angel from hell || seungin

l

Busandan Seule döneli neredeyse bir hafta oluyordu. Bu bir haftada Seungmin Jeonginden her ne kadar bir adım beklese de Jeongin onunla  konuşmamıştı bile. Seungminin morali bu yüzden bozulmuşken şimdiyse arkadaşlarının sürüklemesiyle soyunma odasına gidiyordu. Dersleri bedendi ve hiçbir şey yapası yoktu. Yine de zorundaydı. Soyunma odasına girdiklerinde üst dönemlerinden bir sınıfın öğrencileriyle karşılaştılar. Seungmin anında Jeonginle gözgöze geldi. Ardından gözlerini ondan çekip içeriye geçti ve kendileeine ait dolapların önlerinde üstlerini değişmeye başladılar. Seungmin yönünü Jeongine dönmüş bir şekilde gözlerini ona dikerek üstündeki gömleği çıkardı ve üst vücudunu gözler önüne serdi. Jeonginde gözlerinin içine bakarken üst vücudunun çıplak kalmasıyla gözleri aşağıya kaydı ve onu süzdü. Seungmin bu sırada pantolonunun da önünü çözmeye başlamıétı çoktan. Pantolonu da çıktığında sadece iç çamaşırıyla kalan güzel vücutlu çocuk sadece Jeongin'in ilgi odağı değildi. Onların sınıfından bir kaç çocuğun daha Seungmin'i süzüp birbirleriyle gülüştüklerini işitti. Kendi arkadaşları da aralarında fısıldaşmaya başlayınca yumruklarını sıktı. Elinden geldiğince sakin olmaya calışsada kan hücrelerinin beynine sıçradığını hissedebiliyordu. Üzerine siyah tişödtünü hızlıca geçirip çantasını dolaba attı ve dolabın kapağını sertçe kapattı. Bütün dikkatler dağılıp ona çekilince sinirli bakışlarıyla etrafındakileri süzdü ve gözleri Seungmin ile buluştu.

"Hadi gidelim, zil çalacak şimdi." Jeongin sınıfındakilerle soyunma odasının dışına çıkarken Seungmin şaşkınca ona baksads içten içe sırıtıyordu. Üzerini giyinip sınıfındakilerle bahçeye çıktılar. Jeonginlerin sınıfıyla aynı anda beden dersleri vardı bu yüzden bahçenin bir tarafına onlar bir tarafına Seungminler dizilmişti. Beden hocaları klasik sağ baştan say faslını başlatırken Seungminle Jeonginin kurduğu göz teması aralarında bir ateş topu patlayacak dereceye gelmişti. Seungmin kendi sırası geldiğinde sıradaki sayıyı söyleyerek ona bakmaya devam etti ancak Jeongin kendi sınıfınds sırasnın ona geldiğini fark etmedi ve ayak üstü hocasından azar işitti.

"Oğlum sırayı takip etsene!" Jeongin göz devirdi.

"Serbestsiniz, dağılın. İçeriye girmeyin." Onların sırası dağılırken Jeongin arkadaşlarıyla çoktan futbol oynama planları yapmıştı bile. Onlar takımlara ayrılacakken Minho alt dönemden olan sınıfla oynamayı teklif etti ve anında onları da işe dahil ettiler.

Seungmin kenarda durup izlemeyi tercih etmişti. Jeongin üzrrinde hissettiği bakışlarla tedirginleşirken maç çoktan başlamıştı.

15 dakikanın ardından Jeonginlerin sınıfı 3-1 öndeydi. Seungminlerin sınıfı çoktan umutsuzluğa kapılmıştı bile çünkü dersin bitmesine 15 dakika vardı ve dersin bitmesi demek maçın bitmesi demekti. Son 10 dakika kala yine sonuç değişmezken Jeonginlerin sınıfı alt dönemlerin üzerinde oldukça baskı kuruyordu. Seungmin yavaşça maçın hakemliğini üstlenen sınıf arkadaşı Ricky'nin yanına ilerlemişti.

"Oyuna girmek istiyorum." Ricky başını sallayıp oyunu durdurdu.

"Beomgyu, sen gel betin benzin atmış zaten, senin yerins Seungmin girsin." Beomgyu şükredercesine kendini sahanın dışına atmıştı. Seungmin oyuna girdiğinde Jeonginin dikkati dağılmıştı bile. Kalan dakikalar azdı ancak Seungmin bir mucizr gibi doğmuştu. 9 dakika kala skoru 3-2'ye taşıyıp 8 dakika kala eşitlrmişti. 6 dakika kala ise 3-3 olan skor 3-4'e taşınmıştı. Seungmin attığı golün ardından yine kaleye yönelmişken birinin onu itmesiyle yere düşmüştü. Herkes onun etrafına toplanırken Jeonginde dibinde bitmişti. Seungmin ayağını tutuyordu. Jeongin onu dikkatlice kaldırıp Ricky'e baktı.

"Siz devam edin. Ben onu revire götüreceğim. Hocayada söylersiniz." Herkes onaylarken Jeonginle ona tutunan Seungmin çoktan binadan içeri girmişti. Merdivenlere geldiklerinde Jeongin ona baktı.

"Çıkabilecek mi-" Seungminin onun kolunu tutarak hızlıca merdivenleri çıkmasıyla sözü yarıda kalırken üst kattaki bir tuvalete girmişlerdi. Seungmin kapıyı kapattı ve kabinlerden birine soktu onları. Hyungunun dibinde biterken direktten dudaklsrına yapıştı. Jeonginde çok düşünmeden onu öpmeye başladı. Seungmin onu n muzlarına tutunarak sıkıca tutundu.

Jeonginin kendince örmeye çalıştığı duvarların temelleri saniyesinde yıkılırken geri çekildi. Seungmin gözlerini aralayacak ona baktı.

"Ne yapıyorsun Seungmin?" diye sordu Jeongin yüzündeki düz ifadeyle.

"Hoşuna gitmiyor mu Hyung?" diye sorusunua soruyla karşılık verdi Seungmin ona yaklaşarak.

"Ayağın iyise artık gidelim." Kapalı olan kabin kapısına uzandiğında Seungmin hızlıca bilwğini tuttu. Hayal kırıklığıyla ona baktı.

"Hyung bir şwy mi oldu?"

"Hayır Seungmin, olmadı. Çekil şimdi gideceğim. Sende istiyorsan reviregidebilirsin ayağın iyi nasıl olsa." Bileğini Seungminin tutuşundan kurtardı ve kabinin kapısını açarak oradan çıktı. Seungmin ise karışan kafasındaki sorular ve kırılan kalbiyle oracıkta kaldı.

###

azcik kisa oldu farkindayim
ama uzun zamandir bolum atmiyldum soz telafi edicem

yazim yanlislari varsa gormezden gelin lutfenn

simdi okula hazirlanmam lazim o yuzden gidiyorum

oy verin lutfen vee
sizi seviyorum

baii💕💕💕💕