Bölüm 35: Hayatın limon teorisi

1.5K 163 44
                                    

Geleceğe dair yaptığınız planların ortasında, hayat gelip size " hey bekle! daha iyisini biliyorum" diyorsa onu dinleyin. 

Zira bu sekiz adam öyle yaptılar ve şu an oldukları yer bir rüya alemi. 

Şimdi size bu sekiz salak adamın 7 koca yıldan sonra geldikleri noktayı ve hayatlarında ki değişikliği anlatacağım. 

Lütfen çaylarınızı alın ve beni takip edin :)

^^^^^^^^^^

Seungmin hemşirelik fakültesini bırakma kararı aldığında ikinci sınıftaydı. 

Korku ya da başarısızlık değildi. 

Sanıldığı gibi eksik de hissetmiyordu. Sadece istemedi. Hayatını hastanelerde harcama fikri onu ürküttüğü için, kimseyi dinlemeden ceketini alıp fakülteden çıktı. 

Minho arkasında durdu. 

Hepsi onun kararını dinlerken, diğer üç arkadaşının da peşine takılmasını elbette beklemiyordu ama şaşırmadı da. 

Jisung ile birlikte bıraktığı fakültenin ardından, fransa'ya bir yazılım okuluna başvurdu. Orada geçirdiği 2 yıllık eğitim hayatı boyunca minho ile bir kez olsun ayrılmadılar.

Bahsedilen uzak mesafe ilişkisi teorilerinin canı cehenneme. İkisi de özlemlerinden delirseler bile beklediler ve karşılaşmaları görülmeye değerdi. 

Onun için kapattırdığı plajda düzenlediği parti, hepsi için cenneti temsil ediyordu. 

Hiç bu kadar bütün hissetmemişlerdi. 

Öyle ki changbin, onunla beraber fransadan dönen jisung'a o akşam evlenme teklifi etti. 

Bütün gece ağlayan jisung en son faranjit olduğu için bir hafta sessiz kalmak zorunda kaldı ama sorun değil. Yüzüğünü hepsinin gözüne sokarken sesine ihtiyacı yoktu. 

Aynı onlar gibi okulu bırakan felix ise, gastronomi bölümünü birincilikle bitirerek kendi restoranını ve kafesini açtı. 

Açılış günü hepsi zil zurna sarhoş bir vaziyette kafenin zemininde uyansalar da sorun değildi. Ölümüne ağrı çekiyorlardı ama kimin umurunda? Sonuçta hepsi bir aradaydı.

En kaotik an ise kesinlikle şirketi açtıkları zaman oldu. 

Minho mühendislik fakültesini derecelikle bitirirken, hiç birinin aklında bu söz konusu değildi ama hey!

Hayat ona " bekle! daha iyisini biliyorum" dedi ve minho hevesle atladı. 

Changbin kendi küçük çaplı müzik şirketini kurarken, anonim bir isimle seungmin'i vokalisti ilan etti. 

Minho, chan ve hyunjin götlerini yırtarak açtıkları şirketlerinden parayı kırdılar ve bu sayede hollanda da rüya gibi bir düğün oldu. 

Changbin ve jisung'un düğünü. 

Burası biraz karışık ama mükemmel. 

Mihrabın ortasında iki adam evlilik yemini ederlerken, felix ve chan çaktırmadan kendi evlilik cüzdanlarını gösterdiler ve o an jisung kocaman bir çığlık attı. Memur az kalsın korkudan ruhunu teslim ediyordu ama bu detaya takılmayalım.

Öyle çok ağlıyordu ki tüm misafirler evliliği için çok mutlu olduğunu düşündü ama onun derdi farklıydı. 

Arkadaşlarından biriyle çifte düğün yapmak hayaliydi ve bunun gerçekleşmesi yapılacaklar listesinde ki son tikini atmasını sağladı. 

Bütün gece ve ertesi gün şehri dağıttılar. Jisung gördüğü herkese kocasını tanıttı. Ne kadar sevdiğini ve onun için öldüğünü söylerken jeongin tarafından dayak yiyordu ama sorun değil. 

Sonuç olarak Seo Jisung olmuştu. 

Hyunjin ve jeongin çifti ise eve çıktılar. 

Nişanlanma durumu söz konusuydu ama ikisi de ilerleyen zaman da bunun olacağından emindi. Bu yüzden aceleye getirmediler. 

En beklenmedik olanı ise Seungmin için bir mart akşamıydı. 

Şirketten çıktığı günün akşamı yorgunluktan ölüyor ve bir an önce sevgilisi ile uyumak istiyordu. Bu hayalinin mutluluğu ile şirketten erken çıkan sevgilisinin yanına gitti. 

Evlerinin bahçesinde bekleyen kaşmer'i (köpüşleri) severek kapısını açtı ve gördüğü manzara küçük dilini yutturdu. 

Evin her bir köşenin de, dikkatinizi çekerim her bir, ufak çiçekler ve küçük küçük notlar vardı. 

İçeri girer girmez minho'nun sesini duydu. Ona yukarı gelmesini ama önce her bir kağıdı okumasını söylüyordu. 

Seungmin öyle yaptı. 

Kağıtların hepsi, seungmin fransadayken minho'nun hissettiklerini anlatıyordu. 

Minho o iki yıl boyunca, her bir gün için bir kağıt ayırmış ve onu o gün ne kadar özlediğini yazmıştı. 

Onu hatırlatan her ufak detay için kelimelerini kullandı ve seungmin sona ulaşana kadar tüm göz yaşlarını yitirdi. 

Merdivenin son basamağına geldiğinde, onun yıllar önce okul için söylediği melodi kulaklarını doldurdu. Minho, ghost şarkısını her gün onun ağzından dinlediğini söyledi. Kolları buluşana kadar minho ağladığının farkında bile değildi. 

Bu onun karşısında üçüncü ağlayışıydı.

İlki o giderken, ikincisi de o döndüğünde. 

Ve şimdi üçüncüsü ise ona evlenme teklifi ederkendi. 

Tüm o çiçeklerin arasında otururken minho ona "hadi evlenelim" dedi.

Seungmin bunun için hazır olduğunu o zaman, tam o an anladı. 

Bir yüzük yerine, bir kolyeye sahipti. 

Bu kolye, minho'nun yıllar önce ölen büyük annesinden ona hatıraydı. 

Bunu torununa verirken şöyle söylemişti;

İnsan tek kalpli bir varlık olduğunu zanneder ama aslında diğer yarısı bir başkasının bedenindedir. Sende diğer yarını bulduğunda ona bu zümrüt'ü ver. 

Öyle yaptı. 

Seungmin'e kolyeyi takarken bir an bile tereddüt etmedi. 

Düğünleri destansı oldu. 

Changbin ve seungmin yaptıkları özel parçalarını seslendirirken, felix ve jeongin amigo kız kılığına girerek müthiş bir dans gösterisi yaptılar. 

Minho gülmekten öleceğini düşündü. 

Hyunjin getirdiği havai fişekleri patlatırken, chan onu havuza attı ve gecenin ilerleyen saatlerinde düğün bir havuz düğününe dönüştü. 

Belki bir nokta da köpüklerde vardı ama hatırlamıyorlar. 

Seungmin'e sorsanız hatırladığı tek şey yeminleri. 

Minho'nun onun karşısında dördüncü kez ağlaması orada oldu. 

Kalbi ellerinden düşüp ayaklarının altından kayarken onu sonsuz bir aşkla öptü. 

Hayatı boyunca peri masallarından nefret etti ve hiç bir zaman içinde olacağını varsaymadı. 

Ama hayatın onun için planları değişikti. 

Seungmin'i asla dinlemedi ve şimdi seungmin bunun için çok minnettar. 

Özellikle küçük kızları Ma-Ri için :)


Yanlış Numara  [2min] ✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin