0.3

464 64 68
                                    

Lise yıllarının en iyi yıllarım olması gerekiyordu. Yaşıtlarım gibi beni seven bir sevgiliye sahip olmam, onunla eğlenmem ve randevulara çıkmam gerekiyordu. Bense lise yıllarımı Soobin'e harcadım. Soobin'in vakti ise kimseye harcayamayacağı kadar kıymetliydi. O bir şeyi yalnızca isterse yapardı, birine vakit ayırıyorsa bunu kendi çıkarları için yapardı.

"Yeonjun, son kısımda detone olup duruyorsun. Aklın nerede senin?" Bana sitem eden Kai'ye baktım. Odaklanamıyordum, aklım orada yaşananlarda kalmıştı. Bana dokunuşu, öpüşü... aklımdan atamıyordum bir türlü.

"Yorgunum biraz, uykumu alamadım." Boynumda asılı duran gitarı çıkarıp sıraya oturdum.

"Biraz dinlensek iyi olur gibi." Beomgyu da ardımdan gitarını çıkarıp yanıma oturduğunda Taehyun ona dönmüştü. "Geldiğinden beri bir şey yapmadın ki."

"Uğraşma benimle." Beomgyu gözlerini devirerek arkasına yaslandı.

"Okul konserine az kaldı, hala hazır değiliz. Sahnede rezil mi olmak istiyorsunuz?" Kai sinirle ayağa kalktığında sınıfın içinde aramızdan birine ait olmayan bir ses yankılandı.

"Üstlerine gitme, gayet iyisiniz."

Gözlerimiz buluştu, kızardım. Anında gözlerimi kaçırdım. Beni orada bir başıma bırakıp gitmişti, şimdi burada olduğumu bile bile gelmişti.

Soobin içeriye girdiğinde Kai'nin gerginliğinin uçup gittiğine ve yüzünde büyüyen gülümsemesine şahit olmuştum. Onun ilgisini seviyordu.

"İyiler zaten fakat Yeonjun bir kısımda sürekli hata yapıyor." Soobin'in bakışları bana döndü, yüzünde alaycı bir sırıtış vardı. "Hata mı yapıyorsun Yeonjun?"

Oturduğum sıraya adımladı, önümde durdu. Dalga geçiyordu resmen benimle. "Yeonjun'a yardım etmemi ister misin Kai? Sesimin iyi olduğunu biliyorsun."

Kalbim ağzımda atıyordu, o an Soobin'in gözünde tekrar görünmez olmak istedim. Hatıralarımdaki aşık olduğum çocuk olarak kalmasını istiyordum. Onu tanımak belki de çok iyi bir fikir değildi.

"Güzel fikir, çıkışta çalışın birlikte." Kai Soobin'i onayladığında derin bir iç çektim. Neden kimse bana bir şey sorma zahmetinde bulunmuyordu?

"Çıkışta burada ol, geç kalma." Oturduğum sıradan kalkıp çıktım sınıftan. Bunalmıştım. Soobin ne yapmaya çalışıyor anlamıyordum. Bunca zamandır beni görmüyordu bile, ne değişmişti? Bana yakınlaşırken bile hala Kai ile ilgileniyordu.

Bahçeye çıktım, tatlı rüzgar suratıma doğru eserken banklardan birine oturdum. Her ne kadar ona karşı hislerim olsa da o Kai ile ilgileniyordu. Kai onu henüz reddetmemişken Soobin ile yaşadığım o birkaç dakikalık yakınlık suçlu hissetmeme sebep oluyordu. Pişman mıydım? Asla. Fakat yanlış olduğunu biliyordum.

Önümde duran ayakkabıları görmemle başımı kaldırdım. Beomgyu. Yanıma oturdu, bir derdi vardı belli. Suratı düşük, konuşmak istiyor ama konuşamıyor.

"Çıkar ağzındaki baklayı."

"Taehyun'la seviştik."

"Ne?" Şaşkınca yanımda oturan Beomgyu'ya baktım. İki kelimesi tüm derdimi unutturmuştu bir anda.

"Geçen hafta, ikimiz de sarhoştuk. Tek kelime etmedik, yaşanmamış gibi davranıyoruz."

Sırıttım. "Hanginiz üstteydi?" Beomgyu aniden omzuma vurdu. "Yeonjun! İki dakika ciddi ol."

"Ciddi soruyorum gayet merak ettim." Beomgyu başını öne eğerken omuz silkti. "Taehyun." Kahkaha attım, şaşırmıştım fakat yaşanması imkansız bir şey değildi. Aralarındaki çekimi ben bile görebiliyordum.

try hard, yeonbinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin