DÜŞHANLAR
Odama geldiğimden beri başımın ağrısı beni öldürüyordu. Kendimi yatağa attığımdan beri midem bulanıyordu.
Bir hastalığa mi yakalandım acaba?
Yada soğuk algınlığı?
Burada, bu karanlık yerde ne düşünsem yalan ya da yanlıştı. Yatakta kapıya dönmüş, eriyen mumun ateşinde kendime gelmeye çalışıyordum.
Sabah olmasını, uyanıp, hemen savaşa gitmek istiyordum. İlk savaşımız olacaktı. İlk defa burada savaşacaktık.
Kim kiminle oynayacaktı?
Kim, hangi renkte kılıcı seçecekti?
Ben hangi rengi seçecektim?
Kırmızı?
Ya da siyah?
Neden bu kadar çok soru soruyordum kendime. Buraya geldiğimden beri, böyle oturup, daha doğusu kendi odamdaymış gibi yatağa atmamıştım. Ne zamandır kafamı bu kadar iyi dinliyememiştim.
Asel hiç durmadan aklıma geliyordu. Sürekli onu düşünüyordum. Onun gözlerini, saçlarını, duruşunu düşlüyordum.
Ve en çok istediğim şey olan; gözyaşını silmek istiyordum.
Siyah?
Kırmızı?
Pembe?
Sarı?
Yeşil?
Mavi?
Kahverengi?
Mor?
Hangi rengi kendime seçecektim?
Hangi renk güçlü olan renkti?
Hangi renk beni bu savaştan başarı ile yolçulayacaktı?
Siyah rengini düşündüm. Çok asil bir renkti ama asla güçlü olan o değildi. Olamazdı. Çünkü herkes biliyordu ki, kim olursa olsun, en güçlü olan siyah renk diye düşünecekti ve Kaptanlar bunu biliyordu. Asla siyah renkli çubuğu, en güçlü renk yapmazlardı.
Bu yüzden siyah rengi rahatlıkla elemiştim.
Tek tek renk ayırt edip de, uyurken kendimi bu kadar yoramazdım. Oraya gidince en sona kalan rengi kendime seçerdim, olur biter.
Belki biraz sonra, belki saatler sonra ya da daha ne zaman olduğunu bilmediğim bir vakitte savaşa gidecektik. İşte tam o an Asel'i, şuan burada hayata tutunmamın tek nedeni, Uzay Boşluğunda ölmek istemememin tek nedenini görecektim.
Asel'i ne zaman düşünsem, bir an da aklıma Yaren geliyordu. Az önce yanımıza gelişi nasıl bir gelişti öyle? Ne kadar da güzel olmuştu? Yaren, dedim kendi kendime, beni kendinden kurtar...
Sadece uyumak ve dinlenmek istiyordum. Takımda herkes savaşlara odaklanmışken, ben nasıl olur da böyle boş şeylere kafa takardım?
Gözlerim kendiliğinden kapanmaya başlıyordu.
Acaba şuan Aselim de uyuyor muydu? Oda beni düşünerek mi uyumuştu?
En önemlisi yarın, yani belirli bir zaman sonra olacak savaşta ne olacaktı?
Hangi takım puan alacaktı?
Kim bayılacaktı?
Kim, kimi öldürecekti?
Gözlerim iyice ağırlığını koyuyordu. Uyuma vaktim gelmişti.
ZİLHANLAR
"Melih," dedi Yaprak. "Senin burada ne işin var?" Diye meraklı bir edayla ekledi.
![](https://img.wattpad.com/cover/333088414-288-k886963.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Uzay Savaşçıları
ActionO diğer takımdaydı, bense bu takımda. Onunla savaşmak zorundaydım. Takımıma puan kazandırmak zorundaydım. Yoksa kaybeden biz olacaktık. O karanlık boşluğa atılanlarda.