2. BÖLÜM: KÖR KUYU
Umutsuzluk kadar ölümcül bir zehir yoktu. Önce insanın yüreğini ardından bütün bedenini sarar, insanı yavaş yavaş öldürürdü.
Dertsiz, mükemmel kimseler yoktu elbette fakat ağır ağır ölen, derin derin yaralar alan insanlar vardı.
Belkide herşey kabullenmekten geçiyordu. Önce yaşadıklarını sonra yaşayacaklarını kabullenmek gerekti.
Direk mutfağa girerek annesini aradı gözleri. Bu meseleyi tek başına çözmeye gücü yetmezdi.
Annesinin de gücü yetmezdi ama belkide yanında olması ona güç verecek sağlam basacak buna karşı çıkacaktı.
Mutfakta yengesi ve küçük kızı vardı sadece. " Yenge annem nerde?" Diye sorduğunda," bu halin ne , noldu?" Diye soru aldığında başıyla onaylamıştı yengesini. " Koşarak dışarı çıktım geldim. Ondan . Annemi görmedin mi?" Diye tekrar sordu.
" Yok . Odasında herhalde. " Dedi." Akşam yemeği için bana yardım et . Ne yapacağız sor da gel. " Dedi yengesi.
" Tamam. " Dedi Zeynep. Babasını görmek istemiyordu babasının odasında olmaması için dua ediyordu.
Bu eve tekrar geldikten sonra babası ona karşı çok soğuk davranıyordu. Fakat ilginç bir şekilde kötü bir tepki de vermemişti. Ne olursa olsun o baba bundan olmalı diye düşünüyordu.
Baba derken dahi insanın içi titrer miydi?
Baba .
Koca bir dağ.
Baba.
Korkusuzca herşeyinle güvenip her sözüne itimat edilecek kişi.
Baba neydi sahi?
Şimdilerde eskideye oranla çok da iyi olsalar da babası hala aynı düşünceleri yaşıyordu. Boşanmış kızını kocasının ailesine inat da olsa geldiği gibi evlendirmemesine şaşırıyordu Zeynep.
Omurgalarınızın bile yandığını hissettiniz mi hiç? Dağ gibi güvenip yaslandığınız o kişinin bir başınıza sizi yolda bıraktığı o günü unutur musunuz hiç?
Evlat düşer, evlat günah işler. Evlat bu , anneye babaya güvenir de bakmaz attığı adıma. Sahi ya yetimhanede büyüyen çocuklar ölmüyordu değil mi? baba nefes değildir demekki.
Baba nefese ritim verendir.
Evet yalnız kaldım. Evet dur diyen yürü diyen kimsenin olmayışı tamda buydu. Etrafa korkuyla bakan kızları gördüğünüzde bilin ki babaları bırakmış.
Hayır hayır öyle ölümle uçup gitmemiş dünyadan. Adım adım gitmiş o dağlar, sonralarında önce yer kaymış ayaklarınızın altından sonra dünya cehenneme dönmüş de cayır cayır yanmış yüreğiniz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Doğulu Hikayesi
Chick-LitCoğrafya kaderdir. Hayatları darmadağın insanların acı dolu hikâyeleri işlendi satırlara. Zaman yıllarla bütünleşmiş, değişmeyen âdetler masumların kanlarını girmişti . Adına kader denmiş fakat insanoğlunun bir günahının bedeliydi bütün yaşanılanlar...