8

43 5 0
                                    

Osamu yanımda.

Yaşıyor ama ölü.

Nefes alıyor olması onu yaşatır mı; veya uyanmıyor ya da uyanmayacak olması onu öldürür mü?

Beklemek hiç duymayan birine dünyanın en güzel şarkısını söylemek kadar anlamsız.
Peki ya umut? Umut ise hiç görmeyen birine gökkuşağını anlatmak kadar zor ve imkansız.

Uyanacağına olan umudum yavaş yavaş kayboluyor. Ancak yine de, umuyorum ki uyanmak için savaş veriyordur.

beş ay sonra

Osamu'ya evde bakamıyorum artık. Onun için satın aldığım tüm eşyaların borçları üzerime çığ gibi düştü, dolayısıyla iki işte birden çalışmam gerekti. Osamu'nun kolundaki serumların ise iki saatte bir değişmesi gerekiyor, gece gündüz çalışan ben bunu nasıl halledebilirim?

Bu yüzden onu yine bir miktar para ödeyerek çıkış yaptığımız hastaneye yerleştirebildim. Orada ona daha iyi bakacaklardır eminim ki ve tekrardan uyandırma işlemini deneyebileceklerini söylediler. Gözlerim ışıl ışıl parladı.

Saat gece yarısını çoktan geçti; ben eve yeni varıyorum. Evi temizlikçi tutup dip köşe temizletmeme rağmen hala onun kokusu eve hakim.
Kendimi duşa atıyorum ve hızlıca vücuduma soğuk su tutup duştan çıkıyorum.

Yatağıma uzanıyorum ama yorgunluktan ölsem dahi uyuyamıyorum. Gözlerimin önünden şerit gibi anılar geçiyor. Öyle uzun süre aklımın bana oynadığı bu hayal dünyasında zaman geçiriyorum ki bu anılara ait sesleri bile duymaya başlıyorum.

"Chuuya, haydi at topu!"

"Bu salak oyunu sevmediğimi biliyorsun."

"Yapma ama! Madem Sihrin Kalbi'ne geldik, piknik yaparken top oynamamak saçma olurdu! At topu haydi!"

"Of peki, yakala!"

...

"Topu ayağınla değil, elinle atman lazımdı..."

"Konuşma, burnundaki sargı kayacak. Acıyor mu..? Neye gülüyorsun?"

"Olayın komikliğine. Topu ayağınla öyle hızlı fırlattın ki yüzüme roket geldi sandım. Yüzüm paramparça da olmuş olabilirdi..."

"Üzgünüm. Hızlı vurabileceğimi tahmin etmedim... Affet, Osamu."

"1 hafta boyunca bana dondurma alırsan neden olmasın? Hahaha!"

Gülüşünü duymayalı aylar oluyor ama yine de zihnimin başrol oynadığı bu hayal oyununda onun gülüşünü duymak beni gerçekten gülümsetiyor. Yatakta duvar tarafına doğru dönüyorum.

Sekiz yılım boşluğa düşmüş gibi hissediyorum. Bu sekiz yılın içinde onsuz anıları düşünüyorum da... Ne kadar azmış. İlişkimiz bitmiş olsa da onun ayakta olduğunu, işlerine devam ettiğini hatta ilişki yaşadığını bilmek bile bana yetiyordu o zamanlar çünkü biliyordum ki kalbi hala atıyordu, nefes alıyordu...

Aynı eylemleri şu anda da yapıyor ama makinelere bağlı şekilde, gözleri kapalı... Sahi o kehribar gözleriyle buluşur muydu benim mavilikler tekrar? Ormanın sonu denize çıkar miydi yeniden? Toprak kokusu tuzlu suya karışır mıydı? Onunla Sihrin Kalbi'nde tekrar gün batışını izler miydik? O benim saçlarımı gün batarken güneşe yine benzetir miydi?

Fark etmeden yastığımı ıslatmışım. Yastığın diğer yüzünü çeviriyorum ve kafamı koyduğumda soğukluk yanağıma çarpıyor. Bu soğukluk gerçekten yastıktan mı geliyor yoksa ondan ayrı kaldığım sürece yavaş yavaş donan kalbimden mi?

Anlıyorum ki bugün evde uyuyamayacağım. Montumu alıp evden ayrılıyorum elimdeki motor anahtarıyla. Yol uzun değil. Şu halimle polis tarafından kenara çekilsem belki uykusuz araç sürmekten ceza yerdim. Sevdiğimi görmeye gidiyorum dersem anlayış gösterirler miydi?

Lobiye bakmadan merdivenleri tırmanıyorum. Aynı odada kalıyor sonuçta. Direkt giriyorum içeriye. Kimse yok. O da benim yaklaşık yarım saat önce olduğum şekilde yatıyor yatağında. Yaklaşıyorum. Uzanıyorum yanına ayakkabılarımı çıkararak.

"Uyku tutmadı, Osamu. Ben de belki sen beni tekrar uyutursun sıcaklığınla diye buraya geldim. İyi etmiş miyim?"

Sessizlik. Sırıtıyorum. İyice dibine sokuluyorum.

"Anlaşılan ısıtıcı ben olacağım sevgilim. Sen benden de soğuksun. "

Kafamı yastıktan kaldırıp tüm vücuduna bakıyorum. "Mavi önlükle güzel görünüyorsun. Ten rengi trençkotunu tercih ederim ama bu da fena değilmiş. Uyanınca sana mavi kıyafetler alalım."

Derin nefes alıyorum. İki kez. Böyle gözyaşlarım üretildikleri yere geldikleri gibi gidebiliyorlar.

"Uyanacaksın, değil mi... Dazai?"

heart of magic Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin