YEDİNCİ KURBAN ADRİAN

115 11 0
                                    

29 yaşında, ailesine çok düşkün ve ünlü bir markanın katalog yüzü olan Adrian. Mesleğinden dolayı çok güzel ve harika bir kız olduğu söylentilerden belli. Buğday tenli, 1.90 boyunda, siyah gözlü ve kızıl saçlı bir kızdı. Oldukça şımarık, ukala ve zengin bir kızdı. Kısaca bu şekil biri zaten hep kamera karşısında olduğundan fazla araştırma yapmanın gereksiz olduğunu düşündüm.

İnsan öldürdükçe mutlu olmaya başladım ama ben bu işe sadece bir amaç için koyulmuştum. Akşam olduğunda evine gittiğimde hiç hoşlanmadığım bir olayla karşılaştım. Evinin önünde güvenlikler vardı, son olaylardan sonra güvenliği arttırmıştı. İşte bu çok kötüydü. Fakat sırada Adrian vardı ve onu öldürmekten başka bir seçeneğim yoktu. Güvenliğin dikkatini çekip içeri girmeliydim, fakat bunu benim yerime başkası yaptı. Çantası kapkaççı tarafından çalınan kadın avazı çıktığı kadar bağırıyordu. Güvenlik iç güdüsü olarak kadının yanına koştular. Bende hiç zaman kaybetmeden evin içine girdim. Zengin biri olduğundan bahçeli müstakil bir evde oturuyordu, oldukça gösterişli bir evdi burası. Evin boyası bembeyazdı sanırım her gün boyuyorlardı, gösterişli bir ev kapısı vardı, evinin içi kapıdan daha iyiydi. Her yer ışıl ışıldı, pırlantalı avizeler, gümüş aynalar gibi bir sürü pahalı mücevherlerden yapılmış eşyalar vardı.

Evin içine girdiğimde o da diğerleri gibi uyuyorlardı galiba çok şanslıydım. Banyoya girdiğimde küvetin arkasında kezzap şişesi gördüm, küveti kezzapla doldurdum ve Adrian'ın odasına gidip onu yerde sürükleyerek banyoya getirdim. Ve final işte kezzap dolu küvete attım. Acı, acı çığlıkları kulaklarımdan gitmiyordu. Asit onun etini öyle yakmış olmalı ki küvette sadece kemikleri kaldı. Buraya girmek gibi çıkmakta büyük meseleydi. Korumalar kapının önünde görevlerine devam ediyorlardı, bende arka pencereden atladım. Ayağım burkulmuştu. ''Olamaz Jesica şüphelenecek '' dedim kendi kendime. Çünkü Jesica'nın dışarı çıktığımdan haberi yoktu, çünkü o uyurken sessiz ve gizlice çıkmıştım. Bir yalan uydurmalıydım, kendi evime gidip bacağımı kremledim ve sargı beziyle sardım. Belki sabah kadar düzelir umuduyla. Şanslı bir kızmışım ki sabah kadar iyileşmişti. Biraz ağrıyordu fakat onu belli etmemek için elimden geleni yapacaktım. Lojmana gittiğimde Jesica beni kapıda bekliyordu.

''Neredesin sen Kristen, seni çok merak ettim ?'' dedi.

Birden ne söyleyeceğimi şaşırdım, ''Yürüyüşteydim Jesica.'' Dedim bende. Dedektif olmasına rağmen saf bir kızdı hemen inandı bana belki saflığından değildir de bana güvendiğindendir. Ayağımın iyileşmesini bekliyordum lakin diğer iyileşmezse nasıl bitirirdim işimi? Ama düşündüğüm gibi olmadı iyileşmesi pek zaman almadı. Fakat Jesica'nın gözleri benim üzerimdeydi, ortadan kayboluşum onun gözüne çarpmış olmalıydı. Ama tabii hala bana güveni tamdı fakat artık çok fazla dikkatli olmam gerekiyordu. Bu iş bitmeden önce yakalanmamalıydım bu yüzden bir hafta ara verdim. Bu süre zarfın da Jesica'yla bolca vakit geçirdik ve artık zaman gelmişti.


AŞKIN İNTİKAMIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin