g

337 25 11
                                    

yazım yanlışım varsa görmezden gelin lütfen iyi okumalar

###

"siktir duydun mu?"

"hm hm duymamı istemiyor muydun yoksa-" eli göğsünden boynuna çıkmıştı. ensesini kavrarken onu kendine çekti ve kulağına fısıldadı. "duydum ama, şimdi ne yapsak ki?"

###

seungmin dudaklarını bir kez daha hyung'unun dudakları üzerine bastırdığında jeongin dünden razı bir şekilde hızlıca ona karşılık vermişti. seungmin ellerini jeonginin omuzlarına koyarak onu duvara yapıştırmış, ellerini göğüslerine indirmişti. jeongin göğüslerinde dolanan eller yüzünden hafidçe inlerken ellerini küçüğünün kalçalarına atmış, alt bedenlerini birbirine yapıştırmıştı. bu haraketiyle ikisininde dudaklarından oldukça desibeli birer inleme çıkarken seungmin kasıklarını hyunguna sürtmüştü.

aralıksız birbirine dolanan dudakları oldukça iyi bir şekilde sıcaklık ve ıslaklıklarını birbirine bahşediyorlardı. seungmin jeonginin alt dudağına hafifçe dişlerini batırmış, inlemek için aralanan dudaklardan içeriye ise ıslak ve kıvrak dilini sızdırmıştı. dili hyungununkiyle buluştuğunda saniyesinde birbirlerine dolanmışlardı. ıslak sıcak ve pütürcüklü et parçaları ihtiyaçla birbirlerine sarılıyor, her seferunde birbirlerini çekiştiriyorlardı. jeongin küçüğün kalçalarını daha sıkı kavrarken dilini geri çekmiş ve diğer dili dudakları arasına alıp emmeye başlamıştı. seungmin ise boğukça inliyordu. jeongin ağzının içindeki dili hafifçe ısırıp geri çekilmişti.

"hy-hyung-nim," seungmin nefes nefese konuştuğunda jeonginin omuzlarını sıkarak güç almıştı. "daha fazla dayanamıyorum, bir şey yap."

"buradan gidelim, rahatça içini doldurmak istiyorum." jeongin seungminden ayrılıp elini tutmuş ve onu ana caddeye çıkarmıştı. yoldan geçen rastgele bir taksiyi durdurduğunda seungmine baktı. seungmin hemen atılıp onlara garip bakışlar atan şoföre evimin adresini söylemişti. sonrada arkasıni yaslanıp kasıklarını okşayan çocuğa bakıp gülmüştü. "ev boş hyungnim"

jeongin sırıptıp kasıklarda gezdirdiği eli aşağılara indirerek çocuğun pantolonu üzerinden belli olan aletine attı ve hızlıca kavradı. seungmin inlemesinin duyulmaması için dişlerini dudaklarına geçirerek sesinin duyulmamasını sağlamıştı. oğlanın eli yukarı çıkıp pantolonundan içeriye girdiğinde belini büktü. soğuk el iç çamaşırının içine girdiğinde kendine hakim olamadan inlemiş, dikiz aynasından şoförle göz göze gekdiğinde gülümsemişti. iç çamaşırının içindeki el penisini kavrayarak çekmeye başladığında istemsizce gözleri kayıyordu.

en sonunda yakalanmadan evinin önünde durduklarında ücreti ödeyip inmişlerdi. seungmin önden ilerleyip iki katlı evin bahçesine girip hızlıca kapıya ulaşmış ve açmıştı. arkasındaki bedenin kolumdan tutup içeriye çekmiş kapattığı kapıyla eş zamanlı olarak hyungunun sırtını kapıya yaslamıştı. dudaklarını onun dudaklarıyla buluşturup gecenin bilmem kaçıncı derin öpüşmesinin içine çekmişti onu. jeongin ellerini seungminin göğsüne koyup avuçlamıs, sonrasında beyaz gömleğinin düğmelerini çözerek çıkarmıştı. seungminin üst bedeni çıplak kalırken onu yakalarından tutup geriye yürümüş ve onu üst kata çıkarmıştı odasına girdiğinde jeongini yatağa oturtmuş ve pantolonunu çıkatmasını söylemişti. jeongin patolonunu çıkarırken seungmin yatağının altındaki bölmeyi açmış ve içinden bir kaç şey çıkartarak geri kapatmıştı. onları kenara bırakarak hyungunun yanına ilermiş yatağın ortasına oturmasını sağlamıştı. boxerını da çıkardığında tamamen çıplak kalan bedenin kalkmış sikine doğru eğilmişti. ucunu ağzına alıp emerken jeongin bu görüntü karşısında daha da erekte olduğunu, mümkünmüş gibi daha da sertleştiğini hissetmişti. seungmin sikin ucunu bir lolipopmuşçasına emiyor, gözlerini hyunguna dikiyordu. sikin tamamını ağzına aldığında jeongin hissettiği sıcaklıkla derince inlemişti. ellerinden birini seungminin saçlarına atmış, saçları çekiştirerek kendini ona itmişti. seungmin boğazına inen sik yüzünden hafifçe öğürmüş, jeongin ise onun ağzını sertçe becermeye devam etmişti.  seungminin öğürmeleri gittikçe arttığında ve yüzü kıpkırmızı olduğunda jeongin onun sıcaklığından çıkmıştı.

"iyi misin?"  seungmin başını olumluanlamda sallayarak onu onaylamıştı. "iyiyim. ama sen olmayacaksın" ayağa kalkarken yüzündeki sırıtış şeytaniydi.

jeongini omuzlarından ittirerek yatağa uzanmasını sağlamıştı. yatağa bıraktığı şeylerden aldığı kalın ve deri iple hyungunun üstüne çıkmış dudaklarına küçük bir öpücük bıraktıktan sonra ellerini başının üstünde birleştirerek deri ipi bileğine geçirerek sarmıştı. ucunu ise yatağın demirine bağlamıştı. jeongin kaşlarını çatmıştı. seungmin onun üzerinden çekilerek üstünde kalanları çıkarmıştı. 

"böyle olmadı hyung. otur ve sırtını yasla." jeongin nefesini vererek bağlı olan ellerinin izin verdiği kadarıyla
bedenini üste çekmişti. sırtını yaslayıp bacaklarını titreyerek kendine çekmişti.

"ah unutuyordum." seungmin eliyle alnına vurduktan sonra bu sefer yine deri olak n kayışı (?) alarak başından geçirmiş ve arkasından sıkmıştı. ve yine aklına gelen şeyle gülmüş ve yine eline aldığı deri parçayla ayak bileklerine yönelmişti. orta kalınlıktaki kısa deri kayışın iki yanına kalın kayışlardan oluşan yuvarlaklar (?) vardı. o yuvarlaklardan (?) ayak bileklerini geçirerek sıkmıştı

"Nasıl hyung? Bunları Jejudan döndükten sonra sipariş etmiştim. Ama sen unutturdun. Birde göz bandı var ama gözlerin lazım." eline bir kaç şey daha aldıktan nra yine gülmüştü. arkasını dönerek kıçını jeongine doğru domaltmıştı. elindeki kayganlaştırıcıyı parmağına sıkarak kasılan ıslak, küçük deliğine götürmüştü. "kendimi parmaklayacağım ve sen beni izleyeceksin hyung-nim, ahm "
cümlesinin sonunda parmaklarından birini içine yollamıştı.
.
uzun parmakları birbir içini talan ederken kızarmış deliği sıvılarını akıtıyor, beyaz bacaklarından süzülüyordu. jeonginse karşısında kendini parmaklayan genç yüzünden çoktan sızdırmaya başlamıştı. ancak bağlı olan elleri yüzünden kendine müdahale edemiyordu. inlemeleri ise bağlı olan ağzı yüzünden boğuk çıkıyordu. 

bir kaç dakika sonra parmaklarını içinden çıkararak olduğu pozisyondan çıkmıştı.  jeongine dönerek emeklemiş ve ensesini kavramıştı.  ağızındaki bağı çıkarmıştı.

"şimdi seni böyle savunmasız bırakmışken... hala daha aynı mı düşüncelerin? "dudakları arasında iki üç santimlik bir mesafe kalmışken fısıldamıştı. 

"nesin sen...? cennetten gelen bir şeytan mı?"

"hayır, cehennemden gelen bir meleğim."

###
.
"ahhm-mmh"

jeongin bu gece ikinci kez seungminin derinliklerine boşalmıştı. seungmin ikinci kez hissettiği sıcaklıkla gözlerini kapatmıştı.  dudaklarında hissettiği dudaklarla yavaşça karşılık vermişti.

"üçüncüyü, kaldırabilir misin?"
 
seungmin yavaşça başını sallamıştı.

"emin misin?" seungmin tekrardan başıyla onaylamıştı onu.

jeongin geri çekilerek seungminin sağ bacağını omzuna alarak sıvazladığı sikini çocuğun kızarmış deliğine yollamıştı. daha önceki iki turdan ve öncesindeki parmaklardan dolayı oldukça genişlemişti. bu yüzden rahatça içinde hareket ederek kolayca hassas noktasını bulmuştu. ardı ardına  vuruşlarını gerçekleştirirken alt dudağını emiyordu. seungmin üçüncüyü yapmalarına rağmen ilkteki kadar zevk aldığını iliklerine kadar hissediyordu. ayrıca bacağından dolayı jeongin daha rahat bir açıyla daha da derinlerindeydi. ikisininde bedeni ter ve kırmızı izler içerisindeydi. seungminin gecenin başında yatağın üstüne bıraktığı şeyler ileriki saatlerde sarsıntılardan dolayı yerle buluşmuş, yatak örtüsününde tabiri caizse şaftı kaymıştı. jeongin onun dudaklarını bırakarak ellerini kenetlemiş, sonrada yatağa bastırarak hızlanmıştı.

yatak bedenleriyle birlikte sarsılırken  kulak tırmalayıcı bir ses odaya yayılıyordu ancak araya karışan inleme sesleri baskın geliyordu. seungmin ikinci kez karnına boşaldığında başını geriye atarak sızlanmıştı.

"ahmm... hyung-g"seungmin boşalmasına rağmen deliği kasılıyor, jeonginin sikininçok fazla sarıyordu.

"duvarların mmh çok sıkı,"

"gel artık-ahhm,"  bir kaç vuruşun ardından jeonginin menileri deliğe dolup taşmıştı. yapışkan sıvı delikten dışarı akıyordu. bu da seungminin içini gıdıklıyordu. jeongin deliği daha fazla tahriş etmemek adına içinden çıktığında üzerine yattı.

"iyi misin?"  seungmin yorgun olmasına rağmen arsızca gülümsedi.

"fazlasıyla iyiyim hyung-nim"

"bana hyung-nim demeyi bırak, seni becerdim."

"böyle daha heyecan verici ve seksi. çok çekici geliyor. bazen sana hyung-nim derken bile ıslandığımı hissediyorum." seungminin bu itirafına karşı jeongin gülmüştü.

"hmm başka neler seni bu kadar etkiliyor ya da heyecanlandırıyor?"

"sabretmelisin hyung-nim. sana hepsini göstereceğim."

###

ups bolum attim zaa

en son biri aminakoyim bolum at tarzi bi sey uazmis cok sinir sexdim oturdum yazdimb

oy verin bari bu saate kadar ugrastimb

ileriki bolumlerde cesaret edersem daha fazla bdsm ogesi kullanicamb

nys bai optum

angel from hell || seunginWhere stories live. Discover now