Bölüm 5

55 7 0
                                    

Ayaz,arkadaşlarının yanına doğru ilerlerken aklı hala kaplan gözlü kızdaydı.Onun yanından sadece beş dakikalığına ayrılmış olmasına rağmen içini pişmanlık bulutları kaplamıştı.Arkadaşları hala bıraktığı yerde sohbetlerine devam ediyorlardı.Bankta oturan, heyecanlı şekilde arkadaşlarına birşeyler anlatan, sevgilisinin yanına oturdu.Sevgilisi"Nerde kaldın tatlım,bir kitap bırakmak iki saat mi sürüyor?"dedi.Hemen lafa atlayan Ayaz'ın en sevdiği kankası Emre"Bırak çocuğu ,biraz nefes aldır"demesiyle ise diğer çocuklarda Ayaz'ın sevgilisiyle Emre'nin tatlı atışmalarını izleyip kıkırdadılar.Ayaz arkadaşlarına beceriksizce gülümsemeye çalışırken,içinin tekrardan o tarifsiz sıkıntıyla dolduğunu hissetmeye başladı ve Kaplan gözlü kızla neden daha fazla konuşmadı diye pişman oldu.Aniden yerinden kalkıp fırladı..Şaşkın gözlerle kendisine bakan arkadaşlarına "Benim gitmem gerek,derste görüşürüz"dedi ve 109 nolu amfiye doğru koşmaya başladı.Kalbi ağzından fırlayacakmış gibi koştu. Amfiye vardığında gözlerini kapısından içeriye dikip hızlı hızlı soluk alıp vererek baktı.Hala solukları düzenli değildi.Kız sınıfta değildi.Bu ders için gelmişse buralarda biyerlerde olmalı deyip hızla koridorları,bahçeyi,idari binayı dolaştı.Hiçbir yerde yoktu.Gözleri doldu,omuzları az önceki fırsatı kaçırmanın verdiği pişmanlıkla düştü.Kendi kendine kızdı.Mine'yi sevmediğini daha öncelerden biliyordu, neden sanki bu kızı gördüğünde onu aldatıyormuş gibi hissetmişti ki kendini..Mine den bir an önce ayrılmalıyım ve kaplan gözlü o kızı bulmalıyım diye düşündü.

Dersin başlamasına az bir süre kalmıştı tekrar amfiye doğru ilerledi.Bir umut kaplan gözlü kızı görür diye sürekli sınıflara giren,koridorlarda bekleyen herkese bakıyordu.Hissettiği bu duygular Ayaz'ı şaşkına çevirmişti.Mine'nin yanından trip atan bir yüz ifadesiyle sınıfa girdiğini son anda farketti.Yanına koşan Emre "Abi noluyor" dedi.Ayaz bir çırpıda Emre'ye olanları anlattığında Emre duydukları karşısında şok olmuş,Ayaz gibi birisinin aklını başından alan bu kızı çok merak etmişti.En sonunda durumun garipliğinin farkına varıp "Eee sen Mine'yle birliktesin,onu sevmiyor musun?"diye sorduğunda ise Ayaz,"Emre,ben aşık oldum...Öyle bir kız ki,o kadar zarif,o kadar güzel gözleri var ki.. "

"Eee kim peki,adını biliyor musun?"

"Yok bilmiyorum ama 1.sınıf olması muhtemel,onunla konuşma şansımı nasıl teptiğime inanamazsın,o daha hayatıma girmeden beni yüklerimden kurtardı,Mine'yle bugün ayrılacağım"

"Hadi bakalım,uzun zamandır hep düşünceli ve mutsuz görünüyordun,seni hiç bu kadar coşkulu görmemiştim"

"Onu mutlaka bulacağım Emre,ben hiç bir kızdan ilk görüşte böyle etkilenmedim!"

Ayaz epey bir bekledikten sonra gelmeyeceğini anladığında o akşam halı saha maçının olduğunu hatırlayıp,derse girmekten vazgeçti.İçindeki fazla enerjiyi atması ve kaplan gözlü kızı nasıl bulacağını düşünmesi gerekiyordu.İsmini bilse, sınıf listesine bakar,hocalara sorar her türlü bulurdu.Ama onu tekrardan göreceği zamana kadar artık beklemek zorundaydı.Üstelik Mine varken onunla zaman geçirmesi doğru olmazdı.Mine'den bugün ayrılmalıyım diye düşündü.

Maç bittikten sonra eve dönüş yolunda,maçın kritiğini yapıp şakalaşan çocuklarla birlikte dolmuşlara doğru yürüyorlardı.Ayaz,konuşulanları duymuyor,kafası önünde kaplan gözlü kızı düşünüyordu.Arkadaşlarının sohbetlerinin değiştiğini, önlerinde giden kız hakkında konuştuklarını anladığında kafasını kaldırıp önünde giden kıza doğru baktı.Ayaz bugünün ikinci şokuna girmişti,İşte oradaydı.Önlerinde küçük fakat seri adımlarla başını kaldırmadan,arkadaşlarının arkasından attığı laflardan korkmuş şekilde ilerliyordu.Ayaz tüm gün onu aramış olmasına rağmen böyle bir ortamda onun yanına gidip kızı korkutmaktan başka ne yapabilirdi ki?Hem yanındaki arkadaşları anında Mine'ye yetiştirirlerdi.Çocukların sözlerinden rahatsız olduğu her halinden belli,korkmuş kaplan yavrusuna yardım etmek isteğiyle doldu içi.Bir taraftan kıskançlıktan ve söylenen sözlerin iğrençliğinden utanmıştı.Yanındakilere"Gençler adabımızla"diye bağırdıktan sonra yanındakiler hemen susup,Ayaz dan özür dilediler.Ayaz,etrafındaki insanları tek bir cümlesiyle istediği hale getirebilen,lider vasıflı bir çocuk olduğu için, yanındakiler,yaptıklarından utanmışlardı.Okuldaki çevresi,düzenlediği turnuva ve partiler Ayaz'ı sözü dinlenen,saygı duyulan popüler biri yapıyordu.Kimse onu karşısına almak istemezdi.Öfkesine hakim olmaya çalışarak,kendinden emin bir şekilde yaptığa bu uyarıya karşılık, minik kaplanın dönüp ona teşekkür etmesini ne kadar da isterdi.Ama o arkasına bile dönmeden adımlarını daha çok hızlandırıp gözden kayboldu.Bir fırsat daha çıkmıştı karşısına ve Ayaz onu da nasıl kaçırdığını düşünüyordu şimdi.Derse girmiş olsaydı, demek ki Kaplan göz de orada olacaktı.Şimdi yine başa dönmüştü.Bir gün içerisinde iki kez karşısına çıkan bu genç kızı bulmanın artık daha kolay olduğunu düşündü.Hayatı boyunca neden sıkıntılı olduğunu biliyordu artık..onu bekliyordu..Ona bakarken ruhunun hafiflemesinden anlamıştı bunu..Hayatı boyunca onu beklediğini öğrendikten sonra artık onu kaybedemezdi..

EYLÜL AYAZI#Wattys2015Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin