Düşhanlar
Asel benim gözlerimin içine o güzel gözlerine baktıktan sonra bir araca binmiştik. Herkes birbiriyle kaynaşmış konuşuyordu. Birbirlerine sanki hiç yabancı değilmiş gibiydiler.
Bende dahil.
"Ben Arel."dedim ismimi soran kıza. "Senin ismin nedir?" Diye de gülümseyen bir ifade ile sordum ona.
"Yaren," dedi bana, önümde, iki koltuğun arasına kafasını sokmuş benimle konuşuyordu. Sakin ve rahat görünüyordu. "Nasıl hissediyorsun kendini?" Diye sordu yine.
"Yani," dedim ve biraz düşündüm. "Eh peh gibi bir şey. Yani ilk geldiğim andaki korkum yok ama Asel karşı takımda olunca." Diye ekledim ama sonra pişman oldum. Ne diye kıza onu sevdiğimi belli etmiştim.
"Onu seviyorsun öyle değil mi?" Diye yine sordu Yaren. Ağzını eğdi. Sanki halimden anlıyor gibiydi.
Cevapsız bıraktım sorusunu. Cevap vermek istemedim. Yere baktım.
"Peki ya o seni seviyor mu?" Diye yine yeniden sordu Yaren.
Neden bu kadar çok soru soruyordu?
Bana yardım etmeye mi çalışıyordu?
Ama masum biri olduğu belliydi. Güçlü olduğunu da en az masum olduğunu belli ettiği kadar belli ediyordu.
Kızlarımızın çok güçlü olduğu kesindi. İkisinin de gözlerinden bu çok iyi anlaşılıyordu.
Gözünün içine baktım. "Evet," dedim. "Benim onu sevdiğim kadar seviyor." Diye ekledim.
"Hm, anladım."dedi solgun bir sesle. Sakin bir kızdı ve ona güvenebilirdim.
Saçlarının kırmızı havalı ama kendisinin bu kadar sakin biri olması beni şaşırttı. Saçları hiç bir şekilde kişiliğine uymuyordu. Gözleri açık kahverengiyi andırıyordu. Biraz somurtuyordu. Ağzı büyüktü ve esmer biriydi. Saçlarının doğuştan mı kırmızı yoksa onun kırmız yaptığını merak ediyordum.
"Ben boyattım," dedi aniden. Saçlarına daldığımı anlamıştı. "Yani ben kendim boyattım. Eski rengi siyahtı ve sıradandı." Diye ekledi.
"Kusura bakma." dedim şaçlarına baktığım için. "Bir an daldım." Diye ekledim.
"Yo, sıkıntı değil," diye rahata bir tavırla ekledi. "Hem artık takım arkadaşıyız. Öyle değil mi?" Diye gülümseyen bir suratla sordu bana.
"Tabii," diye bende zorla güldüm. O güldüğü için bende gülmek zorunda hissettim kendimi.
Döndü artık arkasını bana. Önünde ki diğer kızla konuşmaya başladı. Sürekli gülüyorlardı. İki kızın kafası birbirlerine çok iyi uymuştu.
Kaptan o kadar rahattı ki sinirli halinden eser kalmamıştı. Ayakta duruyor, bu bilinmeyen aracın önünden dışarıya bakıyordu, izliyordu.
"Kaptan," dedi Yaren dışında ki kız. Herkes merakla ona döndü. "Kulübe gittikten sonra ne yapacağız?" Diye ekledi.
Herkes araçtan karşıya bakan kaptana döndü. Merakla bu sinirli adamın ne cevap vereceğini bekliyorduk.
"Bol bol çalışacağız." Dedi. Gülümsedi. Gülümserken aslında çok tatlı oluyordu. "Orada çalışıp karşı tarafı mağlup edeceğiz kızım." Diye ekledi Kaptan. Nazik konuşuyordu. Sanki ilk başta gördüğümüz adam gitmiş, yerine başka biri gelmişti. Ama çok hırslı olduğu belli oluyordu. Aklı fikri tamamen karşı tarafı mağlup etmekti.
"Anlaşıldı Kaptan," dedi yüksek ve gür bir sesle Yaren. Gururlu gözüküyordu. Ayrıca kendini beğenmiş bir hali de vardı. Siyah saçları hiçte Asel'e benzemiyordu. Kahverengi gözleri hiçte acı değildi. Yanakları normal, burnu sanki yapma gibiydi. Benim gibi aşırı dik duruyordu ve sürekli gülüyordu.
![](https://img.wattpad.com/cover/333088414-288-k886963.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Uzay Savaşçıları
ActionO diğer takımdaydı, bense bu takımda. Onunla savaşmak zorundaydım. Takımıma puan kazandırmak zorundaydım. Yoksa kaybeden biz olacaktık. O karanlık boşluğa atılanlarda.