AŞKIN İNTİKAMI

DOKUZUNCU KURBAN BELİNDA

Belinda Cyrus 23 yaşında uzun boylu yarı sarı yarı siyah saçlı mavi gözlü dünyaca ünlü bir oyuncuydu. Galiba beni en çok bu kız zorlayacaktı. Ünlü bir oyuncunun ölümü eminim ki tüm dünyayı sallayacaktı. Benim amacım dikkat çekmek değil aslında.

  Belinda şehir merkezinde bir rezidansta oturuyordu. Zorlanacaktım fakat benim için zor yoktu, imkansız biraz zamanımı alırdı. Rezidanstan yirmi sekizinci katta oturuyordu, içeri girdiğimde salonda mavi koltukta uyuyakalmıştı. Bej renkli masanın üzerinde bir kırmızı şarap vardı, bu kız ağzının tadını biliyordu. Şah damarından ether iğnesi vurdum, ah küçük Belinda nasıl da masum uyuyordu. Hafif bir kız olduğundan kucaklamam kolay olmuştu. Önceden evde hazırladığım kumandalı bombayı karnından kesip iç organlarının olduğu yere koydum. İşte bu cinayetten sonra Jesica bana daha fazla güvenecekti, çünkü ben Jesica'nın yanındayken patlayacaktı bomba. Polis lojmanında ki Jesica'yla ortak odamıza gittim. Jesica dosyaları incelerken bende yatakta uzanıyordum, Jesica'ya çağrı geldi beni de aldı ve rezidansa gittik. Bir polis Jesica'ya rapor verirken bombayı patlattım, büyük bir sallantı ve ses çıkınca Jesica koşar adımlarla Belinda'nın odasına girdi. Duvarlarda ve tavanda onun organları, kanı ve damarları vardı. Bazı polisler odadan kusarak çıkarken benim kılım dahi kıpırdamadı, Jesica dahil herkes hayret etti. Bu vesileyle de onlara soğukkanlılığımı ispatlamış oldum. Evet tam da planladığım gibi oldu Jesica bu olaydan sonra daha da kötü oldu, zavallı Jesica bayıldı ve hemen hastaneye kaldırıldı. Koskoca Dedektif Jesica Obrien bile benim elime düştü. Bu olay ilerledikçe hoşuma gidiyordu, hastane de Jesica'yı uyutuyorlardı. İstesem şuracıkta onun boğazını keserdim ama yapmayacaktım, o bana daha çok lazımdı. Jesica'nın uyunmasını çok istiyordum fakat doktorlar onu uyutmakta kararlıydı. Onuncu kurbana geçmek için Jesica'nın uyanmasını bekleyecektim. Bir dedektif olmasına rağmen Jesica çok fazla hassas bir kızdı, önemli olan onun bu hassaslığını koruyabilmekti.

  Jesica iki gündür uyuyordu ve artık doktorlar akşam uyandıracaklardı. Jesica gözlerini açtığında beni ilk beni görmesini istiyordum, ve istediğimde oldu Jesica artık uyanmıştı. ''Ah Jesica beni çok korkuttun, iyi misin?'' dedim gözlerini açar açmaz. ''O katilin yaptığı cinayetlerden sonra kimse benim iyi olmamı beklemesin'' diye cevapladı. Artık Jesica'yı ruhen bitirmiştim, bunu zaten istiyordum artık beni bulabilmesi çok zordu. Ve onun güvendiği bir arkadaşı olmak kolay olmuştu. ''Jesica bu kadar hassas bir kız olduğunu bilseydim. Bu dosyayı almanı istemezdim. Belki de bu dosyayı başka dedektiflere bırakmalısın.'' Dedim fakat içimden bir ses bu dosyayı bırakmayacağını söylüyordu ve ardından ''Hayır Kristen, hayır o katili bulana kadar bu işi bırakmam'' dedi. ''Tamam, bunları şimdi konuşmayalım, ben gidip doktoru çağırayım'' diyerek odadan çıktım. Doktoru çağırdıktan sonra durumunun iyi olduğunu ve evine gidebilecek olduğunu söyledi. Jesica zaten eve gitmek için huysuzlanıyordu, polis lojmanlarına geldik. O gün Jesica'nın yanından ayrılmadım, daha fazla güvenini kazanmalıydım. Her şey istediğim gibi gidiyordu ve bu da yoluma tam gaz devam edeceğimin kanıtıydı. Jesica hemen işine koyulmak istedi, fakat buna izin vermedim. Jesica'nın sevgilisi onu ziyarete gelecekti, bende onları tek başlarına bırakmak istedim. ''Kristen, kal bir şey olmaz.'' Dedi. ''Olmaz Jesica, siz takılın benimde işlerim var zaten, gidip onları halledeyim'' diyerek evden çıktım. Şimdi sıra onuncu kurbandaydı. Onuncu kurbanın adı Lidya'ydı.