5

49 5 3
                                    

Danışmaya inip durumumuzdan bahsediyorum ve nakil istediğimi belirtiyorum. Birkaç kağıda imza atıp Osamu'nun tek, resmi velisi gibi bir şey oluyorum. İkimizin de ailesi öleli yıllar olmuştu.

Gece yarısına doğru Osamu ve ben hastaneden çıkarılıyoruz ve ambulansa bindiriliyoruz. O sırada bir ambulans görevlisi bana Osamu'nun bakımı hakkında bilgiler veriyor. Çok fazla ekipmana (serumlar, oksijen jeneratörü, hasta yatağı ve serum takabilen bir hemşire) ihtiyacım olacağını söylüyor.

Pek de önemsemiyorum onca borcun altında olmama rağmen. Osamu yanı başımda olacak sonuçta.

Evime ulaşıyoruz ve ambulansın mavi kırmızı sensörü tüm mahalleyi aydınlatıyor, bazı insanların pencere önünden bizi izlediğinden eminim. İki görevli ve ben sedyeyi ambulanstan yavaşça indiriyoruz ve kapıya yol alıyoruz. Anahtarla kapıyı açıyorum ve önce görevlileri içeriye aldıktan sonra kendim giriyorum.

Onlara odamı işaret ediyorum ve şimdilik kendi yatağımdan fedakarlık etmek zorunda kalıyorum. Taşınabilir sedyenin kayışlarını açıyorlar ve dikkatlice Osamu'yu yatağa yatırıp evden çıkıyorlar. Kapıyı yavaşça kapatıyorlar ben teşekkür ettikten sonra.

Yine sadece ikimiziz, başka kimsemiz yok.

Yatağa yaklaşıyorum ve yanına çok az yer kaplayacak şekilde uzanıyorum. Nefes alışını duymak bile beni yaşadığına inandırıyor. O aşık olduğum kehribar gözleri açılmıyorsa ne olmuş yani. Nefes alıyor, o yeterli benim için.

O sırada ne kadar yorulduğumu hatırlıyorum, gözlerim kapanıyor yavaş yavaş. Ve orada uyuyakalıyorum.

Uyandığımda her şey aynı, uyuyakaldığım için ışık açık uyumuştuk, aydınlıktı, şimdi de aydınlık. Uyuyuş pozisyonum da aynı. Osamu da aynı.

Bir saniye.

Elleri iki yana düz ve paralel şekilde uzanıyordu ben onun yanına yattığımda. Şu an ise sağ kolu beline çok yakın duruyor.

Kendi zihnimden şüpheleniyorum.

Saate bakıyorum, yine çok az uyumuşum. Daha çok erken. Ama yine de halletmem ve satın almam gereken çok fazla şey olduğu için montumu alıp çıkıyorum.
Dün görevli bana yapmam gerekenleri anlatırken saydığı eşyaları hastaneden satın alabileceğimi söyledi. Pahalı olduklarını da ekledi. Bu yüzden evdeki çoğu masrafımı uzun zaman bayağı azaltmak zorunda kalacak olsam da huzurluyum. Tarif edilen yere vardığımda beni bir beyefendi karşılıyor, almam gereken eşyalardan bahsediyorum ona ve bana her şeyi gösteriyor. Hepsini satın alıyorum (fazla basamaklı bir sayıyla ödeme yaptım) ve bir hemşire ile anlaşıyorum. Birkaç gün eve gelip serumu değiştirecek, bana öğretebileceğini söyledi, ben de onayladım.

Eve nakliye kamyonuyla dönüyorum. Yatak ve serumlarla içeriye giriyorum ve Osamu'yu yeni yatağına bizzat kendim taşıyorum. Üzerinde hiç tanımadığım bir koku var, pis bir koku.

Tekrar sadece ikimiziz. Bu yalnızlık beni boğuyor gibi. Osamu'yla sevgiliyken onunla yalnız kalmak için her anı kollardım ama şimdi onunla koca evde tek başıma olmak o kadar rahatsız edici ki. Çünkü konuşabilen tek benim. O belki beni duyabiliyordur, emin değilim.

Uzun zamandır taşıdığım yükü bir anlığına kenara koyup gözlerimin yaşlarla dolmasına izin veriyorum ve duvarın dibine çöküp bir süre hıçkırarak ağlıyorum.
Ardından gözlerimi silip az önce titreyerek ağlamamış gibi davranarak Osamu'nun yatağının ucuna oturuyorum.

"Ne olacak şimdi bandaj israfı seni... Ne zaman uyanacaksın? Bir karın varken nasıl olur da benim hakkımda iki defter doldurabilirsin? Madem beni hala seviyordun, neden bana gelmedin piç seni?! Neden ihanet ettin Dazai? Nasıl olur da beni bu kadar değersiz hissettirdikten sonra... "

Susuyorum.

Yatağın diğer tarafına geçip sol elini tutuyorum, gümüş alyansı parmağından çıkarıyorum. Yüzüğü yüzüme yaklaştırıyorum ve içindeki minik harfi okuyorum.

N.

Tıpkı benim ismimin baş harfi gibi.

Kendimi hayal alemine sokmayan biri olmama rağmen, Osamu'nun kim bilir kaç aydır taktığı bu yüzüğün sahibi olduğumu düşlüyorum kısa süreliğine. Sonra da yüzüğü çöpe fırlatıyorum. Artık ona ihtiyacı yok.

Daha kaç gün beklemem gerekiyor uyanması için?

Bu ölüm sessizliği beni yiyip bitiriyor.

Sonra aklıma günlükler geliyor ve rastgele birini elime alıp kendi yatağıma oturduktan sonra arkama yaslanıyorum ve ilk sayfadan başlıyorum okumaya.

-

kısa bir not: komada olan bir insanın bakımı hakkında çok şey bilmiyorum ve araştırmak da istemedim çünkü gereksiz ayrıntılar olduğunu düşündüm. chuuya'nın dazai'nin altını temizlediği kısımları yazmak uygunsuz olurdu sanki :D.

heart of magic Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin