14.

925 72 19
                                    

Yüzüme düşen damlayla gözlerimi araladım. Bakışlarımı gökyüzüne çevirerek görüşümün netleşmesini bekledim.

Kucağımda olan hareketlenmeyle bakışlarımı oraya indirdim. Gerinerek bana bakan kediyle göz göze geldiğimde yerinin rahat olduğunu anladım. Bankta yavaşça doğrulmaya çalıştığımda belime ve boynuma giren ağrıyla ağzımdan istemsiz bir inleme kaçmıştı bile.

"Siktir"

Kedi doğrulmaya çalıştığımı anlayınca üstümden kalkarak banktan yere atladı. Kedi kalktıktan sonra yeni yeni farkettiğim üzerime örtülmüş siyah deri cekete gözüm kaydı.

Kim örtmüştü şimdi bunu?

Kim acımıştı halime?

Acınacak halde olduğunu bilmen ne güzel

Başlama yine

Dün geceyi hatırlamaya çalıştığımda hayal meyal yaptıklarım zihnime düşmeye başladı.

Aptalca bir şey yapmamıştım. Kendi kendime konuşmuş sonrada sızmıştım

En son hatırladığım şey birinin üzerime ceketini koymasıydı. Ama gözüme açıcak kadar ayık değildim

Ya da o gözünü açacak kadar cesaretli değildin

Hayır ayık değildim

İkimizde tek şişeyle sarhoş olmayacağını biliyoruz seni salak

Kes şunu

Neden gerçekleri sadece benim bilebilmem sinirini mi bozuyor

Evet

Aptal

Ona laf yetiştiremeyecek kadar yorgundum. Çok üşüyordum. Anlaşılan hasta olmuştum. Ceketi üzerime giyerek banktan kalktım.

Adımlayarak yürümeye başladım. Ama nereye gideceğimi bile bilmiyordum.

Cebimden telefonu çıkararak açtım. Bir arama veya bir mesaj yoktu. Gülümsedim. Alışmıştım

Ama hala içinde bir umut var

Saate baktığımda. 11 e geldiğini gördüm. Okula gitmeyecektim.

Adımlarımı evin yoluna çevirerek ilerlemeye başladım. Esen rüzgarla dahada üşümeye başladım. Gözlerimi açık tutmakta bile zorlanıyordum

...

Kapının önüne geldiğimde elim zile gitmiyordu.

Yedek anahtar bulma ümidiyle paspasın altına baktım ama yoktu. Kapının yanındaki saksının içinede baktım. Elime değen demirin soğukluğuyla dudaklarım kıvrıldı.

Sanırım dünyanın yüzüme götüyle gülmediği sayılı anlardan biriydi.

Anahtarı alarak kapıyı açtım. Ve yavaşça içeri girdim. Ayağımdaki postalları çıkararak içeriye adımlamaya başladım. Adımladıkça yüzüme vuran ağır kadın parfümüyle yüzümü buruşturdum. Masanın üzerindeki şarap ve içki şişeleriyle duraksadım.

Duraksamamın sebebi gördüğüm içki şişeleri değildi. Duraksamamın sebebi sandalyenin üzerindeki kadın iç çamaşırıydı.

Ne yani sandalyenin üzerinde mi yapmışlar

Hadi ama çok klişe

Kes sesini.

Adımlarımı merdivene çevirerek odama sessiz adımlarla ilerlemeye başladım. Babamın odasının önünden geçerken kapının aralık olduğunu gördüm

Elzem|| Yarı TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin