you are my savior angel

0.1

Her zamanki gibi saat 5'te uyandım. Hâlbuki okul saat 8'de başlıyordu. Annemin koyduğu saçma kurallardan birisi işte... Alarmı kapattıktan sonra yataktan çıktım. Hala uykum vardı. Bu nedenle bırak yürümeyi doğru düzgün gözümü açamıyordum. Zorluklarla banyoya ulaştım. Neyse ki düşüp ses çıkarmamıştım. Sabahın köründe babam uyansaydı -özellikle benim yüzümden- muhtemelen ağzım yüzüm kan içinde olurdu.

Hızlı bir şekilde elimi yüzümü yıkadıktan sonra banyodan çıktım. Üstümde ki gecelikler den kurtuldum. Aslında feminen giyinmeyi seviyordum fakat insanların yargılayıcı bakışları, iğrenç sözleri,ailemin daha gay olduğumu bile bilmemesi bunu imkansız kılıyordu. Aman ne hoş...

Okul formasını giyip çalışma masamın başına oturdum. Evet bu saatte ders çalışacağım. Ne yazık ki...

Sabahın köründe neden ders çalışmak zorundayım? Uyumak istiyorum!

Tabi bunları asla aileme söyleyemezdim. Söylersem muhtemelen cesedimi bulursunuz.

°•°•°✨°•°•°✨°•°•°

Saat 7 olduğunda masadan kalktım. İki saattir aralıksız ders çalışıyordum ve her yerim ağrıyordu. Özellikle canım popom... Popom bunları haketmedi...

Kendi kendime konuşmayı bırakıp çantamı hazırladım. Bi de okul denen bok vardı.

Tek hücreli amipler ile uğraşmak zorunda mıyım ben?

Çantamı hazırladıktan sonra yine aynı hızla aşağı inmiş ve kendimi dışarı atmıştım. O ev beni boğuyordu. Orada durmaktansa dışarıda kalırım daha iyi.

Çoğunlukla kahvaltı yapmazdım bugünde olduğu gibi. Okulda arkadaşımın zoruyla bir şeyler yerdim. Jisung olmasa muhtemelen bu hayata katlanmazdım.

Kulaklıklarımı takıp gizli sekmeden anasayfama çıkan rastgele bir şarkıyı açtım. Şarkı dinlemem bile yasaktı... Kendi halime güldüm.

Şarkıların mükemmel melodileri eşliğinde okula vardım. Herkesin "ezik" olarak gördüğü, kimsenin yaklaşmadığı, görenlerin gülerek fısıldaştığı o çocuk bendim. Bu okulun ezigi aynı zamanda inek öğrencisiyim. Harika (!) değil mi!

Kimsenin bakışlarını umursamadan sınıfa çıktım. Umarım Jisung gelmiştir.

Jisung ile her zaman oturduğum yere geçtim. Yani orta, en arka sıra. Jisung'un en sevdiği sey arka sırada oturup boş boş konuşmak olabilirdi. Her ne kadar başımı şişirse de onu seviyordum.

Hayır sevilmeyecek gibi de değil ki!

İlk dersimizin neden matematik olduğunu bana biri açıklayabilir mi? SABAHIN KÖRÜNDE MATEMATİK NE AQ

Sakin ol Felix
Nefes al
Nefes ver
Küfretmeye değmez

Kendi kendime konuşma merasimini sonlandırarak kitaplarımı çıkardım. Jisung gelene kadar bugünkü ödevim olan 2.000 soruyu çözmeye başlayabilirdim.

Test kitaplarından nefret ediyorum
Sorulardan da nefret ediyorum

5 dakika içinde bir test bitirebilir miyim?
Evet bitiririm.

Hızlı hızlı soruları çözüyordum bir robot edasıyla.

Test biter bitmez kafamı kaldırıp saate baktım. Tam 5 dakikada bitirmiştim.

Yine çok zekiyim ya

Sınıfın içine giren bedenler ile anında kafamı test kitabına gömdüm. Çok sevgili(!) zorbalarım sınıfa girmişti.