyle beraber sofraya yöneldik çok sıcak bir aileydi yüzlerinden gözlerinden anlaşılıyordu koca bir sofra karşıladı bizi her çeşitten vardı adlarını bilmediğim bir sürü yemek vardı şaşırdım bu koca aile hergün bu koca sofraya nasıl yemek yetiştiriyordular hepsi bir arada etrafıma bakınca yardımcıların da olduğunu görünce içim rahatlamıştı ben tam mirhanın yanında oturmuştum sert bakışlı biriydi neden bu kadar sert durduğunu anlayamadım diğer kardeşleri oldukça güler yüzlüydü onun bakışlarında bir bilinmezlik vardı yaşanmışlık vardı sanki bu ailenin bütün yükünü mirhan taşımıştı da bedeni bu kadar sert duruyordu dikatimi dağıtmak istedim tabağıma servis yapan keje hanıma yeterli olduğunu söyledim tadlarını bilmediğim birşey yiyeceğim ve tabağımdaki uzun birşey dikkatimi çekti bıçağımla kesip agzıma atacağım sırada jiyan " elif o öyle yenilmez " dedi uzun şeyi eline alıp yemege başladı merakla çatalım dakine bakıp " nedir bu yemegin "adı dedikten sonra ağzıma attım jiyan " şırdan yani hayvanın bağırsağı " dedi birden kusmam gelince elimde ağzımı kapatıp peşeteyle hemen çıkardım masadakiler de ne olduğunu anlamadı ilk dakikadan rezil olmuştum mirhan da bana kaşlarını çatıp bakıyordu " kusura bakmayın ben bu tarz şeyleri yemem ilk kez burda gördüm ve burda tadına baktım " dedim keje " olsun kızım herkes bilmez yani istanbulda doğmuş büyümüş biri olarak bunları bilmemen gayet normal. dedi gülümseyerek baktım mirhanın sesi yine dikkatimi üzerine çekti "ilk dakikadan memun edemedik istanbul'luyu dedi dönüp " asla öyle değil " dedim ama sözümü bitirmeden sözümü kesti mirhan " afiyet olsun " dedi sert bir şekilde zoruma gitmişti uyuz böyle davranması beni rencide etmişti.

sofrada ikimizin konuşmasından sonra kısa bir sesizlik oldu haşim ağa bana sorular sordu ailemi tanıttım sonrada buraya neden geldiğimi anlatmaya başladım " ben yazarım ve bu zamana kadar hep kendi kurgumu yazdım buraya gelip dila ve ezonun hikayesini yazmak istedim oldukça zor oldu size ne kadar teşekküretsem az kalır beni davet ettiğiniz için bana bu şansı verdiğiniz için teşekkür ederim öncelikle içiniz rahat olması için şunu söyleyeceğim ben adınızı ve soyisimlerinizi kesinlikle vermeyeceğim yani gönül rahatlığıyla anlata bilirsiniz istemediğiniz hiç birşeyi kitapta yazmayacağım ve ben yazdıktan sonra sizde isterseniz okursunuz sonrasında kitap olması için basıma vereceğim "

berzan " bu konuda içim rahatladı ben kitap olma taraftarı değildim ama dila ve ezo çok isteyince babam da onay verince kabul etmek zorunda kaldım " dedi " tabii sizi anlıyorum ama dediğim gibi istemediğiniz hiç birşeyi yazmayacağım " dedim rojin ve jiyan ikisi birden " peki kitapta bizden de bahsedecek misin "dedi gülerek mirhan ikisine kötü kötü bakıp " sizin neyinizden bahsetsin siz ne yaşadınız ki neyinizi anlatsın " dedi " tabii ki de sizden de bahsedeceğim ne kadar tatlı ve güzel kızlar olduğunuzu yazacağım burda olan herkesi yazacağım illa bir hayat hikayeniz olmak zorunda değil "dedim mirhan peçeteyle ağzını silip sinirle ayağa kalktı "herkese afiyet olsun " dedi benden hoşlanmadığı aşikardı mardinin yakışıklısı bir öküz çıkmıştı buda beni üzmüştü..

MARDİN'İN YAKIŞIKLISIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin