k

148 12 2
                                    

Ertesi gün yine merkezdeki, otele yakın nir yerde kahvaltılarını etmişlerdi. Şehir merkezinde Geumjeong semtindeki Beomeosa Tapınağını ziyaret edeceklerdi. Otobüs garında Geumjeong'a gidecek aracı beklerlerken Seungmin başını Jeongin'in omzuna yaslamış şekilde telefonundan video izliyordu. Jeongin ise gözucuyla izlediği vloga bakıyordu. Videoda beyaz saçlı bir çocuk vardı, onlardan büyük olduğu belliydi ancak gençti. Sonrasında çocuğun yanına siyah saçlı, beyaz tenli bir çocuk daha geldi. Kameraya selam verirken ince kollarını beyaz saçlının boynuna doladı ve bir şeyler anlattı gülerek. Seungminde gülmeye başladı ve mutlulukla onlara baktı. Video bitti ve Seungmin doğrularak telefonunu kapattı.

"Onlar kimdi?"

"Onlar gay bir çift. İnternetre challenge videoları ya da günlük hayattan vloglar yayınlıyorlar. Bir kaç ay önce evlendiler."

"Evliler mi?"

"Hm hm, Amerikada evlendiler."Jeongin başıyla onayladı ve düşündü... Seungmin'le evlenmek... Nasıl olurdu? Sonra başını iki yana salladı. Nereden çıkmıştı bu? Daha liseyi bile bitirmemişlerdi ki, bitirseler dahi ona aşık değildi.

Gara giren Heumjeong otobüsüyle birlikte ayaklandılar ve binerek koltuklara yerleştiler. Kısa yolculuk sessiz geçerken Geumjeong'a varmışlardı. Tatlı bir yerdi ve yerli halk sokaklarda dolaşıyordu. Yolun kenarlarında küçük yiyecek, içevek standları vardı. Seungmin birine yaklaşıp iki tane limonata almıştı. Birini Jeongin'e uzattı ve Geumjeong dağının eteklerinde yer alan Beomeosa Tapınağı'na giden yolda yürümeye başladılar. Onlsrla birlikte bir çok yabancı turistte Tapınağı görmek için yürüyordu. Tapınak Kore'deki en önemli üç tapınaktan biriydi. Tapınak yavaş yavaş görünürken Seungmin not defterini ve kalemini çıkarıp bir şeyler yazmaya başladı. Arada da gözlerini tapınağa çevirip inceliyor, sonra yine bir şeyler yazıyordu. Jeongin onu izledi. Odaklanmış, ciddi yüzü çok güzeldi. Tapınağı incelerken kısılan gözleri, yazı yazarken büzülen dudakları. O fazlasıyla güzeldi.

"Hyung" Ona seslenen küçüğüyle birlikte başını salladı, düşüncelerini zihninden kovmak istercesine.

"Ha, ne oldu?" Seungmin alnına düşen saçları geriye itti ve sersemliği her halinden belli olan hyung'una güldü.

"Hyung iyi misin? Hadi Tapınağa girelim diyecektim." Gözlerini kırpıştırdı ardından gülümsedi. Yalancı bir kıvrımdı dudaklarındaki.

"Tamam. Girelim." Seungminde gülümseyip elini kavradı ve birlikte Tapınağa yaklaştılar.

Tapınağın bahçesinde Tapınağın tarihini anlatan büyük tabelalar vardı.

"Beomeosa Tapınağı 578 yılında Silla döneminde Avatamsaka Okulu'nun on büyük tapınağından biri olarak kuruldu . 

Kral Munmu'nun emriyle kurulan Beomeosa Tapınağı, 360 gyeol arazi üzerinde başlıyordu ve 360 ​​yatakhaneden oluşuyordu. Ancak Japon işgali (1592-1597) sırasında neredeyse küle dönmüştü. Daha sonra 1613'te Ven gibi keşişler ortaya çıktı. Myojeon ve Ven. Haemin Dharma salonlarından bazılarını ve yatakhaneyi yeniledi. Ana Buda Salonu ve Tek Sütunlu Kapının o dönemde inşa edildiği biliniyor. (...)"

Jeongin tabela üzerindeki yazıları okurken Seungmin dikkatlice not alıyordu. Tapınağın tarihi ve önemini detaylı not aldıktan sonra mimari hakkında bir bölüm yazmak amacıyla gezmişlerdi.

Seungmin duvarları bile dikkatlice incelerken Jeongin onun elini bırakmadan onu izliyordu. Arkadan bir kadının sesi duyuldu.

"Utanmıyor musunuz siz böyle gezmeye?" Jeongin arkasını dönüp kadına baktı. Kadın gözlerindeki iğrenir ifadeyle onlara bakıyordu dik dik.

"Nasıl geziyormuşuz?" Seungmin kaşlarını çatmıştı.

"Erkek erkeğe el mi tutuşulur? Terbiyesizler."

"Kendi işinize bakın lütfen. Bizim terbiyemiz sizi hiç alakadar etmez. Etraftakileri rahatsız ediyorsunuz." .

"Saygısız. Sisin gibiler yüzünden bu haldeyiz zaten. Iğrençsiniz." Jeongin cevap vermek adına ağzını araladığında Seungmin elini sıktı.

"Boşver. Etraftaki insanlar da rahatsız oluyor. Uzatmaya gerek yok." Kadın onlara yan bir bakış atıp burnunu kıvırarak uzaklaştı.

Tapınakta bir kaç saat zaman geçirdikten sonra çıkmışlardı. Seungmin yazmaktan elinin ağrıdığını söyleyerek hayıflanıyordu. Otobüs beklerken Jeongin elini ellerine alıp masaj yapmaya başlamıştı.

"Ben sana dedim bu nasıl konu diye? Kendin seçmişsin şimdi de hayıflanıyorsun." Seungmin omuz silkti.

Otobüs geldiğinde bindiler ve otelin olduğu caddeye varınca indiler.

"Yemek yiyelim." Seungmin başını salladı.

"Şu köşede bir kore restoranı var. Oraya gidelim." Seungminin kastettiği restorana oturduklarında siparişlerini verdiler ve beklemeye başladılar. Hava kararmaya yüz tutmuştu çoktan.

"Bugünkü kadını çıkarkende gördüm. Dik dik bise bakıyordu."

"İşi gücü yok herhalde. Ona giren çıkan var sanki." Seungmin çenesini eline yaslayıp gülümsedi.

"Hepsi bana girip çıkıyor. Ona ne oluyorsa?" Jeongin göz deviesede ardından güldü ve göz kırptı.

"Yine de yaptığı şey çok rahatsız edici. Ona ne ki kimin kiminle nasıl gezdiğinden? Karışma hakkını kendine tanırken utanır insan."

"Böyleleri genelde bulaşacak yer arar. Vasıfsız işte." Onlar kadını çekiştirirken yemekleei gelmişti.

Yemeklerini güzelce yiyip kalktıklarında otele girmeden önce markete uğramışlardı.

Bir kaç parça şey aldıktan sonra otele gitmişlerdi. Odalarına girdiklerinde Seungminin yaptığı ilk şey kendini yatağa atmak olmuştu.

"Çok yoruldum!" Jeongin çantasını kenara bırakırken ona bakarak gülmüştü. Ardından tişörtünü çıkarıp yatağa ilerlemişti. Yüz üstü yatan Seungminin üzerine çıkıp beline oturduğunda altta kalan çocuktan bir inleme duyulmuştu.

"Oha ne yqpıyorsun ya?"

"Şşş senin terbiyene ne oldu bakayım? Hyung-nim demiyor musun artık bana." Üzerine doğru eğilip yanağını parmaklarıyla okşadıktan sonra kulağına yaklaşmıştı. Cümlesi bittiğinde küçüğünün kulak memesini ağzına almıştı. Seungmin irkilip belini germişti.

"Hyung-nim-mh" Kısık sesle mırıldanırcasına inledi. Jeongin tekrardan parmaklarının tersi ile yanağını okşadı hafifçe.

"Aferin uslu çocuk." Kulağına kısık sesiyle fısıldayıp kıkırdağını (?) ısırdı. Seungmin huylandığı için yüzünü buruşturup kafasını geri çekmeye çalışsada Jeongin buna izin vermemek için eliyle küçük olanın ensesini kavramıştı. Seungmin gülümseyip hyungunun bir sinraki hamlesini beklerken Jeongin  bir anda kafasını eğip gözlerini kapatmıştı.

"Uykum geldi."

"Uykunu kaçırabilirim." Jeongin omuz silkip kendini yan tarafa attı ve gözlerini kapalı tutmaya devam etti 

"Cidden uyuyacak mısın?" Seungmin hayal kırıklığıyla ona bakıyordu.

"Evet." Jeonginin mayışmış çıkan sesine karşılık dudak büzüp kafasını tavana çevirmişti. Bazen onun davranışlarını ve bu davranışlarındaki amacı amlamakta oldukça zorluk çekiyordu.

Jeongin'in ilk zamanlara göre daha anlayışlı ve net olduğunun farkındaydı ancak hala daha bazı şeyler eksikti ve Seungmin kendini bir bilinmezliğin ortasında hissetmekten alıkoyamıyordu.

Aynısı Jeongin içinde geçerliydi aslında. Kendini nasıl hissetmesi gerektiğini bilemiyordu ve nasıl davranacağı hakkında kesin bir fikri bulunmuyordu. Kafasını karıştıran pek çok şey vardı ve şimdiye kadar bunları her ne kadar geçiştirmiş olsa da kendilerini çevreninde etkisiyle belli etmeye başlamıştı ve onu rahatsız ediyor, aklını karıştırıyordu.

Ne yapacağını bilemeyen iki insanında tek ihtiyacı olan birbirlerken anlaşılmazlıkla dolu bir ilişkide kendilerine yer edinmeleri epey zaman alıyordu. Birbirlerine tam olarak bağlanmak ve de sahip olmak içinse bir yer edinmeleri şarttı.

###

slm gencler
okul acildi amk
nasi gidiyo
11e gectim ve bok gibi hic sarmiyo ya
hocalarında hepsi manyamis zaten
oyle yani
bolumde yazar ayarim umarim bilemiyorum
sinavlardan once bi bolum daha yazarim ya
bu arada seungla jeongin bu ficte fb oldugu kafama dank etti
iliskilerini birsz derinlestiricem
oyle
cunku smut yazasim gelmiyo.
dram kaos mutsuzkuk gozyasi istiyorum
haha
neyse
ne dicektim baska ya
hr
milli eğitim bakaninin amk
orsbcocu
neyse
baska sey
guncel only friends izliyom cmrts bolum gelcek cok gerginim he
sand uzulurse rayin amina koyarim
su yuz ifadesi degistiren ahtapottan aldim 1 hafta boyunca uzgun suratla dolastiririm onu vallahi
sinifimdan da nefret ediyorum bu arada
benim crushta bu sene masallah gelip benimle konusuyo gorunce
hikayemi de begenemis (anlamadik sanki)
he bi de en yakin arakadasimla ebemiz ayniymis (asik bana)
oyle yani
bos yaptim kusura bakmayin

bi de yazim yanlisi varsa cok pardon useniyom da biraz kontrol etmeye
neuse oyda verin bakayim
oh mis tamam
sizi seviyorum
bais💕















angel from hell || seunginWhere stories live. Discover now