7.Bölüm

261 19 108
                                    

Blossom'dan:

Ses sistemini getiren araç gelmişti. Brick ise ses sistemini taşıyan adamlardan birinin yakasını tutuyordu. Adamın yüzü kana bulanmıştı. Brick ona hâlâ öfkeyle bakıyor.

Blossom: Brick!

Ben onların yanına giderken Brick bana bakmadan o adamın yakasını yavaş bir şekilde bıraktı.

Blossom: Sizden özür dilerim isterseniz bir hastaneye gidebilirsiniz kalanını biz hallederiz. Brick iki dakika benimle gelir misin?

Karşımdaki adam korkmuş olmalıydı ki birkaç saniye sonra dediğim şeyi yapmak için başını sallayıp gitti.

Brick ise bana anlamadığım bir şekilde bakıyordu. En sonunda elinden tutup bir kenara çektim onu.

Blossom: Sen ne yapıyosun?!

Brick: Ne yapıyor gibi gözüküyordum. Normal bir şekilde dersini veriyordum.

Blossom: Neyin dersi? Tam olarak ne oldu? Neden ona sinirlendin bu kadar?

Brick: Hoparlör sistemini taşırken kafama vurdu. Sende hissetmişsindir.

Blossom: Bu mu yani?

Brick: Evet bu. Daha öncelerinde de bana zarar verenlere nasıl davrandığımı biliyorsun. Neden tuhaf bir şeymiş gibi soruyorsun?

Blossom: Evet doğru. Sana yanlışlıkla da olsa zarar veren herkese dersini verdin ama onlara karşı davrandığın gibi değildi bu. Adamı öldürecek gibiydin. Ben gelmesem ne olurdu?!

Sustu. Bir şey demedi. Neyi vardı? Acaba iyi mi? Suçüstü yakalanan küçük bir çocuk gibi benden gözlerini kaçırıp yere bakmaya başladı. Acaba fazla mı yükseldim ona? Ne düşünüyor olabilir?

Brick'den:

Neden böyle yaptım ki? Neden bu kadar sinirlendim. O hoparlör kafama çarparken aklıma neden ilk Blossom'ın nasıl olduğu geldi? Onu kendimden çok düşünüyor olamam. Eskiden olsa acı çekmesi hoşuma giderdi şimdi ne oldu? Ondan hoşlanıyor muyum?

Blossom: Özür dilerim. Sanırım biraz fazla yükseldim sana.

Gözlerimi yerden ayırıp ona baktım. Evet söylediği her kelimeyi ciddiye alıyordum ama çok da haksız sayılmazdı. Neden özür diliyor?

Saçma saçma düşünmeye başladım. Konuyu artık kapatmak istiyorum.

Brick: İşimizi bitirip çıkalım artık yarın 14 Şuba-

Blossom durduk yere bana sarıldı. Neden yaptı bunu? Bir süre olayı idrak eder gibi dona kaldım. Daha çok insanların sarıldığı biri değilim ve biraz tuhaf hissettiriyordu. Aslında daha çok iyi bir his bu.

Blossom: Kendimi kötü hissettiriyorsun. Moralini yükselt. Seni kırmışım gibi geliyor. *içinden* Sanki küçük bir çocuk gibi masum geliyorsun. Oysa sen acımasız bir düşmansın. Neden böyle oldun?

Cidden beni kırdığını mı düşünüyor? Evet biraz kötü hissettim ama niye bu kadar umrunda? Benden nefret etmiyor muydu bu kız?

Brick: Benden nefret etmiyor muydun sen? Kırılmam neden bu kadar umrunda?

Benden ayrılıp tekrar karşımda bana bakmaya başladı. Bir süre öylece baktı. Sarılması iyi gelmişti. Şuan dediğim şeyi geri almayı isterdim. Kız iyi taraf sonuçta kimseyi kırmak istemez düşmanı da olsa. Bendekide soru.

Blossom: Senden nefret etmiyorum Brick. Hatta açıkcası seninle iyi geçinmeyi isterdim ama seninle bu fazlasıyla zor oluyor.

Dedikten sonra yanımdan geçip gitti. Bende ne sorun var? Ne yaptım şimdi? Bende iyi vakit geçirebilirim. Gerçekten benden nefret etmiyormuş. Ona o kadar şeyi yapmama rağmen mi?

°Hissediyorum°  •Blossick• ❤Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin